Angus veya deli dana politikası!

Libya’da kesin olarak kaç Türk olduğunu hükümetin bilmediği ortaya çıktı. Aslında AKP iktidarı birçok konuda bilgi sahibi olmadığı gibi, bazı kararlarıyla Türk halkının sağlığıyla da oynuyor.Tarım Bakanlığı tarafından et fiyatlarını düşürmek amacıyla Avustralya’dan ithal edilen 250 adet Angus cinsi sığırda akciğer hastalığı bulunduğu anlaşıldı.
Yozgat’ın Sorgun ilçesine iki ay önce Akyüz Tarım ve Hayvancılık Limited Şirketi tarafından getirilen 250 Angus’tan 10’unun akciğer hastalığından öldüğü anlaşıldı. Hastalığın tam olarak ne olduğu resmen açıklanmadı! Deli dana hastalığı diyenler de var!
Hastalıklı hayvan almış vatandaşlar, zarar etmemek için bunları kesip parça et olarak satıyor! Hastalıklı hayvanların sayısının sadece 250 olduğu zannedilmesin! İthal edilen binlerce hayvanın büyük kısmında benzer hastalıklar olduğu, Tarım Bakanlığı’nın da bunu bildiği iddia ediliyor..

***


İktidar, halkın sağlığını veya güvenliğini bir tarafa bırakmış, muhalifleri susturmak derdine düşmüştür. Öyle ki stadyumda Başbakanı ıslıklayan vatandaşlarla ilgili bir soruşturma bile başlatılabilmiştir!
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Uzun, hükümetin, muhaliflerin sayısını bildiğini, ancak Libya’daki Türklerin sayısını bilmediğini söyledi. Uzun, “Ankara’da, İstanbul’da, Türkiye’nin bütün vilayetlerinde iktidara muhalif kaç insan var, kaç muhalif gazeteci var, kaç muhalif iş adamı var, hepsinin sayısını, nerede yaşadığını, kimlerle ne konuştuğunu biliyorsunuz ama Libya’da kaç Türk vatandaşı yaşıyor bilemiyorsunuz” diye hükümeti eleştirdi.
Devlet televizyonunda, “maksatlı haber yaparak siyaseti yönlendirmeye çalışmak” suçundan gazeteciler hakkında nasıl soruşturma açıldığı ballandıra ballandıra anlatılıyor! Muhalif çizgide yayın yapan bütün televizyon kanallarına baskın yapıldı. Yeni bir kanal kuracağı anlaşılan gazetecinin ekip kurmak için hazırladığı listede adı bulunan gazeteciler sanki bir suç işlemiş gibi “benim haberim yoktu” diye savunma yapmak durumunda bırakılıyor!

***


Brüksel’den Ersan Yaman yazıyor:
“1- Mısır’da olaylar olurken Tayyip Erdoğan, Obama ile görüştükten sonra Mübarek’i uyarmıştı. Mısır’da da Türk tekstil şirketleri ve Türk işçileri yok muydu?
2- Sıra Libya’ya gelince mi Erdoğan’ın aklına Türk işçilerinin güvenliği geldi. Peki ama madem Türkleri rehin alabileceğinden bile kuşku duyulan bir Kaddafi var karşıda, o halde ‘Kaddafi insan hakları’ ödülü alırken Erdoğan’ın övgüleri neydi?
3- Libya’da kaç Türk olduğuna dair resmi rakam neden yarım ağızla açıklanıyor? Türk hükümetinin hangi ülkede kaç vatandaşının yaşadığına dair resmi bir sayısı neden yok?
4- Tunus ve Mısır yanarken sıranın Libya’da olduğunu Batı basını yazıyordu. Libya’daki Türk Büyükelçiliği, bu konuda kendi vatandaşlarını uyarmış veya önlem almış mıdır?
AB ve ABD’nin projelerine eş başkanlık yapmak, böyle sonuçlar veriyor işte.. Eş başkanı olduğunuz projede söz hakkınız var mı acaba?”

***


Siyasi iktidar, et fiyatlarını düşürme gerekçesi ile hastalıklı hayvan ithal ederek, Türk halkının sağlığını nasıl tehdit eder konuma düştüyse, dış politikada da aynı gaflet ve dalalet içinde bulunuyor.
Bir kusur sonucu adam öldürmekle, tasarlayarak adam öldürmek arasında sonuç bakımından hiçbir fark yoktur. Adam ölmüştür!
Burada söz konusu olan, bir kişinin değil bir milletin hayatıdır.

Yazarın Diğer Yazıları