Yine sivil milliyetçilik
Sivil olmayan milliyetçilik, gerçekte iddia sahibi değildir… İddia sahiplerinin istediklerin zaman düşman kıldıkları, işlerine geldiği zaman yedeğe aldıkları veya işbirliği yapabildikleri 'edilgen' bir yapıdır…
***
Dünyanın her yerinde, sivil olmayan milliyetçilik, rejimlerin statü bekçiliğine yarar…
***
Sivil olmayan milliyetçilik türlerinin iradeleri yoktur… Kararları kendileri veremezler… Başkaca merkezlerde alınmış kararları uygularlar…
***
Sivil olmayan milliyetçiliğin etkilenmesi, yönetilmesi, yönlendirilmesi, amacı dışına şartlandırılması, mensuplarının göremeyeceği amaçlara odaklanması ve mensuplarının bunu kutsaması zor değildir…
***
Sivil olmayan milliyetçiliğin ikna edilmesi kolaydır… Bütünü ikna etmek gibi bir mecburiyet yoktur… Hiyerarşinin tepesini ikna ettiğiniz takdirde, tıpkı tarikat veya aşiretlerde olduğu gibi bütünü ikna etmiş olursunuz…
***
Sivil olmayan milliyetçilik, kendisine sunulanla yetinmeyi bilir… O yüzden 'yönetmek' gibi bir hedef sadece 'teori' düzeyinde kalır, 'pratik'te hiçbir karşılığı yoktur…
***
Sivil olmayan milliyetçilik, gerçek anlamda 'yönetmek' gibi bir hedefin uzağında kalışını 'fedakârlık' olarak kutsayarak, hayatın her alanında genel biçimde 'en alttakiler'i oluşturan mensuplarını 'kahramanlık'la teselli eder...
***
Sivil olmayan milliyetçilik, makamlarının veya menfaat kuyularının başına inzibat siparişi veren muktedirlerden 'son kertede' bağımsız hareket edemez…
***
Sivil milliyetçilik, aklı, hür irade ve düşünceyi esas alırken, sivil olmayan milliyetçilik otoriteyi ve itaati esas alır… Dolayısıyla sivil olan gelişmeye açık, olmayan ise tamamen kapalıdır…
***
Sivil milliyetçilikte öncelik milletin ve devletin güvenliğiyle birlikte, tarih, hukuk, sosyoloji, sanat, çevre, sağlık, kültür, teknoloji, tarım gibi hayata ve geleceğe ait her şey iken, sivillik kaygısı taşımayan milliyetçiliğin sınırları güvenlikle başlar ve onunla biter…
***
Sivil olmayan milliyetçiliğinin, muktedirlerin gözünden en gözde organları kaslarıdır… İhtiyaca binaen devreye girerler… Oysa sivil milliyetçiliğin en hayati organı beynidir…
***
Rejimlerin pozisyonuna göre sivil olmayan milliyetçilik türleri zaman zaman da olsa ötelenirken, en büyük gıdası 'sırt sıvazlanması'dır… Sivil milliyetçiliğin alamet-i farikası akletmesidir…
***
Bıkmadan, usanmadan, tekraren: Yönetilme anlamında, kamu otoritesini temsil edenlerden, resmî organlardan ve güvenlik bürokrasisinden bağımsız milliyetçilik...
Sivil milliyetçilik... Yönetim ve etkileşim biçiminin emir-komuta kalıpları içinde kalmayan, ferdin iradesine imkân tanıyan milliyetçilik...
Her türlü korkudan, dedikodudan, fitneden, içe dönük mücadele kültüründen ve entrikadan uzak milliyetçilik...
Aklı ve iradesi, sözde liderlerin, şeflerin, hocaların, reislerin, başkanların cebinde değil, kendi beyninde olanların oluşturduğu milliyetçilik...
Küresel güçlerden ve onlarla iş birliği hâlindeki yerlilerden, her türlü bağlantıdan bağımsız milliyetçilik...
Sivil toplum anlayışını benimseyen, kendi içinde demokrasiyi hiçbir şerh düşmeden işleten ve aksayan yönlerini kendi içinde değiştirme kudretine sahip milliyetçilik...
Sloganla idare etmeyen, içerik üreten, ürettiği içeriği toplumun diğer kesimlerine benimsetebilen, saygı duyulan milliyetçilik...
Muktedirlerin 'zamanın ruhu'na göre ihtiyaç duyduklarında değerlendirdikleri, düşmanlaştırmaları gerektiğinde ise 'günah keçisi' yapabildikleri 'mobil ideoloji' değil, millî varlığın korunması ve devletin yönetilmesi konusunda iddia sahibi ve özgüveni yüksek milliyetçilik...