Geçen günlerde bütün dünya basını, Cengiz Han’ı, aniden dünyanın en büyük çevrecisi ilan etti. Cengiz Han ve oğullarının, dünyanın yüzde 22’sini fethettiği 150 yıl boyunca, 40 milyon insanı öldürdüğü, böylesine geniş bir bölgede nüfusun azalmasının, sürülmeyen tarlaların ormana dönüşmesine yol açtığı, bu yeni ormanların da atmosferden 700 milyon ton daha fazla karbon temizlediği iddia edildi! Yine Avrupa’daki veba salgını ve Çin’deki Ming Hanedanının yıkılışı gibi olaylarda da ormanların yeniden büyüdüğü öne sürüldü.
Madem, 40 milyon insanın eksilmesi, dünya üzerinde bu kadar etki yapıyor, bugün Okyanuslar dahil bütün denizleri kirlenen, mikroorganizmalardan fillere kadar birçok canlı türünün zincirleme tepkiyle yok olduğu 6,5 milyar insan barındıran dünyada, sıranın insanlara geldiği ve ayrıca bu kirlenmeye de insanların sebep olduğu herkesin bilgisi dahilinde olduğuna göre ne yapmak gerekiyor?
Dünya nüfusunu azaltmak değil mi?
Ve ayrıca dünyayı en çok kirleten, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi ve atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını esas alan Kyoto Protokolünü, imzalamayan ülkeler hangileri?
ABD ve Avustralya değil mi?
***
Peki, bu Cengiz Han araştırmasını yapan kim? ABD’deki Carnegie Enstitüsü’nün Küresel İklim Bölümü! Vakfın Türkiye’de en çok tanınan araştırmacısı kim? Dr. Henry Barkey! Hani şu Kürt açılımı projesinin mimarlarından biri! Başka ne iş yapar Carnegie Vakfı? Steven Cook’un ağzından Kemalizm’in artık “toplumun işine yaramayan” ve “meşruiyeti olmayan” bir ideoloji haline geldiğini iddia eder. Türkiye’de bu yönde papağan gibi aynı fikirleri tekrarlayan herkes, işareti işte bu Carnegie Vakfı’ndan almıştır.
2007 yılı Kasım ayı başında, ABD’nin Orta Doğu’yu da kapsayan Merkez Komutanlığının emekliye ayrılan komutanı General John Abizaid, Carnegie Vakfı’nın Mellon Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Amerikan güçlerinin, şiddetin hüküm sürdüğü Orta Doğu’dan çıkmasının yarım yüz yıl daha alabileceğini söylemişti.
Yine 2009 Yılı Kasım ayında Beyrut’taki Carnegie Ortadoğu Merkezi Direktörü Paul Salem, “Türkiye, Orta Doğu’da moderniteye entegre olan tek ülke. İran, Mısır ve diğer Arap ülkeleri gelecek vaad etmiyor. Bu, Orta Doğu’da Türkiye devrinin başlangıcı olabilir” görüşünü öne sürmüştü. Yani Türkiye’yi Yeni Osmanlıcılığa teşvik eden Carnegie Vakfı’dır. Batı sermayesidir, ABD’dir.
Tunus ve Mısır olayları da Büyük Orta Doğu projesinin, Türk halkına Osmanlıcılık diye sunulmasından sonra patlamıştır!
***
Carnegie Vakfı, Cengiz Han ile ilgili uydurma iddialarla, dünya çapında psikolojik bir operasyon başlatmıştır. Dünya nüfusunun azaltılması gerektiği kabulünü bilinçaltına yerleştirmeye çalışıyorlar! Acaba kaç milyar insan öldürülmeli bu çevreci yaklaşıma göre? Dünya nüfusunun 1.5 milyara indirilmesi de Carnegie’nin düşünceleri arasında mıdır?
27 Ocak 2011 tarihinde, Türkiye’de bir İnternet sözlüğünde Zapatista kod adını kullanan kişi, “Büyük ihtimal Cengiz Han, insanları öldürtürken ‘Bunların tükettiği oksijene yazık’ demiş olmalı, çevreye olumlu etkileri olmuş” diye bir not düşmüş. Carnegie Vakfı, bizim Zapatista’dan esinlenmiş olmasın!
Cengiz Han’ın 40 milyon kişiyi öldürttüğü, abartılı bir iddiadır. Sadece İkinci Dünya Savaşı’nda 60 milyon insan öldürüldü. Carnegie Vakfı, bu savaşın çevreye faydalarından ne zaman bahsedecek? Milyonlarca ton bombanın ve atom bombalarının, sonraki nükleer denemelerin çevreye faydalarını da araştıracaklar mı?
Üstelik bugün dünya nüfusunun 16 milyonu Cengiz Han’ın soyundan geliyor!
