Atatürk'ü ne zaman yargılayacaksınız?

Rauf Denktaş, TMT, yani Türk Mukavemet Teşkilâtı’nın kurucularındandır. Kıbrıs Türkleri’nin haklarını savunmak üzere kurulan bu teşkilât, Kıbrıslı mücahitlerin seçiminde eğitilmesinde ve görevlendirilmesinde, Rum çetelere karşı Türk halkının savunulmasında ve nihayet 1974 harekâtında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hem istihbarat temin edilmesi hem de omuz omuza savaşta tarihi görevler yapmıştır.
Her ne kadar Kıbrıs Türkleri’nin mücadelesi Fazıl Küçük başkanlığında sürmüşse de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan eden Rauf Denktaş’tır, yani kurucu Cumhurbaşkanıdır. Devlet kurucusudur.

* * *

Her insan gibi elbette Rauf Denktaş’ın da kusurları vardır, ancak bu durum onun tarihe geçen adına zarar vermez.
Derviş Eroğlu da Denktaş’ın cumhuriyet ilanı sürecinde en önemli yardımcılarından biriydi, bu sebeple yıllarca başbakanlık yaptı. Bugün Denktaş ile Eroğlu’nun araları açıktır ama bunun sebebi milli davada anlaşamamak değil, siyasi hesaplardır.
Bugün KKTC halkı, Mehmet Ali Talat’ı Cumhurbaşkanlığı’na taşıyan siyasi partiden desteğini çekti. Eroğlu’nun başkanlığını yeniden üstlendiği Ulusal Birlik Partisi, anketlere göre açık ara ile birinci parti konumuna yükseldi. Dolayısıyla Talat’ın adamları panik içindedir. Bu sebeple, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Denktaş ve Eroğlu hakkında Ergenekon soruşturması yapılması için KKTC Başsavcılığı’na başvurdu.
Çocukluğumdan beri isimlerini hatırladığım bir sürü BM Genel Sekreteri vardır. Hepsinin görevi ABD dayatmasıyla Denktaş’a geri adım attırmaktı. Denktaş hepsine direndi! ABD’ye, AB’ye ve hatta Türkiye’de kendisine baskı yapan iktidarlara karşı da direndi.
Bugün, kurucusu olduğu devletin başbakanı, kendisini savcılığa şikayet ediyor! İktidar hırsı, insanların gözünü bu kadar döndürebiliyor demek!

* * *

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD ve AB fonlarıyla iktidar olmuş üç beş fırsatçının Denktaş gibi bir kahramanı, bu tür çirkin oyunlarla yıpratmasına izin vermemelidir.
Gerçi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan da Denktaş’a zaman zaman saygısızlık etmiş, bir ara “Git kendi memleketinde konuş” tarzında hitap edebilmiştir. Oysa Denktaş, Kıbrıs’taki mücadelesinde, Tayyip Erdoğan’ın sonradan başbakanı olacağı ülkenin stratejik çıkarlarını koruyan adamdı. Ne Tayyip Erdoğan’ın ne da başka herhangi birisinin Denktaş’a bir söz söyleme hakları vardır! Zaten Tayyip Erdoğan gerçek bir devlet adamı olsaydı ne böyle bir tavır alır ne de bugünkü rezalete izin verirdi!
Bugün Denktaş’ın yargılanmasına izin verirseniz, yarın Atatürk’ü de yargılayacaksınız demektir. Evet KKTC küçük bir devlettir ama biliyorsunuz, Osmanlı beyliği de beylikler arasında en küçüğüydü, sonradan cihan devleti halini aldı. Dolayısıyla Denktaş, KKTC’nin Atatürk’üdür. Onun kılına dokunmaya kimse teşebbüs etmesin!
Siyasi hırsın da bir sınırı vardır.

* * *


Denktaş, bayrak adamdır. Ay yıldızlı Türk bayrağının altında topladığı mücahitleriyle Kıbrıs’ta destan yazmıştır. O ay yıldız öyle bir zırhtır ki Afganistan’daki işgalci Amerikan ve İngiliz askerleri bile Mehmetçiklere ait ay yıldızlı üniformaları giyerek hayatlarını korumaya çalışmaktadır.
Ne diyor bayrak şairi Arif Nihat Asya:
“Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.”
Bugün Amerikan askerleri bile o ay yıldızın altına sığınmak zorunda kalıyor! Talat ve Soyer, ay yıldızın altından başka sığınacak yer mi buldu?

Yazarın Diğer Yazıları