Zamlarda bulurum seni; Kamu yararı…

Gübreye bir yılda yapılan zam oranı yüzde 400''e dayandı.

Gübre ne?

Ekinin besini.

Besin yoksa ekin yok; olsa bile açlıktan kemikleri sayılan çocuklar gibi cılız, çelimsiz…

Ekin olmayacaksa ekim yok.

Ekim yoksa, sebze yok, meyve yok, un yok, şeker yok, yağ yok; yemek yok.

Ne var?

Açlık!

Herkesin uykularını kaçırması gereken halde, kimse de "kamu yararına aykırı" deyip de bu oyunu bozmadı.

*

Ulusal Et Konseyi''nin verilerine göre süt yemi yüzde 138, besi yemi yüzde 160, karkas et maliyeti yüzde 87 arttı; bir yılda.

Ete önce yüzde 48, peşinden yüzde 10 zam geldi, bir yüzde 30''un da eli kulağında.

Et yoksa besin piramidinde deprem var.

Kimse de "kamu yararına aykırı" oluşundan hareketle, vatandaşın "besleyici kolonları"nı güçlendirecek adımı atmadı.

*

Yeme zam geldi o da zamlandı; kağıda zam geldi o da zamlandı, akaryakıta zam geldi o da zamlandı; son zam yüzde 21''den fazlaydı, bir yılda ise yüzde yüze yakın arttı fiyatı.

Sütten söz ediyorum; bebeklerin yaşam kaynağından, çocukların en kolay ulaşabildiği "besleyici gıda"dan.

Süte erişimin neredeyse imkansızlaşması değilse nedir "kamu yararına aykırı"; kimse bu tezgahı dağıtmadı.

*

Elektriğe 4 yılda yüzde 370 zam geldi.

Doğalgaza, bir yılda, santrallerde yüzde 638, sanayide yüzde 549 ve konutlarda yüzde 93!

Sanayinin, üretiminin bel kemikleri…

Kimse "kamu yararına aykırılığı"nı dert edip de vatandaşın yuvasını ısıtmadı. Üretim çarkına sokulan çomağı çıkarıp atmadı.

*

Sadece geçen yıl yüzde 168 zam geldi kağıda; kasap alışverişine döndü en küçük kırtasiye ziyareti!

Çocuklar yazmasın…

Yazarlar suya yazsın yazılarını…

Cehalet mutluluktur; gazeteler batsın, keza yayınevleri…

Okumasın kimse gerçekleri!

Bundan mı dersiniz; kimse bu işte bir "kamu yararına aykırı" lık görmedi.

*

Hijyen ürünleri yüzde 50''nin, temizlik ürünleri yüzde 120''nin üzerinde zamlandı bir yılda; tam da pandemi ortamında.

En steril olmaya çabaladığımız zamanda…

Koca koca profesörler, ekran ekran dolaşıp da ellerimizi kaç kere yıkamamız, kıyafetlerimizi nasıl arındırmamız, dokunduğumuz yüzeyleri neyle arındırmamız gerektiğini anlatırken, kimse bütün bu işlerde kullanılacak temizlik ürünlerini "ulaşılamaz" hale getiren zammı "kamu yararına aykırılığı" dolayısıyla geri almadı, aldırmadı.

*

Patates yahu…

Çuval çuval aldığımız, toprağımızdan fışkıran, hiçbir şeyi olmayan fakir hanelerde bile illa ki bulunan patates…

Yüzde 115 zamlandı bir yıl içinde.

Önceki gece katıldığı televizyon programında, Bağcılar''da ziyaret ettiği evde tattığı mercimek çorbasını anlatıyordu Meral Akşener;

Soğan yok içinde…

Patates yok…

Nişasta, şeker deposu diye zahir, "kamunun yararına aykırı" sayılmadı alınmasının bu kadar zorlaşması!

*

Bu içler acısı hal içinde ironi de tuhaf kaçıyor belki ama; gel de yapma!

Bir yılda motorine yüzde 235, benzine yüzde 166 zam geldi.

Artık kreş çağındaki çocuklar bile biliyor benzine zammın sadece benzin pompalarını titretmediğini.

Her akaryakıt zammı;

Çiftçinin maliyetini biraz daha arttırdı…

Tarımda maliyet artışı pazar tezgahına biraz daha yansıdı; tezgah altından çürük çarık toplayan vatandaş sayısı biraz daha arttı…

Hammade sonuçta; ilaçtan plastiğe, kağıt ürünlerine girmediği sektör yok neredeyse…

Keza enerji kaynağı…

Sanayi üretimi biraz daha kısıtlandı…

Hadi ürettik diyelim; yetmiyor ki!

Ürettiğin tüketiciye ulaşamazsa, depolarda çürür, küflenir, paslanır, işlevsizleşir ise ne manası var!

Sadece tarım ürünlerini düşünmeyin, bütün tüketim mallarının hareket kabiliyeti baltalandı, tedarik zinciri pamuk ipliğine bağlandı; koptu kopacak!

*

Domino taşı gibi;

Enflasyon zıpladı;

Alım gücü dip yaptı;

Yatırımlar kısıldı;

İşsizlik tavan…

Hiçbirinde ağrısı tutmayan "kamu yararına aykırılık" hali, akaryakıt fiyatlarındaki artışın İstanbul''daki şehir içi ulaşım ücretlerine zam olarak yansıtılması gündeme gelince dokuncu iktidarın vicdanına iyi mi!

İktidar yaptığında "güncelleme" olduğundan, yok tabi kamuya bir zararı!

Ve fakat muhalefet yapmak zorunda kaldığında "zam"; "kamu yararına aykırı"!

*

İyi hoş da kim bu "aykırılığın" kaynağı?

Hangi ekonomi modelinin neticesi bu kur?

Akaryakıtın dünyada düşüyorken bile bizde düşmemesi hangi ekonomistin eseri?

Hayır madem "kamu zararı" yol açtığı;

Neden, daha dün, Yeniçağ YouTube kanalında ağırladığımız CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer''in bu konuda verdiği "araştırma önergesi kurulsun" teklifine kör sağır kalındı?

Yazarın Diğer Yazıları