AKP, bile bile neden sakat teklif hazırladı?
Hükümetin Anayasa değişikliği teşebbüsü gündeme getirildiğinde Avukat Turgut Kazan, Anayasa hukukunun önemli ilkelerini hatırlatarak, “Hükümet Anayasa değişikliği yapamaz. Bu sebeple paket Anayasa’ya aykırıdır” dedi.
Kazan, 22 Mart 2010 tarihinde şu açıklamayı yaptı:
“Anayasalar, özünde yürütmenin yetkilerini sınırlayan belgelerdir. Bu sebeple, hükümetlerin yasa değişikliği teklifi (tasarısı) hazırlamaları kabul edilir, ama anayasa değişikliği teklifi hazırlamaları, bir dayatma sayılacağı için kabul edilmez. Nitekim, 1982 anayasasının 88 ve 175. maddelerine baktığımız zaman, bu gerçek kolayca anlaşılır.
88. madde, yasa teklifi için öncelikle Bakanlar Kurulu’nu yetkili sayarken, anayasa değişikliğini düzenleyen 175. madde, yalnız belli sayıda milletvekilinin anayasa değişikliği teklif edebileceğini belirtmektedir.
Bu durumda, gündemi değiştirmek ve yargıyı tümden ele geçirmek amacıyla, Başbakan Erdoğan tarafından dayatılan ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle hukukçu bazı AKP’lilerin hazırladığı paket, belli sayıda milletvekilinin hazırladığı değişiklik teklifi sayılamaz. Nitekim, konuyla ilgili açıklamayı hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’le birlikte, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yapması ve orada ‘Ak Parti hükümeti olarak bu Anayasa ile amacımız kendi iktidarımızı güçlendirmek değildir, halkın iradesini güçlendirmektir’ denilmiş olması, paketin hükümet tarafından hazırlandığını apaçık gösteriyor.
İzlenen yol, yeni bir anayasayı dolanma yoludur. Başbakan başkanlığındaki (bakanlar dahil) hukukçu kurmaylar toplantısı sürerken, milletvekillerinden boş kağıda imza toplandığı söyleniyor. Pakete girecek madde sayısı sürekli arttı. Ve bazı sürprizlerle karşılaşacağımız, yine hükümet tarafından açıklandı.
Bütün bu sebeplerle, Anayasanın 175. maddesine göre belli sayıda milletvekili tarafından değil, hükümet tarafından hazırlandığı belli olan değişiklik teklifinin, Anayasaya aykırı olduğu açıktır.”
* * *
Ruhat Mengi’nin Star televizyonundaki programında konuşan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da aynı Anayasa ilkesini hatırlattı ve şekil yönünden teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti. Cindoruk, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için yapılacak seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu’nun görevlendirilmiş olmasını da esastan bozma sebebi olarak gösterdi.
Peki Anayasa değişikliği maddelerini hazırlayanlar, bu sakatlıkları bilmiyor mu?
Bilmemeleri mümkün değil. Çünkü, hiçbir hukukçu bu ilkeleri bilmeden hukuk fakültesini bitiremez.
Peki o halde neden bizzat kendileri hükümet olarak bu teklifi hazırladıklarını söylüyor? Hatta TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, teklifte imzası görülünce “Meclis Başkanı olmadan önce değişik toplantılarda yoklama bakımından milletvekilleri genel merkezde veya başka bir yerde o listelere imza atarlardı. Benim imzamın da olduğu listeleri her yerde bulmak mümkündür” sözleriyle, paketin nasıl hazırlanmış olduğunu da itiraf etmişti. Bu açıklamalar, delil olarak yeterlidir.
* * *
Demek ki AKP, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliklerini öncelikle şekil yönünden bozması için bile bile önceden malzeme veriyor. Böylece, seçime kadar gerginlik politikasını sürdürmek, “Yargı elimizi kolumuzu bağlıyor” demek ve aynı zamanda Habur’da ortaya çıkan PKK karşılaması manzarasını unutturmak ve kamuoyunu meşgul etmek imkânını bulmuş olacaklar.