Asgari ücretin kazananı kim?

Merhaba sevgili okuyucularım... Hepimizin merakla beklediği asgari ücret belli oldu.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerekçeleri açıklanarak asgari ücret tutarı 8 bin 506 lira olarak, basınla paylaşıldı. ''Sırtımızda 85 milyonun küfesi var. Tabii ileri aşamada gerekirse tekrar düzenleme yapabiliriz'' açıklaması yapıldı.

Asgari ücret zammının açıklanmasının ardından, kimileri fena değil yapılan zam dedi.

Kimine göre kesinlikle gelen zamlarla eşit değil yapılan yeni zam tutarı, adaletsizlik var. Yapılan 8.506 TL. iki ay sonraya kalmaz sabun köpüğü gibi gelecek zamlarla eriyip gidecek...

Kimine göre de, Allah bereket versin önceden bunu da bulamıyordunuz ....konuşmaları uzayıp gidiyor.

2023 yılına az bir süre kala asgari ücretteki artışın ardından zincir marketler zam yağmuruna başladı.

Marketlerde eski ve yeni fiyatların karşılaştırıldığı fotoğraflar, sosyal medyada paylaşıldı. Bu paylaşımda, marketlere ilişkin temel gıdalar başta olmak üzere birçok ürüne zam geldiği iddia ediliyor.

Umarım bu zamlar yeni yıl şakasıdır. Tadımızı kaçırmaz.

Asgari ücret zammının açıklanmasının ardından, her salı saat 16:00''da canlı yayında ekonomi gündemini konuştuğumuz iş insanı ve ekonomi uzmanı Onur Çanakçı''ya yapılan asgari ücret zammına ilişkin, değerlendirme istedim. Söylediklerini sizler için not aldım. Buyrun birlikte okuyalım:

"Ben Türkiye''nin, hatta gelişmekte olan ülkelerin içinde bile böyle zulüm görmedim..

Arkadaş %54''lük bir zam nedir.. Devlet bütçesi artışı %166, yeniden değerleme artışı %123, TÜİK enflasyonu %84, yaşadığımız %300..

Şimdi soruyorum size %54''ü nereden buldunuz arkadaş.. Asgari ücretlinin toplam çalışana oranı %38.. Bu zaten %3-5 olması gerekirken bizdeki rakama dikkatinizi çekmek istiyorum..

Ben burada sözde işçi sendikasına sesleniyorum;

Hiç mi vicdanınız sızlamadı bu rakamı masaya getirirken.. 7.785''ten kapı açıp 9.000''in altını kabul etmiyoruz derken siz zaten halkı enflasyona teslim ettiniz..

Kıymetli dostlar bu verilen zam var ya, bu zammı sizler şubat ayında alacaksınız.. Ama şubat ayına geldiğimizde, 8.500 lira ile 6.000 liraya bugün aldığınız şeyleri alamayacaksınız.. Peki ne anladık biz bu zamdan.. Bu zamdan kim kârlı çıktı...

ÜFE artışı açıklandı, rakam %135.. Peki siz bu vatandaşı enflasyona karşı nasıl koruyacaksınız, %54 lük zamla mı?!

Yahu hadi makroekonomik alanda başarısızsınız, hadi bu ülkeye yıllarca ödenecek borçları bırakıyorsunuz, hadi bu milleti düşünmüyorsunuz, insanların aklı ile neden alay ediyorsunuz!

MTV %61,5 zamlandığında indirim yapıldı diye müjde vermek neyin kafası.. Bırakın Türkiye''yi dünyada eşi benzeri yok bu davranışların...

Eyyy Ayşe teyze, Dursun dayı.. Bil ki bu kış, geçen seneden çetin geçecek..

Eyyy yeni mezun olan üniversite mezunları kardeşlerim, bilin ki, geleceğinizi aydınlatmak sizin elinizde.. Yarın öbür gün siz de sıla hasreti çekerek, yabancı memleketlerde yaşamak zorunda kalmamak için, oyunuza sahip çıkın.. Bu ülkeyi mültecilerle paylaşmak zorunda değiliz.. Yaşam kalitemizin düşmesinin en büyük sebebi, ardı arkası gelmeyen mülteci yığını.. Sanırsın ki Orta Doğu''nun cami avlusuyuz... Kardeşim konut kalmadı, kardeşim gezecek yer kalmadı, kardeşim nefes alacak alan kalmadı.. Verdikleri maddi zararı bir kenara koyuyorum, yaşattıkları manevi yıkım çok daha fazla..

Suriyelilere ne kadar harcadık.. Rivayete göre 100 milyar dolar.. Merkez Bankamız ne kadar ekside... 55 milyar dolar, kamu dahil 65 milyar dolar.. Borçların faizi ilk defa anaparayı geçti, kur korumalı hesaplar, kazandı yedi içti.. Şimdi hesabı ödeme zamanı... Vurun abalıya...Vurun vatandaşın sırtına, vurun emekçiye, emekliye.. Milyar milyar liralarımızı faize, milyar dolarlarımızı uçak kalkmayan inmeyen havaalanlarına yatıran yüz yılın iktidarı, asgari ücrete yaptığı zammı açıklarken üzülmüyor..

Toplam buğday kapasitemiz 50 milyon ton, üretimimiz 16 milyon ton..

İhtiyacımız 22 milyon ton.. Aradaki farkı ithal ediyoruz ki ekmek yiyebilelim diye ..

Vah Türkiye''m vah... Pirinç bir yerden, tohumu başka yerden, buğday başka yerden derken nerede bizim millî topraklarımız..

Kısa vadeli borcumuz tam 186 milyar dolar.. 453 milyar dolar dış borç.. Ekmeğini bile ithal eden bir ülke olarak dış ticaret açığımız tam 110 milyar dolar kıyısında..

M1 para arzı (dolaşımdaki ve vadesiz mevduatta bulunan para) bir yılda tam 1 trilyon lira artmış..

Enflasyon ile mücadele ederken, sıkılaştırıcı para politikası yerine seçimde şirin gözükeyim diye bol bol para dağıtmak alevin üzerine benzin dökmekten başka bir şey değildir ..

Eskiden bir laf vardı, "sabah ola hayrola" derdik..

Şimdi bu cümle "Allah sonumuzu hayretsin" olarak güncellendi..

Allah sonumuzu hayretsin."

İyi pazarlar.

Yazarın Diğer Yazıları