Aynı gemide olup da kurtulma şansımız var mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın "Hepimiz aynı gemideyiz, su alırsa hepimiz batarız" sözleri her yönüyle tartışıldı.

Yazıldı çizildi ve konuşuldu.

Peki hepimiz aynı gemide olduğumuza göre bu gemi batarsa yüzde kaçımız kurtulacak?

Olayın ekonomik boyutuna geçmeden hemen gerçekçi bir şekilde şu gemiden kurtulma konusuna bir bakalım.

Bunun için dünya denizcilik tarihinin en büyük gemi batma olayına bir bakalım. Yani Titanik faciasına!

"Aynı gemideyiz" metaforu dünyanın hemen hemen her yerinde yaygın olarak kullanılan klişe bir deyim.

Peki bu en büyük batışta yani Titanik battığında kaç kişi kurtuldu ve bunların sınıflara göre oranı nedir?

Bu aynı zamanda gemi batışlarında referans olarak alınan bir gösterge.

Titanik battığında 1. sınıfta yolculuk edenlerin yüzde 60''ı kurtuldu.

İkinci sınıfta yolculuk edenlerin sadece yüzde 42''si kurtulurken, üçüncü sınıfta kurtulanların oranı sadece yüzde 24.

Yani gemi batma olayında hayatta kalabilme olasılığınız bulunduğunuz sınıfa bağlı.

Bu gemi olayını bir ülkeye benzettiğimizde de aslında ortaya, Titanik''dekine benzer bir durum çıkıyor.

Mesela Türkiye batarsa ilk kimler kurtulacak?

İlk kurtulacak sınıf parasının bir kısmını yurt dışına götüren, orada kendine alternatif bir hayat planları yapan zengin kesim. Belki biraz yıpranıp hırpalanacaklar ama o kaçırdıkları para ile kısa süre sonra hayatları kurtulacak.

Bunlar geminin birinci sınıfında olanlar diyebiliriz. Aslında birinci sınıfta demeyelim bunlar VIP olanlar.

Birinci sınıfta siyasetin gücünü kullananlar ve bir de liyakatle değil de parti gücü ile atanmış ve bunu nakite çevirmiş oradan da dolara dönmüş olanlar.

Lise diploması bile sahte olmasına rağmen, banka yönetim kurulunda görev yapanlar, 5 maaş alanlar, 3 yıl görev yaptığı finans piyasalarında attığı imza karşılığı 180 milyon dolar servet yapanlar... Bu parayı dolara, altına ve gayrimenkule yatıranlar...

Gemide 1. sınıfta ve batma halinde zarar görecek olan sadece yüzde 40''lık bir kesim.

Bunlar birinci sınıfta yer alanlar. Geminin batması halinde daha az zarar görecek kişiler.

Gelelim 2. sınıfa… Yani yüzde 42''si hayatta kalan sınıfa... Bu sınıfta parasını Kur Korumalı Mevduat hesabına yatıranlar bulunuyor. Siyasilere güvenip nakitlerini de kaptanın hatasını bilmesine rağmen, "dolar ya düşerse" diyerek parasını kur korumalı mevduata yatıranlar.

Geldik 3. sınıfa… O kesim emekli, 3 kuruşluk maaşla çalışan banka promosyonu için sabah 5''te banka şubesi önünde kuyruğa giren, enflasyon altında ezilen kesim. Bunların bu gemiden kurtulma şansı yüzde 24.

Şimdi soruyorum: Aynı gemide olmamız demek, hepimizin aynı zararı göreceğimiz anlamına mı geliyor?

Yazarın Diğer Yazıları