BÜYÜK ATATÜRK dini inançlarına da önem vererek muasırlaştırdığı, (çağdaşlaşma) genç "Türk Milli Devleti'ni" kurarken "liyakat ve ihtisası esas almış" ve çok kısa zamanda sanayi, eğitim ve sporda hızlı hareket edebilen bir devlet yapısına imza atmıştı. O zamanın harp yorgunu Türkiye'sinden 1970'li yıllara gelindiğinde şimdi yapıldığı gibi "adam kayırma, hısım akraba ya da partili" zaafından uzak kalınmış, bu da Türkiye'nin konumlandırıldığı bu çizgiden çıkmamasının nedeni olmuştu. Bugün ise, "can ve siyasi ikbalini kendilerine emanet etme zorunda" kaldığı, bir ittifak ile "Başkanlık sistemi" dönemine gelinmiştir. Şimdi ben bu sistemin bir an doğru olduğunu varsayarak sistemin ve konunun muhataplarına sormak isterim. 18 yıldır tüm mesuliyet size aitken ülkenin eğitim, ekonomi, asayiş ve sporunu yönettirdiğiniz, sonradan "canınıza kast eden kadrolar" dönemindeki başarısızlığa herkes şahitken, şimdi "canınızı emanet alan vatansever kadrolara" halen yukarıda sayılan ekonomi, mülki idare ve sporda hangi yetki ve sorumluluğu verdiniz?
***
Şahsen ben, siz muhatapları ikaz ederek, başta Türk Futbolu ve 61 federasyonun liyakatli yöneticilerce yeniden yapılanması için, samimi bir gayret ve tavsiyede bulunamaz mıyım? Doğruları ifade ederek Türk milletinin moral kaynağı Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve tüm kulüplerimize katkı sağlamayalım mı? Tüm finansal kaynakların 5/10 ticaret erbabına tahsis edildiği ülkemizde spor kulüplerimizin borçlarının da adaletli bir şekilde yapılandırılmasına vesile olmayalım mı? Türk sporunun bekası için böyle önerilerde bulunursak bize kızar, hain mi ilan edersiniz? Bu milletin kederde, kıvançta ve tasada bir olmasını düşünmek ve sadece terörle mücadele etmek yalnızca BİZİM ÇOCUKLARIN sorumluluğu mu efendim?
