50 dakikada ne çözüldü
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Amerika Başkanı Trump da buluşmalarından "mutlu" oldular, "memnun" ayrıldılar.
Şimdi gözler iki liderin buluşmasından sonra iki ülke arasındaki sorunların nasıl çözüleceğine çevrildi.
Bir diyelim ve önce en güncel olandan yani Barzani'den başlayayım.
Amerika'nın, "ertele" dediği, Türkiye'nin, "iptal et" dediği Barzani'nin referandum kararına ortak tepkide mutabakat sağlandı.
Güzel oldu şu soru da ortaya çıktı:
- Erteleme de mi, iptal de mi anlaşıldı?
Türkiye'nin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da çok büyük tepkisine neden olan diğer sorunlara geçelim.
İki diyelim ve soralım:
- PYD/YPG'ye verdiği 30 TIR dolusu silah, mühimmat, tank, zırhlı araçları geri mi alacak?
- Tüm desteğini kesecek mi?
Üç diyelim ve soralım:
- Amerika Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade edecek mi?
Dört diyelim ve soralım:
- Amerika, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan hakkındaki yargı kararını kaldıracak mı?
Beş diyelim ve soralım:
- Amerika, Reza Zarrab davasını sonlandıracak mı?
Altı diyelim ve soralım:
- Amerika, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın korumaları için mahkeme tarafından çıkartılan yakalama kararını kaldırtacak mı?
Yedi diyelim ve soralım:
- Amerika, Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunu kaldırtacak mı?
Sekiz diyelim ve soralım:
- Rusya'dan almak için kaparo verdiği S-400'ler yerine Amerika, Türkiye'ye Füze Savunma Sistemi satacak mı?
Dokuz diyelim ve soralım:
- Amerika, Suriye konusunda yalnız bıraktığı Türkiye'yi IŞİD ile mücadelede Rakka harekatına katacak mı?
On diyelim ve soralım:
- Türkiye'nin kahpe terör örgütü PKK'nın Afrin kampına yapmaya hazırlandığı askeri kara ve hava harekatına Amerika destek verecek mi?
Elbette biz de biliyoruz ki 50 dakikada bu önemli sorunların tek tek ele alınıp çözüme kavuşturulması mümkün değil.
Değil ama Trump ve Amerika'nın tavrı da önemli.
Yıllara dayalı dostlukları olan iki müttefik ülkenin bu kadar önemli konularda bu kadar önemli görüş ayrılıklarının çözümü konusunda Türkiye'nin talebine Amerika'nın vereceği yanıtlar yani atacağı adımları bekleyeceğiz ama önce sizlere sorayım:
Umutlu musunuz?
Siz sormadan ben yanıtımı vereyim.
Umutsuzum.
Onda biri, hadi diyelim ikisi geçekleşsin razıyım.