Türkiye'de soğan krizi geçen Ekim ayından bu yana siyasetin gündemine damga vuruyor.
Türkiye'nin nasıl yönetildiğinin çok çarpıcı örneği soğan üretimi ve tüketimi konusunda Türkiye'ye yansıdı.
Mevlânâ der ki;
"Bir insanda, kendini yüksek görme, hırs ve şehvet varsa, bunlar o konuşurken soğan yemiş gibi kokar."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kasım 2018'de "Muhtarlar Buluşması" zirvesinde, "Bundan sonra aldığımız ihbarlar sebebiyle stokların yapıldığı depoları basacağız, asla taviz yok" demişti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri, yıldırım gibi harekete geçtiler...
Ekipler son dönemde fiyat artışıyla dikkat çeken soğan için üretimin en önemli merkezlerinden biri olan Polatlı'daki 24 depoyu bastılar...
Yandaş televizyon kameraları, tarlalardaki ve depolardaki soğan çuvallarını yakaladılar.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın talimatı üzerine, Çorum Vergi Dairesi Müdürlüğü ekipleri de soğan üretiminin yapıldığı Alaca ilçesindeki depolara baskınlar yaptılar...
Yandaş medyanın gazeteleri, televizyonları alkışlarla baskınları haber yaptılar, AKP'nin kadrolu yorumcuları, "işte stokçular, işte AKP iktidarı, bravo Erdoğan, tebrikler Albayrak" diye yağlı, ballı yorumlar yaptılar...
Özgür ve özerk birkaç TV kanalı ve yazılı medya ise bu yöreleri ziyaret ederek gerçekleri şöyle özetlediler:
"Karaborsa amaçlı stokçuluk yok, piyasa ne kadar isterse üreticiler de depo sahipleri de normal güncel fiyattan soğan satışlarını sürdürüyorlar. Ayrıca ceza uygulanan kimse de yok..."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili ve Polatlılı olan Bülent Kuşoğlu da Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile Polatlı'ya giderek "soğan" meselesini yerinde incelediler, Ziraat Odası ve Ticaret Borsasını ziyaret ederek bilgi aldılar.
Kuşoğlu şunları söyledi:
"Bu denetimlerde hiçbir tüccar veya üreticiye ceza yazılmadı. Polatlı'da soğan kaçakçısı yok. Depolama ve stoklama kavramlarını birbirinden iyi ayırmak gerekir.
Polatlı'da özellikle spekülatif amaçlı soğan stoku yok. Sadece depolanmış soğan var. 25 yıldan beri soğan Polatlı'da depolanıyor. Depodan alınıyor satılıyor."
GELDİK BUGÜNE:
Resmî Gazete'de yayımlanan karar ile kuru soğan ithalatında yüzde 49 olan gümrük vergisi oranı, 28 Şubat'a kadar sıfırlandı.
Aradım Bülent Kuşoğlu'nu ve sordum:
- Soğan ithali de sıfır gümrük vergisi ile başladı ne dersiniz?
Kuşoğlu'na bir dokundum bin ah işittim ki, şunları söyledi:
"O zaman ben de şöyle sorayım: İthal oldu soğan, ne oldu Erdoğan? Sayın Cumhurbaşkanı her olayda olduğu gibi hoşuna gitmeyen bir gelişme olduğunda hak, hukuk dinlemeden hücum ediyor. 3-4 ay önce soğan üreticisini de, soğan depocusunu da yerden yere vurdu. Devletin 3 bakanı, o bakanlıkların ekipleri soğan üreticilerine, depolarına baskınlar yaptılar.
Üretici ve depocuları suçladılar. Bugün Türkiye kuru soğana da muhtaç oldu. Tarımı, çiftçiyi, üreticiyi düşünmeyen politikalar uyguluyorlar.
Yerli ve millî ürünlerimizin tohumunu ve ekimini teşvik etmek yerine ithal kapısını açarak çiftçiyi, üreticiyi mahvediyorlar. Bakın domates, buğday, arpa, nohut, pirinç gibi geleneksel yerli ürünlerimiz giderek kayboluyor. Varsa ithal yoksa ithal ürün..."
