ABD'den Rusya'ya ''insanlık'' dersleri!!!
Kristof Colomb''un Amerika seferlerine katılan misyonerlerden Bartolome De Las Casas, şahit olduğu Kızılderili katliamlarını şöyle anlatıyordu:
"Sırf eğlence olsun diye yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını gözlerimle gördüm. Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar…"
*
Bu anlatım da, yüzlerce sivilin işkenceyle katledildiği My Lai Katliamının tanığı pilot Hugh Thompson''dan:
"... her tarafta cesetler görmeye başladık. Nereye baksak ceset doluydu. Çocuklar vardı, 2, 3, 4, 5, yaşlarında; kadınlar, çok yaşlı adamlar; ama genç erkekler yoktu aralarında. Genç erkekleri arıyor olmamız gerekiyordu. Nişancım, ''Silahları nerede bunların?'' diye sordu... Dolaşıyor ve yaralı insanları görüyorduk. Yolun kenarında yaralı bir kadın vardı, onu görünce, yanlış bir şeylerin olduğunu düşündük... Her yere bakıyor ve neler döndüğünü anlayamıyorduk... Birkaç dakika sonra dönüp geldik ve yaralı kadını tekrar gördük. Çıplak gözle iyice yakından bakınca, hemen yanındaki öbür nesnenin ne olduğu da seçilebiliyordu. Beyniydi. Hiç hoş değildi. Başka bir yaralı kadın gördük. Telsize sarıldık, yardım istedik... Birkaç dakika sonra bir yüzbaşı geldi, kadına bir tekme attı, geri çekildi ve onu vurdu."
*
Ve bunlar da "Tiger Force" operasyonundan kurtulan Vietnamlı köylüden:
"Bir teğmen çıldırmış gibi, ''her şeye ateş edin, hepsini öldürün'' diye bağırıyordu. Çocuklar.. orada çocuklar vardı. Kim olduğu önemli değildi. Yediden yetmişe.. Körmüş, topalmış, deliymiş, hepsini vurdular.."
*
Ve Estadio Nacional de Chile''de işkence görenlerden:
"Gözlerimi bağladılar, bütün vücuduma vurdular ve bana karımla çocuklarımı bir daha görmeyeceğimi, onlara karşı şiddet uyguladıklarını söylediler. En küçük çocuğum 3 yaşındaydı. Ayaktaydım, bana vuruyorlardı, görünüşe göre ellerinin tersiyle nefesimi kestiler, beni kusacak hale getirdiler. Ben oturmak zorundayken, bana elektrik vererek işkence yapacaklarını söyledikleri organlarıma dokunuyorlardı. Elleriyle korkunç şekilde kulaklarımın üzerine vuruyorlardı."
*
Ve Guatemala''dan:
"Cajon del Rio köyünde canlı tek insan bırakılmadı. Titugue halkı bıçaklanarak bağırsakları deşildi. Piedra Parada''lıların derileri yüzüldü. Agua Blanca de İpala halkı ateşe tutulup yakıldı. Ayaklanan köylülerden birinin başı San Jorge alanında kazığa çakıldı. ...Haroldo Silva''nın başı San Salvador yolunun kenarında bulundu, vücudu ise hiç bulunamadı. Los Mixros''da Ernesto Chinchilla''nın dili kesildi. ... San Lucas sokatepequez kuyularından su çekilirken, cesetler görülüyordu. Miraflores''te elleri ayakları kesilmiş insanlara rastlanıyordu. Tehditleri cinayetler izliyor, insanlar arkadan vuruluyor, kentlerde belli kişilerin kapıları siyah çaprazlarla işaretleniyordu. Evden çıkarken öldürülenlerin cesetleri ırmaklara atılıyordu."
*
Benzer tanıklıklar Kamboçya''dan var… Hawai''den var… Balkanlar''dan, Kafkaslar''dan var…
*
Birinci Kentucky Alayı''nın gençleri "spor için öldürdüğü" Meksika''dan var…
*
Tuğgeneral Jacob H. Smith''in Binbaşı Littleton Waller''a, "Mahkûm istemiyorum. Öldürmeni ve yakmanı emrediyorum, ne kadar çok öldürür ve yakarsan o kadar çok memnun olurum" emri verdiği Filipinler''den var…
*
Yaşayan bin civarı kadın ve çocuktan sadece 6''sının hayatta kalabildiği Bud Dajo kraterinden var…
*
Napalm bombalarıyla insanların ev ve sokaklarda diri diri yanarak, kurtulmak için atladıkları nehirlerde ise haşlanarak öldüğü Tokyo''dan var…
*
Kadınlarının çift ırklı tecavüz çocukları doğurduğu Okinawa''dan var…
Ebu Garip''ten…
*
Sivil halkın üzerine 7 milyon ton bomba atılan, bugün bile çocukların genetik hastalıklarla doğduğu Vietnam''ın her bir karışından var…
*
Tarihin henüz solmamış sayfalarında;
Körfez Savaşı''ndan kaçmaya çalışan sivillerin konvoylarını bombalayan Amerikan uçakları var…
Haditha''da "Önce ateş et, sonra soru sorma" diye emretmişti ABD''li komutanlar…
Amerikan saldırılarında kullanılan seyreltilmiş uranyum yüzünden bugün hâlâ çocuklar bağırsakları dışarıda, omuriliği açıkta doğuyor Felluce''de…
Afganistan işgali sırasında, Kunduz''da, içinde 200 hastanın bulunduğu hastanenin bombalanışını unutmuş olamazsınız herhalde!
***
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken''in, gün aşırı kameraların karşısına geçip, her seferinde de Rusya''nın "sivillere saldırması"nın, "hastane vurması"nın eşsiz korkunçluğundan dem vurduğu açıklamaları artık o kadar mide bulandırdı ki, hatırlatmadan edemedim, kendilerinin "insanlık"tan tam olarak ne anladıklarını yahut nasıl hiç anlamadıklarını!
//////////////////////////
SORU-YORUM
----
İktidardaki AK Parti milletvekili, elektrik ve doğal gaz zamlarını ana muhalefetteki CHP''nin yaptığını söylemişti; daha fantastiği geldi. AK Partili gazete yazarı ayçiçeğine fahiş zammı yapanın "vatandaş" olduğunu iddia etti.
Kambersiz düğün olur mu; bir de medya tabii!
Sorum aslında belli:
İktidardaki yirminci yılınızda bile hâlâ hiçbir şeyi yapan siz değilseniz, zaten neden iktidarda kalmaya devam edesiniz; biraz daha yönetememek için mi?
Madem ki, ülkeyi aslında iktidar değil de muhalefet yönetiyor; yok yere bunca "ah" almaya gerek var mı; "fiili durumu resmîleştirmek" için daha neyi bekliyorsunuz?