Günümüzde Türk medyası o hale geldi ki, herkes kendisini bir yere konuşlandırıyor, konuşlandırmak zorunda hissediyor!
Alıyor eline silahını (kalemini) mevzisinden ateş ediyor karşı tarafa!
Doğrular, hak ve hukuk ekseninde yapılan haberler, yazılan yazılar pek ilgi de görmüyor açıkçası okuyucu kanadında!
İlle bir yere ait olmanız, ille bir yere kanalize olmanız lazım gebeş kaplumbağanın deyişiyle!
Ya sağcısın okuyucunun gözünde ya solcu!
Tarafsız olamazsın kısacası?
İmamoğlu’nu, Kılıçdaroğlu’nu mu eleştirdin AKP’li trolsün, Erdoğan’ı mı eleştirdin CEHAPE’lisin!
Neyi eleştirdiğiniz, kimi, hangi konuda eleştirdiğiniz hiç mi hiç önemli değil artık!
Hak ve hukuk gibi ortak değerlerimiz yok artık maalesef!
Bunu en son seçim sürecinde açıkça gördük!
Birbirlerini yandaşlıkla suçlayan gazete ve televizyonların çıkarları devreye girdiğinde birbirlerinden nasıl farkı olmadığını!
İşte böyle bir ortamda geçtiğimiz gün Candaş Tolga Işık, Selçuk Bayraktar ile bir röportaj gerçekleştirdi!
KafaTV’de yaptığı yayınlarda muhalif gibi görünen, Celal Şengör’e “Atatürk’le neden uğraşıyorlar” diye soran Işık, Bayraktar’a siyasete atılıp atılmayacağını sordu.
Bayraktar’da “Bana oy verir misiniz?” diye karşılık verdi.
Bağımsız gazeteci Candaş Tolga Işık'ın cevabı “Ben oy veririm” oldu.
Ortada vaatler dahi yokken üstelik!
"Bağımsız" bir gazeteci oy vereceği siyasiyi açıklar mı?
Candaş bey, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak istediği isme oy verebilir elbette!
Ama Erdoğan’ın yerini bırakacağı konuşulan bir isme “Atatürkçü” gibi görünüp muhalif kesime yayınlar yapan ve buradan paralar kazanan bir gazeteci kamuoyu önünde açıkça destek veremez!
En azından vermemeli!
Üstelik bu isim, “Harf inkılabı insan olabilmenin en temel unsuru olan düşünmeye vurulmuş en büyük darbedir” gibi bir ifadeyi kurabiliyorken!
Üstelik bu isim, Atatürk için sürekli “Mustafa Kemal” vurgusu yaparak Atatürk’ü sıradan bir Osmanlı subayı gibi göstermeye çalışan Erdoğan’ın damadıysa!
Atatürkçü olduğunu söyleyen bir muhalif Atatürk’e düşmanlık besleyenlere oy vereceğini açıklar mı peki?
İşte o, onun bileceği iş!
