Zihin kontrolü ile ülke yönetmek!

Stephen Kinzer, "Baş Zehirleyici" adıyla yeni çıkan kitabında, soğuk savaş döneminin ilk yıllarında CIA'nın zihin kontrolü üzerine 10 yıl süren gizli bir program üzerinde çalıştığını yazdı.

Stephen Kinzer, kitabında, "Çok gizli yürütülen bu çalışmalarda deneylerin ne kadar cana mal olduğunu tam olarak bilmek mümkün değil ancak bir kısmı öldü ve birçok insanın hayatı kalıcı olarak yok edildi. Sanırım o zamanki zihniyet, bu projenin çok önemli olduğunu, zihin kontrolüne hakim olmanın küresel dünya gücünün anahtarı olduğuna inanıyordu" ifadelerini kullandı.

***

Dr. Sinan Canan, bir makalesinde "Zihin kontrolü gerçekten yapılabiliyor mu?" diye sorduktan sonra "Yüzde yüz hakikat. Her gün ona maruz kalıyorsunuz ama uzaktan. Bunu net söyleyebilirim" diye cevap vermişti.

Canan, "Kitlesel zihin kontrolü için ilk yapmanız gereken şey, nefsi disiplin altına almayı sağlayan eğitimi, inancı, kültürel yapıyı bertaraf etmektir... O işin ilk ayağı budur. Bunları havaya uçurursanız zihin kontrolü bütün insanların üzerinde tıkır tıkır çalışır." görüşündeydi.

Canan, zihin kontrolü için binlerce yöntemin bulunduğunu, mesela, yeni bir takım fikirlerin kabulünü kolaylaştırmak için eski değerlere saldırarak onları gözden düşürmeye çalışmanın, otorite kullanarak, grup/cemaat/rejim içindeki hâkim düşünceyi tehlikeye sokabilecek soruların önünün kapatılmasının, ayıplanmasının, cezalandırılmasının bu yöntemlerden sayılabileceğini belirtiyordu. .

Canan, dilin dilin kasıtlı ve yaygın bir biçimde kötüye kullanılması, kelimelerin anlamlarında karmaşa yaratarak insanların iletişim yeteneklerini baltalamak ve kişileri birbirlerinin dilinden anlamaz hale getirmek, slogan düşünce üreterek orijinal düşünceleri engellemek, toplumu parasal açıdan bağımlı hale getirmek ve toplumu veya bireyi sürekli gergin, korkulu bir halde tutmak üzere senaryolar üretmek gibi yöntemlerden bahsediyordu...

***

Biz de bu konuyu 10 Mart 2016'da, "Zihin kontrolü ile yeni bir rejim kurmak" açısından değerlendirmiş ve "Bu verilere göre Türkiye'nin kurucu değerlerinin enkaz yarattığını ileri sürmek, başörtüsüne ilgisi olmayan anlamlar yüklemek, 'Egemenlik Allah'ındır' diyerek Türk egemenliğini yıkma girişimini ulvi bir kabule bağlamak, ağzını açanı hakaretten tutuklamak, uydurma davalarla aydınları baskı altına almak, eylem yapanı gaz fişeği ile vurmak, sopalı, palalı gruplar kullanarak halkı sindirmeye çalışmak, televizyonlarda önceleri çözüm sürecini, sonra da başkanlık sistemini tartıştırmak, sokakta kredi kartı dağıtarak halkı midesinden bağımlı hale getirmek, yeni bir rejim ve yeni bir devlet kurmak için toplumsal zihin kontrolü uygulamalarından sadece birkaçıdır..." diye yazmıştık...

Nitekim 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, kitlesel zihin kontrolü, inanılmaz boyutlara ulaştı ve rejimi değiştirecek adımlar atıldı. Türkiye'nin nüfus yapısı da Suriyelilerle değiştiriliyordu zaten…

***

Aslında tarih boyunca zihin kontrolü uygulanmıştır. Hasan Sabbah yöntemleri, yakın tarihte Moon tarikatı ve FETÖ tarafından kullanılmıştır.

Moon tarikatına, beyin yıkama yoluyla veya zihin kontrolü teknikleriyle üyelerini celbettiği ve alıkoyduğu, aileleri böldüğü, tarikat liderleri lüks içinde yaşarken üyeleri istismar ettikleri yönünde suçlamalar yapılmaktadır. Aynısı Türkiye'deki bütün tarikat veya cemaatlerde yaşanmaktadır.

Yine Gazeteci İsmail Saymaz'ın "Şehvetiye Tarikatı" adlı kitabında anlattığı tiksindirici olaylar, zihin kontrolü ile yapılabilmiştir.

İnsan beyni, tıpkı bir bilgisayar gibi yeniden formatlanabilmektedir. Hele beyinde kültürel hafıza zayıfsa, zihin kontrolü kolaylaşmaktadır.

Türkiye, yıllardan beri zihin kontrolü yöntemleri ile ve "zehirleyici kadroları" tarafından idare edilmektedir. Bu kontrole tabi olanların kurtulması, ancak toplumsal bir şok tedavisi ile mümkündür.

Yazarın Diğer Yazıları