Adliyenin konumunu atalım mı?
İrili ufaklı Gökçekler, mezarlıkta ıslık çalarak korkularını gizlemeye çalışıyorlar... Oysa ne kadar çırpınırsa çırpınsınlar, kaçış yok, kesinlikle yargılanacaklar...
Tuhaf değil mi? Melih Gökçek'in mazisi, kendisine hakaret eden veya yolsuzlukla itham eden kişilere karşı açtığı dâvâlarla dolu... Ama o Gökçek, Murat Ağırel ve 'Parsel Parsel' kitabıyla ilgili adliyenin önünden bile geçemiyor!.. İnsan en azından bir 'kitap toplatma' ister, tık yok!..
Gökçek, 'hıyar' benzetmesi yaptı diye Emin Çölaşan'ı mahkemeye vermiş, tazminat kazanmıştı... Kazandığı tazminatla da millete döner ısmarlamıştı... Neredeyse "Ankara'yı döner şişine takıp parsel parsel hallettin" diyen kitap karşısında ölü taklidi yapıyor!..
Yine Emin Çölaşan çok eski bir yazısında 'Hırsıza oy vermeyin' demişti... Çölaşan, isim belirtmemesine rağmen, binlerce belediye başkanı adayı içinden Melih Gökçek hemen üzerine almış ve mahkemeye koşmuştu!.. Parsel Parsel'de ise gayet olgun!.. Çünkü mahkemeye koşacak yerleri ağrıyor!..
Kendisiyle ilgili ne olursa olsun televizyonda düello teklif eden Gökçek, Murat Ağırel'e bu teklifi edemiyor, edemeyecek... Çünkü edecek yerleri ağrıyor!..
***
Kendisinin ve ailesinin hayatta bir dikili ağacı olmadığı için tazminatları sever Gökçek!.. Hele de mahkemeler keyfine göreyse!..
Aklımıza gelenleri sıralayalım: 'Kişilik haklarına hakaret' ettikleri gerekçesiyle Halil Şıvgın'ı, Yakup Kepenek'i, Mehmet Bekâroğlu'nu, Tarık Akan'ı, Atilla Kart'ı, Aykut Erdoğdu'yu ve burada sayamayacağımız yüzlerce kişiye dâvâ açmıştı...
Galiba Parsel Parsel de onun da kabul ettiği gerçekler yazıyor ki, kemal-i afiyetle kabullenmiş durumda, dâvâ açmıyor!.. Çünkü dâvâ açacak yerleri ağrıyor!..
Hele gazeteci Yalçın Bayer'e açılan dâvâ yok muydu? Yalçın Bayer "Kaymak Gibi Yol Asfaltlanıyor" başlıklı yazısında, "Gökçek, çocuklarına menfaat sağlamak için gerekmediği halde yol çalışması yaptırıyor" deyince mahkemeye koşturmuşlar... "Bizi yolsuzluk yapan biri gibi gösteriyorlar" diyerek dâvâ açmışlar...
Yalçın Bayer'in iddiasının toplamı Parsel Parsel kitabının binde biri bile değilken mahkemeye koşturan Gökçekler, Ağırel'in kitabını mahkemeye taşımaya cesaret edemiyorlar... Çünkü cesaret edecek yerleri ağrıyor!..
Gazeteci Harun Gürek, 'Belediye İhale Dalavereleri' adlı bir kitap yayınlamıştı... Gökçek derhal mahkemeye vermişti... Aynı Gökçek, bu kadar ağır yolsuzlukları ve bir şehrin 'örgüt eliyle' yutuluşunu yazan Murat Ağırel'li mahkemeye veremiyor!.. Çünkü o hatıraları silecek yerleri ağrıyor!..
***
Kendilerine sormak lâzım: Sahi siz neden hâlâ mahkemeye gitmediniz gidemiyorsunuz? Altınızda utanmadan bindiğiniz, belediyeye iade etmediğiniz araç müsait değilse, şahsî aracımızla sizi götürelim adliyeye!.. Verin dilekçeyi, sökebiliyorsanız 'Parsel Parsel' apoletinizi sökün!.. İftiracı ve yalancı Ağırel ceza alsın, siz de aklanın!..
Pirüpak mazinizle, bu kadar ağır yolsuzluk suçlamalarını yiyecek biri değildiniz siz!.. Adliyenin yolunu bilmiyorsanız, isterseniz konum atalım!..
Eskiden olsa koşa koşa mahkemeye giderdiniz... Değişen ne? Şimdi neden gidemiyorsunuz? Mazinize mi yoksa savcı ve hâkimlere mi güvenmiyorsunuz? Geçmişte lehinize karar veren savcı ve hâkimlerin hepsi mi FETÖ'den firarî? Kripto mripto da mı kalmadı tanıdık?
Yoksa dâvâ açıldığında, o kitapta yazılanların belgeleriyle açıkça konuşulacak olmasından mı korkuyorsunuz? 'Koku giderici' gibi 'korku giderici' de varsa ondan alın ve cesaretinizi toplayıp dâvâyı açın... Tabii açacak yerleriniz ağrımıyorsa!..
***
'İtiraf' yazımda, son 11 yıllık HTS kayıtlarının bilinenden çok daha fazlasını açıklayacağını söylemiştim... Özellikle de 27 Aralık 2009'dan itibaren!..
Korku dağları beklemekte haklı... Çünkü yaklaşmakta olan o gün geldiğinde mübaşir bile bileti kesebilecek!..