Birliği bozan sizsiniz Tayyip Bey!

Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde spor adamlarıyla bir araya geldi ve “Zamanı, birbirimizi suçlama zamanı olarak geçiremeyiz. Zaman, anlık, duygusal tepkiler verme zamanı değildir. Zaman, orta sahada top çevirme zamanı değil. Zaman, dar alanda kısa paslaşmalar yapma zamanı, ekip oyunu oynama, pası isabet ettirme ve netice, yani gol atma zamanıdır” dedi.
Erdoğan ilave etti: “Benim ülkemde ne kadar etnik unsur varsa, biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, devleti olarak, hepsine aynı mesafedeyiz. 73 milyon birdir, beraberdir. Kardeşçe yaşamanın içerisinde olmalıyız. Bizim aramıza ayrılık tohumları, nifak tohumları atanlara fırsat vermemeliyiz.”
Bir futbolcu her topu ayağına alışında kendi kalesine gol atıyorsa ne yapmalı peki?

* * *

“Erdoğan ne yaptı da kendi kalesine gol atmış oldu?” diye sorulacaktır elbette!
Türk kimliği, cumhuriyetin temelidir. Erdoğan uzun süreden beri “Türkiye kimliği” hatta “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliği” nden bahsediyor. Türk kimliğini de etnik gruplardan biri olarak ifade ediyor. Oysa tarihin hiçbir döneminde Türklük etnik kimlik olmamıştır. Olmuştur diyen varsa bunu delilleriyle ispat etmelidir. Göktürklerde, Bilge Kağan’ın kendi kavminin adının Türk olduğunu iddia edenler vardır ama bu iddianın hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Zaten Bilge Kağan da bütün Tatar ve Oğuz beylerine “Türk” olarak hitap etmiştir.
Kazım Mirşan’a göre Türk, başlangıçta Tengri’ye iman edenlerin adıydı. Yani dini bir anlamı vardı! Sonradan Türkçe konuşan bütün halkların adı oldu. Tabii ki Türklük ağacı içinde etnik gruplar vardır ama tarihte hiç kimse Tayyip Erdoğan gibi Türklük kavramını bir etnik grubun adı olarak zikretmemiştir.
Bence Ermeni tehcirinden sonra Türkiye’de kalan ve din değiştirmiş gibi davranan gizli Ermeniler, gerçek kimliklerini Kürt etnisitesine sığınarak saklamışlardır. Bunun yanında, Türklükten rahatsızlık duyan benzer kavimler de Türk kimliği yerine İslamcılığı bir kalkan olarak kullanıp milli kimliğin yerine yerleştirmek istemişlerdir.

* * *

“Ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlük” ve “başkente bağlılık” bakın nasıl olurmuş; Bilge Kağan, 1300 yıl önce bu sözleri taşlara yazdırmıştır:
“Yanılıp bize karşı gelen Türk kavimleriyle de savaştık ve onları da düzene soktuk. Artık, küçük kardeş büyük kardeşi, oğullar babalarını bilir oldu.
Türgiş Kağanı Türk’tü, milletimdendi. Bize düşüncesizce baş kaldırdığı için buyruğu ve beyleriyle beraber öldürüldü. On ok halkı da ezildi. Dokuz Oğuz benim milletimdendi. Gök ve yer bulanıp içlerine kıskançlık dolduğu için bir yılda 4 kere savaştım. Türk ordusu sarsıldı, perişan olacaktı. Orduyu yayarak karşı koydum. Düşmanı püskürttük. Orada ölecek olan çok kişi sağ kaldı.
Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar ülkelerde yaşayan bütün milletler hep bana bağlıdır. Bunca milleti düzene soktum. Artık karışıklık yok. Türk kağanı, Ötüken’de oldukça ülkede düzen bozulmaz.
Türk Milleti’nin beyleri, sözlerimi işitin! Birliğini korursan yurduna sahip olacağını, yanılırsan öleceğini buraya yazdım.
Türk Beğleri, millet, işitin!
Üstte gök basmasa, altta yağız yer delinmese, Türk Milleti, senin ilini ve töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti! Öykün (düşün ve atalarından örnek al) ve kendine dön!”

* * *

Bugün Tayyip Erdoğan, Türk Milleti’nin ilini ve töresini, kimliğini bozmaya çalışıyor, sonra da çıkıp futbolcu terimleriyle birlikten bahsediyor. Birliği bozan sizsiniz Tayyip Bey!

Yazarın Diğer Yazıları