Irak''ın Dohuk şehrindeki bombardıman sonunda "9 turist" hayatını kaybetti, 22 kişi de yaralandı. BBC''nin Irak devlet televizyonundan aktardığı habere göre bombardıman topçu ateşi sonucu meydana geldi. Habere göre Türkiye Millî Savunma Bakanlığı''ndan bir kaynak "bölgede top ateşi açıldığına dair bir bilgisi olmadığını" söyledi.
Zaho Kaymakamı Muşir Beşir, bombardımanın Türkiye tarafından yapıldığını iddia etti. Bu açıklama üzerine Irak, Türk Büyükelçisi''ni Dışişleri Bakanlığı''na çağırdı. Yapılan gösterilerde de Türk bayrağı yakıldı. Necef''te bulunan THY bürosu önünde protestolar yapıldı.
Hayatını kaybedenlerin Bağdat''tan gelen 200 kişilik bir turist kafilesinden olduğu öne sürüldü.
Irak Dışişleri''nden yapılan açıklamada, "Irak hükümeti, turistik bölgeye yönelik saldırıyı şiddetle kınıyor. Bu, Irak topraklarının egemenliğinin ihlalidir" denildi.
"Turistik bölge"de bombardıman ve çatışma olur mu? Oluyorsa, Irak hükümetinin oraya turist göndermesi, ne anlama gelir?
"Turistler ölsün, sorumluluğu Türkiye''ye yıkalım" anlamına gelmez mi?
***
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani de "Irak''ın çeşitli kentlerinden Zaho''ya gelen sivillerin ölümüne ve yaralanmasına sebep olan bombardımanı şiddetle kınıyoruz. Süreklileşen bombardımanlar ve sınırda Türk ordusu ile PKK''liler arasında yaşanan çatışmaları tamamen reddediyor ve kabul edilemez olarak görüyoruz." dedi.
"Turistler" veya "siviller" açıklamaları çok garip... Devamlı çatışma yaşanan bir bölgede 200 kişilik turist kafilesinin bulunması, akla mantığa uygun mudur?
Sürekli bombardıman yapılan ve çatışma yapılan bölgeye turist kafilesi sokulmasına izin verilir mi?
Bu itibarla, ölenler gerçekten turist ise sorumluluk, onları çatışma bölgesine sokanlara aittir.
Yok turist değil iseler Türkiye aleyhinde bir tertip kurulduğu, Barzani''nin de bu işin merkezinde bulunduğu anlaşılır...
***
Iraklı Şii lider Mukteda es-Sadr da sanki böyle bir olay bekliyormuş gibi Irak hükümetine çağrı yaparak "Türkiye ile diplomatik temsil azaltılmalıdır. Irak ile Türkiye arasındaki havaalanları ve kara limanlarını kapatın. Birleşmiş Milletler''e resmî olarak şikâyette bulunun." dedi!
Anadolu Ajansı, "TSK''nın atışları sonucu sivillerin zarar gördüğü iddiasına yalanlama" başlıklı haberinde "Güvenlik kaynakları, Irak''ın kuzeyinde sivillerin öldüğü saldırının teröristler tarafından düzenlendiğini bildirdi. Irak''ın kuzeyindeki operasyonlar sonucunda dağılma noktasına gelen terör örgütünün içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için yalan, dezenformasyon gibi ahlak dışı yollarla çıkış arayışında olduğu belirtildi" ifadelerini kullandı.
Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada "Terör örgütü kaynaklı olduğu değerlendirilen bu gibi saldırılarla ülkemizin terörle mücadeledeki haklı ve kararlı tutumunun hedef alındığı kıymetlendirilmektedir." denildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise "Türkiye''nin hiçbir zaman sivillere yönelik bir saldırı gerçekleştirmediğini tüm dünya bilir. Uluslararası hukuka uygun bir şekilde biz terörle mücadelemizi sürdürüyoruz ve dün bu haberler gelir gelmez tabii ilgili kurumlarımızla da hemen istişareler yaptık, bilgi paylaşımları yaptık ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden aldığımız bilgiye göre, sivillere yönelik herhangi bir saldırımız olmamıştır." dedi.
***
Dikkatimi çeken bir konu var! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türk Silahlı Kuvvetleri''nden aldığımız bilgiye göre" diye bir ifade kullanıyor! Hiçbir devlet, resmî açıklama yaparken, topu kendi kurumlarından birine atmaz! Kabile devletlerinin dışişleri bakanları bile kendilerine silahlı kuvvetler tarafından verilen bilgiyi doğru kabul ederek açıklamayı devlet adına yapar. "Aldığımız bilgiye göre" ne demek?
Söylenecek çok söz var ama bu kadar yeter...
