Beyaz’ın karanlık şovu depremlerde ortaya çıkıyor
Kahramanmaraş ve Hatay’ı yerle bir eden deprem sonrası, Türkiye adeta tek yürek oldu.
Devletin yetersiz kaldığı yerlerde halk dayanışma içinde acıları el ele sarmaya çalışırken televizyondan “Türkiye Tek Yürek” şovuna maruz kaldık!
Şov diyorum çünkü 213 televizyon ve 562 radyonun katılımıyla gerçekleşen yayına katılan katılana, bol keseden bağış yapan yapanaydı.
Hatta sunucular pazarlıklarla 20 milyon bağışınız 25 hatta 30 olsun pazarlığına bile tutuştu bağışçılarla.
Ne olacak onlar da 20 milyonun lafımı olur 30 milyon bağışlıyorum dedi, bir diğeri çıktı 10 milyon bağışlıyorum dedi, bir diğeri 5 milyon, bir diğeri 1 milyon!
(Hatta arada yanlış anlaşıldı ben eski paraya göre söyledim deyip bağışına revize çekenlerde oldu!)
Sonrasında bağışı yapıp yapmadığına bakan yok nasılsa at rakamı debreli Hasan Türk halkı dinlesin!
Bu konuyla ilgili daha önce yazdığım yazıda da bağışların yüzde kaçı gerçekleşecek, sonrasında bir denetim var mı diye sormuş, şu ifadeleri kullanmıştım:
“Madem bağış yapanlar dürüst, sonrasında bağış yapmayanları açıklayın, afişe edin söz verdi yapmadı diye?”
Sağ olsun Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay merakımızı giderdi!
Türkiye Tek Yürek Kampanyası''nda taahhüt edilen 115 milyar 146 milyon 528 bin liranın sadece ve sadece 74 milyar 118 milyon 164 bin lirasının yatırıldığını açıkladı.
Şovunu yapan yaptı, reklamını yapan yaptı, sonraki tablo bu işte!
Bu bağışlarda çıkan ve depremin üzerinden 11 gün geçtikten, millet soğuktan donduktan sonra 20 bin termal battaniye bağışladığını söyleyen Beyazıt Öztürk ise depremden tam 37 gün sonra bölgeyi ziyaret etmiş!
Medyadaki haberlere baktım Beyazıt miniklere moral olmuş, depremin acısını paylaşmış!
Sevgili Beyaz bu kadar acele etmeseydin keşke!
Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye akın edip yaraları sarmaya çalışan gönüllüler oradayken sen neredeydin?
Binlerce insan elleriyle enkaz kazarak sevenlerine ulaşmaya çalışırken neredeydin acaba?
Depremin üzerinden tam 37 gün geçmiş, koca 37 gün!
Giden gitmiş, kalanlar çadır kentlerde geçici yeni hayatlarına başlamaya çalışıyor!
Peki bu insanlar acılar içerisindeyken sen neredeydin!
Kimse yanlış anlamasın Beyazıt’ı bölgeye gitmemekle falan yargıladığım yok.
Gitmek zorunda değil, yardım yapmak zorunda da değil ANCAK
Depremin üzerinden 11 gün geçtikten sonra termal battaniye bağışı yapması,
Depremin üzerinden 37 gün geçtikten sonra çadır kenti ziyaret etmesi,
Bunları şov için yaptığını belgeler nitelikte.
İşte itirazım bu riyakarlığa!
Gerçi 17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem sonrası da bölgeye zar zor götürülmüştün adeta!
Yılmaz Erdoğan ve Cem Özer bir tekne ayarlamış, her şeyi tekneye koymuşlar, seni de yolda hadi gel diye aramışlar!
Hatta seni aradıklarında Balıkesir’deki oyunun için İzmir’e gitmek üzereydin, yoldan geriye döndün
Depremin ikinci günüydü diyorsun. Yani İstanbul, Kocaeli başta olmak üzere şehirler yerle bir olmuş, vatandaş can derdinde, sen oyun peşindeydin!
Bunlar dönemin gazetelerinde yer alan senin ifadelerin!
İnanmayanlar için fotoğrafını da koyalım şuraya:
Geçmişte de işin şovdu bugün de işin şov!
Genç kuşak üzerinde kaybettiğin popülariteni Acun’un programlarıyla sağlamak yetmedi herhalde, böyle şovlarla da adından söz ettirmeye çalışıyorsun.
Biz seni hiç ama hiç tanıyamamışız, ekranın başında heyecanla seni bekleyen milyonları yıllarca kandırmışsın!
Türk milleti seni samimi, içten bulmuş, bağrına basmıştı.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz milletçe!