Bakan Dönmez madem istifa etmiyor görevden af mı ettirilse acaba?
AKP''nin çok sevdiği Turgut Özal sağ olsun, 1980 sonrası hayata geçirilen liberal ekonomi politikaları sonrası maden kazaları ve bu kazalardaki can kayıpları da ciddi oranda arttı.
Bunu ben değil Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun verileri söylüyor. Bu verilere göre, özelleştirmeler sonrası bin kişiden fazla canımızı maden kazalarında yitirdik. 1980’e kadar yaşanan kazalarda ise can kaybı bu rakamın üçte biriydi.
Peki cumhuriyet tarihinin en büyük maden kazası Soma’da neler yaşanmıştı?
Soma Maden faciası yaşanmadan 20 gün önce CHP tarafından Soma’daki madenlerin incelenmesi için araştırma komisyonu kurulmasına yönelik meclise verilen önerge hükümetin oylarıyla reddedilmişti.
Kazayla beraber gündeme gelen konular arasında maden yönetmeliğinde zorunlu hale gelmesi istenen “yaşam odaları” da vardı. Yaşam odaları sadece Pakistan, Afganistan ve Türkiye’de zorunlu değildi.
Oysa, yaşam odalarının önemine 2010 yılında Şili’nin San Jose şehrinde meydana gelen maden kazasında tüm dünya canlı yayınlarla tanık olmuştu.
Her birinde 40 kişiye kadar yetecek su, yiyecek, oksijen, sağlık çantaları ve telefon bulunan yaşam odaları sayesinde Şili’de 33 madenci yerin 700 metre altında kaçış odalarına sığınmış ve 80 gün sonra sağ olarak kurtarılmıştı.
Gelelim Bartın’da tüm Türkiye’yi yasa boğan kazaya!
Maden ocağında grizu patlaması sonucu meydana gelen felakette 41 canımızı kaybettik.
Peki olay sonrası devlet büyüklerimiz ne dedi?
*Olay tüm yönleriyle araştırılıyor. Sorumlular cezasını çekecek.
*Ölen işçilerin ailelerine devlet yardımı yapılacak.
*Devlet vatandaşının yanında.
Bu sözler kulağa hiç yabancı gelmiyor!
Soma maden faciası sonrası da hükümet yetkilileri tarafından söylenmişti aynı sözler…
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de sarf etmişti bu sözlerin aynılarını.
Ne demişti Taner Yıldız?
“Olay tüm yönleriyle ve tüm ihtimaller göz önünde bulundurularak incelenmekte olup olayda kusur ve ihmali bulunanlar için gereği yapılacaktır”
Aynı Taner Yıldız, Soma’da facianın yaşandığı madende en sonuncusu kazadan 1 ay önce olmak üzere 4 yıl içinde 16 teftiş yapıldığını ve maden işletmesine sadece para cezası kesildiğini de açıklamıştı.
İnanılır gibi değil ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik aynen şu ifadeleri kullanmıştı:
"Türkiye iş sağlığı güvenliğinde son derece olumlu bir seyir içindeydi ama Soma olayı, 301 şehidimiz, gerçekten bizim bu alandaki tüm başarılarımızı gölgeledi. Bunu açıkça ifade ediyorum"
Soma’dan 5 ay sonra Ermenek’te meydana gelen maden kazası sonrası ise Çelik, “Maden kapatılmalıydı” ifadelerini kullandı. Peki neden kapatılmadı?
Aynı sözleri Amasra’da facianın yaşandığı maden ocağını kazadan 3 hafta önce ziyaret eden Bakan Dönmez de sarf etti. Dönmez, maden iş koluyla ilgili yaptıkları düzenlemelerle iş kazalarının bıçak gibi kesildiğini açıkladı.
Amasra’da yaşanan faciayla ilgili 2019 yılındaki sayıştay raporu ne diyor peki?
Deniz seviyesinden 300 metre altında kömür üretiminin yapıldığına dikkat çekilen raporda gaz püskürmesi ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerine dikkat çekilmiş.
Kazadan tam 3 yıl önce…
Geçmişte ilgili bakanlar istifa ederek örnek bir davranış sergilemedi. Peki faciadan sonra basın açıklamasında gözyaşlarını tutamayan sayın Fatih Dönmez acaba istifa ederek selefleriyle arasında bir fark yaratmayı hiç aklından geçirdi mi?
Bakan Dönmez kendi harekete geçmediğine göre, hiç değilse görevden af mı ettirilse acaba?