Camiden yapılan linç çağrısı
İşte “Çözüm Süreci”nin geldiği nokta;
Camiden yapılan linç çağrısı
Boşuna küfür ediyorsunuz!.. Boş yere tehdit mesajları gönderiyorsunuz.
Ey; hainler ve iş birlikçileri, istediğiniz yerinizi yırtmakta tabii ki serbestsiniz. Ben doğru bildiğim yoldan asla ve de asla dönmem. Yalnızca hesap vereceğim Yüce Allah’tan korkar ve çekinirim. Sefil küfürlerinizi, tehditlerinizi ve hakaretlerinizi günahlarımın kefareti olur diye Rabbime dua ediyorum.
Siz kimsiniz ki çürükler!.. Bana Hazreti Muhammed’in askerlerinin, Mete Han’ın şerefli ordusunun tertemiz duaları yeter.
YENİÇAĞ’da ilk göreve başladığım günkü yazımda belirttim; ben yüce Türk milletinin hizmetçisiyim. Benim rızkımı da Allah verir. O keserse kimse bir şey yapamaz, o nasiplendirmeye devam edecekse de kimse bir ..k yiyemez. İnanmıyorsanız, iktidar iş birliği yaptığınız yezitlere sorun. Cesaretleri varsa, vakti zamanında yüzlerine nasıl tükürdüğümü size anlatsınlar. Bir de YENİÇAĞ’ın bu köşesine verdiğimiz isme iyi bakın; “ADSIZ.”
Devam edelim kaldığımız yerden dünkü asker mektubuna ve katırların ardına saklanan gerçeklere;
“Ortasu (Roboski) Köyünde 22 Nisan 2015’te gerçekleşen bir olayı aktarmak istiyorum. Yüzlerce katırın sınırı geçtiği görüntüsü alındı ve birliklerimiz derhal olaya müdahale etmek için araziye çıktılar. Bu sırada bölgedeki camiden anonslar yapıldı halkın toplanması için çağrıda bulundular. Halk askerle göğüs göğüse arbedeye girdi. 100 kadar asker 1000 kişilik bir halk grubu tarafından linç edilircesine taşlandı. Başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan askerlerimiz oldu. Meşru müdafaa kapsamında karşılık verilmesi gerekirken ve silah kullanmanın şartlarının oluştuğu şüpheye mahal vermeyecek şekilde ortadayken unsurlarımız, insanları sakinleştirmek için çaba sarf etti ve soğukkanlılıklarını korudu. Kaçakçıların kullandıkları taktikler ise her defasında aynı; önce askerle aralarında arbede çıkarıp askeri zor durumda bırakmak, bu esnada fırsattan yararlanarak sınırdan yüklü katırları geçirip köyde izi kaybettirmek. Türk askerinin merhametini de kötüye kullanan halkın aralarında yaptıkları konuşmalarda birbirilerine Kürtçe olarak ” Askerler bir şey yapamaz, bazen çok sıkıştıklarında ateş ederler. Korkmayın onlar sadece havaya ateş eder, halka zarar vermezler. Onun için atışları başımızın üstünden geçip gider. Katırların etrafını çevirin ateş edemezler “ dedikleri de tutanaklara girmiştir.
Böyle zor koşullarda kaçakçılıkla mücadele eden askerlerimize karşı bölgede yapılan eylemlerin ve saldırıların ardı arkası kesilmemektedir. 26 Nisan tarihinde Ortasu ve Gülyazı’daki birliklerin elektrik trafoları tahrip edilmiş, su borularına zarar verilmiştir. Komutanımızın aracı taşlanmıştır.
Ayrıca yakın bir zamanda görev dönüşü başına aldığı bir taş neticesinde yaralanan bir astsubayımız ambulans uçakla Ankara’ya gönderildi, tedavisi halen devam etmekte, ailesi ve çocukları sabır ve sükûnet halinde iyileşmesini beklemektedir. Askerimizin tek suçu, görevini yerine getirmektir. Bölgede bu ve bunun gibi birçok olay yaşanmakta, civar köylerdeki birliklerimiz de fiili taarruza ve sabotaja maruz kalmaktadır.
Ne yazık ki bölge halkı bu durumlardan bırak ders çıkarmayı, gözlerini bürüyen para ve mal hırsı ile durmadan yasa dışı faaliyetlerine devam etmektedirler. Bu da yetmezmiş gibi basın yayın organları tarafından da sanki asker yasa dışı bir iş yapıyormuşçasına birliklerimizin bölgede ne iş yaptıkları sorgulanmaktadır.
Bölgedeki kaçakçılıktan beslenen terör örgütünün namluları yine bölge halkına döndüğünde, kimsenin şüphesi olmasın ki yine biz onları koruyacağız.
Ha sanmayın ki köylüler bu işlerden mustarip. Daha önce söylemiştik, burada her evin 5 ile 10 arasında katırı var. Eskiden katırın gecelik kira fiyatı 300 TL. iken şimdi 1200 TL. olmuş. Köylüler daha çok kazanıyor. Kaybettikleri bir şey yok! Evlerinin önünde lüks arabalar, evlerin çoğu malikane gibi ve özel olarak güçlendirilmiş yapı içeriyor.
Gülyazı/Uludere
Ortasu/Uludere
Türk Ceza Kanunu’na göre;
Kaçakçılık suç,
Sınırı yasa dışı yollardan geçmek/ihlal etmek suç,
Mehmetçiğe, hudut karakoluna taş atmak, küfretmek suç,
Hudut karakoluna giden elektrik ve su hatlarını kesmek suç.
İşin aslı tüm bunları yapmak Ankara’daki, İstanbul’daki vatandaşların aklından bile geçmez iken buradaki vatandaşlarımız hem bunları yapıyor hem de TSK’yı suçluyor. Hem suçlu, hem güçlü.
İyi ki varsınız. Huduttan dualarımız size geliyor...
Saygılarla.”
İyi ki varsın Mehmetçik. Dünya var oldukça yüce Rabbim sizleri var etsin.