Televizyon yayınlarındaki konuşmalar havayı fişekler gibidir. Gördükleriniz, duyduklarınız çok hoşunuza gider ama sonuçta iz bırakmadan kaybolur.

Yazılı eserler ise nesiller boyu kalır.

Televizyon programlarında dikkatle izlediğim çok başarılı, çok değerli genç bir gazeteci kardeşimdir Timur Soykan...

Halk TV’de Ayhan Bora Kaplan anlatımını ibretle ve dikkatle dinleyerek deşifre ettim ve sizlere sunuyorum ki emniyet, siyaset, yargı, algı ve mafya ilişkilerini okuyun.

Timur Soykan:

“Devlet krizinden bahsediyoruz ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz ya, bu anlatacaklarımızı lütfen herkes düşünsün.

Bir olaya nasıl bu kadar skandal çıkar, nasıl sığar?

Ve bunun sorumluları bakın bütün bunların sorumluları anlatacağımız adam Süleyman Soylu döneminden başlayarak, Ali Yerlikaya dönemine kadar bütün bu devam eden skandalların sorumluları;

Cumhurbaşkanından, İçişleri Bakanına, Adalet Bakanına kadar Emniyet Müdürüne kadar nasıl bunun hesabını vermez?

Nasıl bundan bağımsızmış gibi görünebilir ve nasıl bu skandalların siyasi bir sonucu olmaz?

Bakın biraz önce Şule Aydın’ın söylediği gibi 15 Temmuz’da başlıyor.

2016 darbe girişimi TRT’nin önünde Süleyman Soylu’yu görüyoruz, eski Çalışma Bakanı; Ayhan Bora Kaplan ve Serdar Sertçelik’in biraz önce de gizli tanık olduğundan bahsettim arasında bulunduğu mafya grubu geliyor.

Ellerinde Kalaşnikof’la uzun namlulu silahlar. Düşünün oraya geliyorlar ve orada gövde gösterisini yaptıktan sonra yeraltı dünyasındaki büyük yükselişleri başlıyor.

Şimdi iddiaya göre Süleyman Soylu, kuzeni Sadık Soylu’nun telefonundan Ayhan Bora Kaplan’ı arıyor oraya çağırıyor ve bu konuşma o sırada Ayhan Bora Kaplan teknik takipte olduğu için kaydediliyor. Ama bununla ilgili bir işlem yapılmıyor.

- İddia: 1 Skandal: 1

Ayhan Bora Kaplan’ı, o dönemin Çalışma Bakanı Süleyman Soylu aradı mı?

Gerçekten Emniyetin arşivinde bu konuşmanın kaydı var mı? Tolga Şardan T24 te yazdı.

- Skandal: 2

Ya arkadaşlar bakın iddianame diyoruz ya Ayhan Bora Kaplan iddianamesini okuma şansı yok.

Bu olaydaki dehşeti anlamak açısından bir örnek.

Erkan Doğan, Barış Kurt isimli eski AKP Ankara İl Başkan Yardımcısı bir husumet yaşıyor.

Harita mühendisi Erkan Doğan onun yanında çalışıyor sonra diyor ki ya sonra darbe girişimi oluyor ya bu da parasız sigortasız çalıştırmış onu, diyor ki sen Kimse Yok mu Derneği’ne bağış yapıyordun.

FETÖ’cülerin de böyle paylaşımları var. Bununla geriliyorlar. Barış Kurt arkası sağlam Ayhan Bora Kaplan’ı arıyor iddianameye göre Ayhan Bora Kaplan, Erkan Doğan’ı adamlarıyla kaçırıyorlar.

Çok ciddi dövüyorlar bir arabanın bagajına koyuyorlar, arabanın bagajından bir plazanın otoparkına götürüyorlar orada 21. kata çıkarıyorlar 20 ya da 21’nci kat orada Ayhan Bora Kaplan ve adamları tarafından feci şekilde işkence yapıyorlar bu nasıl bir işkence biliyor musunuz?

Ayhan Bora Kaplan, Erkan Doğan’ın iddiasına göre bakın duruşmada da iddiasının arkasında durdu Erkan Doğan ifadesini çekmedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya güveniyordu. “Burada anlatmaya devam edeceğim” dedi.

Ayhan Bora Kaplan’ın yüzüne anlattı.

Porselen tabağı ağzına sokup tabağa vurup dişlerini kırıyor, kerpetenle 5 tane dişini söküyor Ayhan Bora Kaplan ve adamı öldüresiye dövüyorlar.

Sonra Ayhan Bora Kaplan gidiyor diğer ekibi o evde kalıyor o alıkoydukları evde bu kişi o kişiden uyuşturucu etkisine girip baygın hale düşünce, iple sarkarak alttaki balkona gidiyor.

Orada kimliğini bir pet şişenin içine koyuyor pet şişeyi 20’nci kattan aşağı atıyor o kimlik bulununca polise haber veriliyor o sırada da bağırıyor.

20 dakika sonra polis gelip kurtarıyor. Bakın skandal kısmına geliyoruz.

Adam karakola gidiyor. Karakola gittiğinde bir polis memuru yanına gelip ne diyor biliyor musunuz?

“Ben Ayhan Bora Kaplan’ı çok iyi tanırım, ondan para koparmaya çalışan, (adam dağılmış, dişleri sökülmüş kerpetenle) ondan çok para koparmaya çalışan var. Onlardan biriysen göstereceğim sana gününü” diyor.

Sonra sivil bir kişi geliyor, Ayhan Bora Kaplan’ın adamı polis müdürüyle tokalaşıyor bunun yanına gelip Ayhan Abi seni dışarıda bekliyor diyor.

Erkan Doğan savcıya gidiyor bakın dişleri sökülmüş, işkence görmüş bir adamdan bahsediyorum, kemiklerini kırmışlar adamın.

Başka bir karakola götürüyorlar bahçede 20-25 kişi.

Karakola gittiğinde karakol da adama hazır ifade veriyorlar. Diyorlar ki bu senin ifaden bunu imzala. Adam bir bakıyor polislere nasıl güveneyim diyor kendileri geliyor bana diyor. Polisler tehdit ediyor imzalıyor.

Savcıya götürüyorlar, savcıya anlatıyor ban bunları yaşadım halim bu savcı kayda geçirmiyor. Ve adam diyor ki polis, yargı hepsini gördüm, hepsini gördüm ve anladım ki burada mücadele edemem imza attım gittim diyor.

Savcıya, “yüzümü hemşireler gördüğünde dehşete düştüler” diyor anlatırken.

Burada mafya var, yargı var, polis var ve bu vatandaşın gidecek hiçbir yeri yok.

Yarın: Ayhan Bora Kaplan anlatımı - 2