AKP iktidarı, ülkenin hem kendi kadroları hem de yabancılar tarafından talan edilmesini sağlayan yasal değişikliklerden sonra, Türk çocuklarının emperyalizme karşı çıkmaması için psikolojik operasyonlar yapıyor, ders kitapları yolu ile teslimiyetçilik aşılıyor!
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük adı altında okutulan 8. sınıf ders kitabını incelediklerini, kitabın tümünden “Emperyalizme, sömürüye karşı olmak suçtur; karşı çıkanların sonu Saddam gibi olur!” mesajının çıktığını söyledi:
* Ders kitabında, emperyalizme, kapitalist sömürüye karşı olmak, terör örgütlerinin kendilerini ifade etme biçimleri arasında sayılmakta ve emperyalizm-kapitalizm karşıtlığı ile terör arasında bir eşitlik yaratılarak zihinler bulandırılmaktadır.
* ABD’nin 11 Eylül sonrası geliştirdiği yeni savunma ve güvenlik doktrini çerçevesinde temel tehdit “küresel terör” dür ve ABD Ulusal Güvenlik belgelerinde bu tehdit, ABD’ye karşı gelişebilecek emperyalizm karşıtı hareketleri de içine alarak Latin Amerika’dan Asya’ya uzanan coğrafyayı kapsayacak şekilde ifade edilmiştir.
* Kitapta bir karikatürde, Bush tarafından devrilen Saddam heykeline yer verilmektedir. Karikatürde George W. Bush’un yüzü muzaffer bir edayla gülmekte, kendisine karşı olacakların durumu ise, düşen Saddam heykeli ile simgelenmektedir. Bu da yetmiyormuş gibi karikatürün altında, şu sorulara yer verilmektedir: “Yukarıdaki karikatürde gördükleriniz kimlerdir? Bu karikatürde ne anlatılmak istenmiş olabilir?”
* Biz karikatürde ne anlatılmak istendiğini açıklayalım: “ABD emperyalizmine olur da karşı çıkmayı düşünürseniz sonunuz bu olur.” İnkılap Tarihi ders kitabında verilen mesaj, emperyalizme karşı çıkmanın nelere yol açacağıdır. Aynı ders kitabında, 2003 yılında gerçekleşen Irak işgalinden bu yana 1 milyonun üzerinde Irak yurttaşının işgal nedeniyle hayatını kaybettiğine ilişkin tek bir satır bulunmaması ise yukarıdaki resmi tamamlamaktadır.
* Bu kitap, İnkılap Tarihi ders kitabı mıdır yoksa ABD Milli Güvenlik kitabı mıdır?
* * *
Eğitim-Sen’in açıklaması böyle. “Sözler neredeyse Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in ağzından dökülmüş gibidir” tespiti de fevkalade yerinde. Çünkü, Hüseyin Çelik 2005 yılında bir lisede düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Türkiye’de şimdi bir ulusalcılık rüzgarı esiyor” diye bir konu başlığı açtıktan sonra, insanların ülkesini, bayrağını, liderini sevmesinin vatanseverlik olduğunu, ancak ulusalcılığın böyle olmadığını iddia etmişti.
Çelik, “Bugün ulusalcılık adı altında özellikle bir ipekböceği politikası vatandaşın önüne sürülüyor. Yani kozanın içine kendimizi hapsedelim, etrafımıza koza örelim. Bu, sonuçta bizi o kozanın içinde boğulmaya götürür. Kendi değerlerimizi yaşatarak, antenlerimizi dünyaya açık tutmak zorundayız” diye gençleri yanıltıyordu.
Yabancılara toprak satışı konusundaki eleştirileri hatırlatan Çelik, “Paranız varsa gidip Londra’nın yarısını satın alabilirsiniz. Hiçbir engel yok” önermesinde bulunuyor, Türkiye’nin AB’ye girmesiyle hakimiyetinin ortadan kalkmayacağını, yabancılara satılan toprağın okyanusta bir damla olduğunu, AB’ye girince zaten sınırların ortadan kalkacağını söylüyordu.
* * *
Milli Eğitim Bakanı böyle düşünürken, Türkiye terörle mücadele edemez. Çünkü, sahip olduğu mantalite, terörü besleyen emperyalist ülkelerin küreselleşme projeleridir!
Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ’un işi bu gibi sebeplerle zordur! Teröristle mücadeleden başarı ile çıkabilirler ama, terörle mücadele bu kadrolarla mümkün değildir.
