Bundan daha büyük istihbarat zaafiyeti olur mu?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Gediktepe’deki saldırıda istihbarat zaafiyeti olduğuna ilişkin söylemlere katılmadığını söyledi. Nitekim, bölge komutanı da Başbakan’a olaydan birkaç saat önce ısıya duyarlı kameralar ile tespit edilen bir gruba ateş açıldığını, hatta her birliğe bulunduğu yerden karanlığa el bombası attırıldığını, ancak ateşe hiç cevap verilmediğini anlattıktan sonra, “Biz onları çoban, kaçakçı veya köylü zannettik” dedi. Aradan 2.5 saat geçince de PKK saldırısı başladı zaten.
Demek ki istihbarat zaafiyeti yoksa bile büyük bir değerlendirme hatası var.
“Gece yarısı, sınır bölgesinde ve dağın başında çobanlar 20-30 kişi halinde mi dolaşıyor ki, bu grubu çoban zannettiniz?” diye kimse sormuyor!
Bundan daha büyük zaafiyet mi olur?
* * *
CHP İzmir milletvekili Canan Arıtman ise “Türkiye’deki bütün istihbarat birimleri AKP’ye bir darbe olacak mı olmayacak mı korkusuyla 72 milyonu dinlemekle meşgul. Hayali, uydurmaca terör örgütü ile uğraşacaklarına gerçek terör örgütleri ile evlatlarımızı şehit eden terör örgütleri ile uğraşsınlar. Kozmik odalara girip didik didik edeceklerine Kandil’in kozmik odasına girsinler. Millet bunların hesabını sandıkta soracaktır. Gazze’de dünyayı ayağa kaldıranlar neden şehitlerimiz için dünyayı ayağa kaldırmıyor?” diyor.
İşte genel zaafiyetin sebebi de budur.
Siz, herhangi bir PKK’lının veya PKK’ya yardım ve yataklık yapan politikacı, iş adamı veya gazetecinin telefon konuşmalarının yandaş basına verilerek yayınlandığını gördünüz mü, duydunuz mu?
Telefonları dinlenenler, subaylar, hakim ve savcılar ile muhalefetin önemli isimleridir.
Bu bir istihbarat zaafiyeti değil midir?
* * *
Vakıflar Yasası’nda yapılan değişikliklerle yabancı vakıf ve derneklerin Türkiye’de örgütlenmesi serbest bırakıldı. Bütün dünyada istihbarat servisleri NGO denilen sivil toplum kuruluşlarını bizzat kurarak istihbarat operasyonu yapıyor. Böylece Türkiye, yabancı istihbarat servislerinin her türlü faaliyetinin serbest olduğu, Nasrettin Hoca’nın türbesi gibi dört bir tarafı açık bir ülke haline getirildi.
Bu bir istihbarat zaafiyeti değil midir?
Sadece terör örgütlerinin değil, dini istismar ederek büyümüş bazı grupların yabancı istihbarat servisleri tarafından yönlendirildiğini, liderlerinin yıllar süren eğitimden geçirildiğini Türkiye’nin istihbarat servisleri bilmiyor mu?
Bu bir istihbarat zaafiyeti değil midir?
Büyük istihbarat servisleri, köken olarak Türk olmayan ama Türk vatandaşlığına sahip bulunan kozalarla, iş dünyasını, medyayı, siyaseti yönlendiriyor ve sanal bir kamuoyu oluşturuyor. Türk istihbarat servislerinin gözleri önünde, Türkiye’ye karşı psikolojik savaş sürdürülüyor ve buna karşı hiçbir tedbir alınmıyor! Devletin üst kademelerinden, siyasetten ve iş dünyasından tek bir gür ses çıkıp da gerçekleri Türk halkına anlatmıyor!
Bu bir istihbarat zaafiyeti değil midir?
* * *
Bir ülkenin aydınları patır patır öldürülmüş de cinayetlerin hiçbiri aydınlatılmamışsa, bundan daha büyük istihbarat zaafiyeti olur mu?
Devletin gücü, dün kaybettiğimiz İlhan Selçuk’a, Türkan Saylan’a, Kuddusi Okkır’a mı yetiyordu sadece?