Bu planlı bir yürüyüştür!
Boşuna tekrarlayıp durmuyoruz “Cumhuriyet’i kuran parti Cumhuriyet’i vuran partiye dönüşüyor” diye… Özgür Özel, aksini düşünenlere hiç fırsat vermeden, her gün yeni bir darbe indiriyor…
Özel, Şeyh Sait’e lâf söylememek için önceden çalışılmış cevapları sıralarken, aynı gün bir başka CHP milletvekilinin Seyit Rıza heykeliyle birlikte fotoğrafı düşüyor haberlere… Girdikleri bu yeni yolda boş günleri yok diyebiliriz artık…
CHP yönetiminin bu planlı yürüyüşünü, sadece İstanbul ve Ankara belediyelerini tekrar kazanma stratejisi olarak yorumlamak eksik kalacaktır… Parti, PKK’nın kontrol ettiği yüzde 10’luk seçmen bloğuyla birlikte ‘yeni düzen’ inşasına soyunmuştur…
Ekonomik sıkıntıların doğuracağı muhalif rüzgârlarla yelkenlerini şişirecek muhalefetin, bölücü niyetleri okşadığı bir dille daha geniş bir ittifakı doğurabileceği öngörülüyor belli ki… Böylelikle muhtemel yeni düzenin ‘kurucu ortakları’nın CHP ve PKK’nın sivil uzantısı olması hesaplanıyor…
***
“Bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunların kalbini acıtıyorsa, o acıya saygılı olmak gerekir…”
Özel’deki hassasiyete bakar mısınız? Hani geçmişte televizyon programlarında HADEP’lilere sorarlardı “PKK terör örgütüdür diyebiliyor musunuz?” diye onlar da asla demezlerdi… Şimdi Özgür Özel’e Şeyh Sait soruluyor, o ise cevaba “Şeyh Sait'e hain demem, kahraman demem sizi memnun edecekse…” diye başlıyor ve sonucu tarihçilere bırakıyor!..
Aslında bu duruş, Özgür Özel’i aşan bir duruş… Parti genel olarak bir mecburî istikamete sokulmuştur ve o da bu rotaya göre pozisyonunu almıştır… Son CHP kurultayının bir genel başkan değiştirme kurultayı olmadığını, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin adayı adına altyapı kurultayı olduğunu ifade etmiştik… ‘İstanbul iradesi’ için konu o kadar önemliydi ki, imkânlar nakit nakit sahaya sürülmüştü!..
O yüzden şaşırmamak lâzım, bunca tepkiye rağmen, Özgür Özel ve parti yönetimi, PKK’nın güdümündeki alanı memnun etmek için bir gün bile ara vermeyişine… Çünkü akıllarınca ‘yeni düzen’ için ‘yeni ittifak’ın işaret fişeği niteliğinde taşlarını döşüyorlar… Arada bir “Ulu Önder Atatürk” diye konuşmaları da uyuyanları uyandırmamak adına olmalı…
***
CHP Genel Başkanı ve yönetiminin açtığı yeni alanla birlikte, önceki adıyla HEDEP’i, şimdiki adıyla DEM Parti resmî hesabından şu paylaşımı yaptı:
“Şeyh Said ve yoldaşlarına dil uzatan şovenist kesimler ile gazeteci olarak geçinen kişilerin söylemlerinin Kürt halkı nezninde zerre kadar değeri yoktur. Şeyh Sait ve yoldaşları hak mücadelesi yürütmüş, bu nedenle devletin zulmüne uğramış Kürt halkının önemli değerlerindendir ve hep öyle hatırlanacaktır. Değerlerimize hakaret edenler haddini bilmelidir…”
Eh CHP, bu konuda meşruiyet alanı açınca PKK’nın sivil uzantısına da, Cumhuriyet’e sahip çıkanlara had bildirmek düşüyor!.. Ne anlamlı bir dayanışma değil mi?
Parti nereden nereye savruldu, daha doğrusu tayin edildi!.. Bülent Ecevit’in bu konudaki öngörüleri birer birer doğrulanırken, CHP’yi yönetenler, dün milliyetçiliğin ve devletçiliğin altı çizilirken bugün bu ilkelerin üstünü çiziyorlar…
Bu sıradan bir seçim stratejisi değil, son derece planlı bir yürüyüş…