Zenginler ve gençler ülkeden niçin kaçıyor?

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başkan Donald Trump'a Amerikan askerlerinin çekilmesinden sonra Türkiye olarak Suriye'deki Kürt güçlerin korunması konusunda teminat verdiğini söyledi. Pompeo'nun kastı, YPG güçlerinin korunmasıdır!

Erdoğan, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un Ankara'ya gelmeden önce "Kürt savaşçıları koruma sözü verilmeden Suriye'den çekilmeyiz" demesine tepki gösterdi ama Pompeo da bu açıklamayla cevap verdi.

Erdoğan, gazetecilerin Suriye'ye yönelik sorularına cevaben de, "Biliyorsunuz bir zamanlar Ayşe tatile çıkardı. Biz de 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyoruz" dedi.

***

Telefonda bu atışmaları hatırlatan Nejat Eslen, "Arslan Bey, bu defa ben size bir soru sorayım, Türkiye, PYD/YPG güçlerini korumak için mi Fırat'ın doğusuna müdahale edecek? Türkiye nasıl bir strateji takip ediyor anlamadım. Bu nasıl bir akıl? Bu stratejiyi kim planlıyor?" diye sordu. Sonra da "Gerçi vereceğiniz cevap, 'Erdoğan'ın elma şekeri politikası' başlıklı yazınızda var ama inanılır gibi değil. Bunlar kimin politikası?" diye soruyu yeniledi.

Ben de Türkiye'nin başından beri Amerikan projelerini uyguladığını söyledim.

"Öyle ya" dedi; "Suriye için etnik unsura dayalı halk meclisleri tavsiye eden ve Türkiye'yi de benzer bir sisteme sürükleyen iktidarın millî bir politika uygulamadığı ortada. Oysa ABD, Rusya'yı Irak ve Suriye gibi üçe bölmek istiyordu. Putin buna karşı, iki şey yaptı. Birincisi, sivil toplum kuruluşa adı altında faaliyet gösteren bütün Batılı kuruluşları ülkeden çıkardı, ikincisi, özerk bölgelere atama yaparak merkezî yönetimi güçlendirdi. Türkiye için ademi merkeziyet istemek, ülkeyi etnik temelde bölmek anlamına gelir... Halk bunu anlamalı artık..."

"Halk nasıl anlasın? Devlet Bahçeli halkın ruh sağlığının bozulduğunu söylüyor. Siyasilerin çelişkili karar ve tutumlarını anlamak konusunda sadece siz değil hepimiz sıkıntı yaşıyoruz. 'Neden böyle yapıyorlar?' diye sorup cevap arıyoruz. Yani aslında bu duruma siyasiler sebep oluyor?" diye cevap verdim.

***

Devlet Bahçeli'nin "Vatandaşlarımızın maddi ve manevi zorluklarının yanında ruhsal olarak sorun yaşadıklarını görüyoruz. Ağırlaşan problemlerin farkındayız. Haklar sınırların ve yetkilerin açık ve net şekilde belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye yani ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz." önerisi ise doğru temelde tartışılmalı.

Tıpkı CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer'in yaptığı gibi...

Taşcıer, "Yaşanan tahammülsüzlükler bir alanda olsa çözüm bulunabilir ama her alanda bir infial söz konusu. Bunun sorumlusu 16 yıllık iktidar demek yanlış olmayacaktır." diye konuştu.

Taşçıer, sözü Bahçeli'nin önerisine getirerek "Sayın Bahçeli bu toplumun ruh sağlığının bozulduğunu düşünüyorsa, iktidara destek olmaktan vazgeçsin. Toplumda kaygı ortadan kalktığında yeniden normalleşme başlayacak." dedi.

***

Türkiye'yi yöneten akıl, daha önce Irak politikasında yapılan hataları tekrarlıyor. Türkiye, Suriye'de kendi bindiği dalı kesiyor. Türkiye, Suriye için yaptığı öneriyle, kendi sonunu hazırlıyor. Bu durum sağlıklı mıdır?

Siyasi meseleleri bir kenara bırakalım. "İçkili bir kafede" oturan tesettürlü hanımlarla, sinema sanatçısı Deniz Çakır ve arkadaşları arasında bir tartışma yaşanıyor, konu Erdoğan tarafından "benim başörtülü bacım" mantığıyla gündem haline getiriliyor! Diğerleri kimin vatandaşı?

Böyle bir ülkede ruh sağlığını korumak gerçekten zor... Erdoğan, Rutkay Aziz'in "Mozart dinlesin" şeklindeki bir tavsiyesini bile "faşist dayatma" olarak gösteriyorsa, bu ülkede akıl ve ruh sağlığını korumak nasıl mümkün olabilir?

Bakınız zenginler ve iyi yetişmiş gençler, ülkeden kaçıyor! Bunlar, neyin işareti?

Yazarın Diğer Yazıları