Cumhuriyet nedir? sorusuna en güzel cevap Türk siyasetinin önemli figürlerinden Süleyman Demirel tarafından verilmişti.
Ne demişti Demirel Cumhuriyet nedir sorusuna?
“Cumhuriyet benim işte! İslamköy''den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan, Cumhuriyet''tir. Cumhuriyet budur. Bunu Büyük Atatürk''e borçluyuz”
Evet, Cumhuriyetle beraber bir ailenin saltanatı altında ezilen bir toplum kendi kabuğundan tekrar doğma fırsatı elde etti.
Herkesin eşit ve hür olduğu cumhuriyet sayesinde bugün Anadolu’nun fakir bir köyünde doğan bir çocuk devletin en tepesinde yer alma şansını yakaladı.
Peki bugün baktığımızda Atatürk’ün sayesinde koltuklarında oturan siyasilerin Atatürk’e ve cumhuriyet rejimine bakışı nasıl?
Kutuplaşmalar üzerine kurulu Türk siyasetinde dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı “Türkiye Yüzyılı” vizyonu acaba mı sorusunu akıllara getirdi.
Muhalif gazetecilerin ve partilerin de davet edildiği programın vizyonunu Erdoğan şu cümlelerle açıkladı:
Türkiye Yüzyılı; Kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini… Kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini… İnkâr siyaseti yerine kucaklama siyasetini… Tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini… Nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır.
Erdoğan’ın ağzından bu zamana kadar bir kez bile “Atatürk” ismini duymayan, bizzat Atatürk tarafından kurulan diyanetin hutbelerinde bile “Atatürk”ün isminin anılmasına bir kez bile şahit olmayan bizler, bu sözler sonrası acaba cumhuriyetin 100. yılında ezelden beri gelen kutuplaşma siyasetinin birlik siyasetine dönüşmesi yolunda bir adım atılıp atılmayacağını merakla bekledik.
Ancak Erdoğan, “Birlik siyaseti” olarak tanımladığı Türkiye Yüzyılı vizyonu tanıtım programında muhalefetle ilgili aynen şu ifadeleri kullandı:
Siz zaten bugüne kadar neye karşı çıkmadınız ki? Her atılan adıma karşı çıktınız. Dikili bir taşınız yok!
Birinci hüsranımız bu ifadeler oldu.
Siyasi hayatında Atatürk’ten her zaman Gazi Mustafa Kemal olarak bahseden Erdoğan yine aynı ifadeleri kullandı toplantıda.
Alın size bu da ikinci hüsranımız.
Ya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ifadelerine ne demeli?
Cumhuriyetin ilanıyla Türkiye Yüzyılı vizyonunu bir tutan Koca, aynen şu ifadeleri kullandı:
“’Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz’ sözünü, Türkiye 99 yıl önce bugün söyledi. Bugün, dünyaya söyleyecek yeni bir sözümüz var: Türkiye Yüzyılı”
Türkiye mi?
Sayın Koca, bu sözü adını ağzınıza almaya korktuğunuz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK söyledi bundan tam 99 yıl önce.
Peki Atatürk’ün partisinde siyaset yapan ve Atatürk ismini bir kez bile ağızlarına almayanlara ne demeli?
Siyasi ikballeri uğruna Atatürk karşıtlığıyla bilinen her cepheye yaranmaya çalışanlara ne demeli?
Atatürk’e hakaret edenlere onun kurduğu partide koltuk verenlere ne demeli?
“Ben Atatürk yerine Mustafa Kemal demeyi tercih ederim” diyenlere CHP’de siyaset yaptıranlara ne demeli?
Oy için ideallerinden ödün verenlere ne demeli?
Siz belki Atatürk’e Gazi Mustafa Kemal diyerek onu halen bir Osmanlı subayı olarak göstermek istiyor olabilirsiniz ancak,
Sıradan bir Osmanlı askeri olarak göstermeye çalıştığınız Atatürk bizim için; Türk bayrağı demek, Cumhuriyet demek, Demokrasi demek, Laiklik demek, Milliyetçilik demek, Devletçilik demek, İnkılapçılık demek, Halkçılık demek, bilim demek, barış demek, gelecek demek, gençlik demek…
Ve Atatürk’ün dediği gibi onu unutturmaya çalışanlar çıksa da
TÜRK GENÇLİĞİ OLARAK BUNA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ…
CUMHURİYET VE ATATÜRK İLE HESAPLAŞANLARA KARŞI HER ZAMAN DİRENECEĞİZ…
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İLELEBET PAYİDAR KALMASINI SAĞLAYACAĞIZ…
VE BUNU ATATÜRK’ÜN KURDUĞU PARTİDE “ATATÜRK” DİYEMEYENLERE İNAT BAŞARACAĞIZ…
