"Yıkım projesi" ve Cumhur İttifakı!
Darbe girişiminden önceki terfilerle ilgili dünkü yazımın sonunda verdiğim, 15 Temmuz öncesi 2014 ve 2015 terfileriyle FETÖ'cülerin nasıl general yapıldığını ortaya çıkaran sözler, Mehmet Partigöç'e değil eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e aittir.
Söz, Necdet Özel tarafından gazeteci Fikret Bila'ya söylenmiş ve 11 Ağustos 2016 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. O tarihten beri, kimse bu sözleri yalanlayamamıştır. Çünkü doğru olduğunu herkes biliyor.
Gerçi Partigöç de yargılanmakta olduğu davada, "2013'ten itibaren bütün terfileri belirleyen, siyasi iktidardır" diye ifade vermiştir.
FETÖ'nün darbe yapabilmek için yeteri kadar generali yoktu. Tugay seviyesindeki birlikleri yönetecek tuğgenerallere ihtiyaçları vardı!
Sonradan ortaya çıktı ki 100 tam puan sahibi albaylar terfi ettirilmezken, 2014 şûrasında general yapılan 19 albaydan 12'si ve 2015 şûrasında general yapılan 23 albaydan 20'si, 15 Temmuz darbesine karıştıkları gerekçesiyle TSK'dan atıldı!
Kısacası, Türkiye'yi uçurumun kenarına getiren, TSK'nın yıldız isimlerini karartan 2014 ve 2015 YAŞ kararları oldu!
***
"Konuyla ne ilgisi var?" denilebilir ama MHP ile CHP arasında ilginç bir tartışma var.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'yi Kuvayı İnzibatiye'ye benzetince CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Kuvayı İnzibatiye, İngilizlerin Damat Ferit'e Kuvayımilliye'ye karşı kurdurduğu ve 'hilafet ordusu' diye tanımlanan bir ordudur. CHP, herkesin bildiği gibi Kuvayımilliye'den doğmuştur. CHP'nin kumu, çimentosu, taşı ve çakılı Kuvayımilliye'dir. Ey Bahçeli, o yakışmayan kalpağı kafana takmakla Kuvayımilliyeci olunmuyor." diye cevap verdi.
Bahçeli ise Kastamonu konuşmasında, "Cumhuriyet'i kuran Cumhur İttifakı, korumasını da bilecektir. Millî mücadeleyi yapan Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılının mimarı olacaktır. 31 Mart'tan sonra sonuçlar ne olursa olsun, siyasi tablo neyi gösterirse göstersin Cumhur İttifakı yaşayacak, yaşatılacaktır." dedi.
Oysa Cumhur İttifakı'nın gövdesini oluşturan AKP, cumhuriyeti kuran kadrolarla değil, Hürriyet ve İtilafçılarla özdeşleştirilebilir. Tarihçi diye kabul ettikleri Kadir Mısıroğlu'nun izindedirler. Zaten, Sinan Meydan gibi cumhuriyetçilere değil, Kadir Mısıroğlu gibi hilafet ve saltanatçılara itibar ediyorlar, Meclis'e de Saray'a da onu davet ediyorlar, millî günlerde onu ziyaret ediyorlar! Dolayısıyla, "millî mücadeleyi yapan Cumhur İttifakı" ifadesi, tarihi ters yüz etmektir, algı operasyonudur. Çünkü Cumhuriyeti kuran fikre ve kadroya o gün de karşıydılar, bugün de karşıdırlar. Batı basını, cumhuriyeti kuranlar için "Türk Milliyetçileri" veya "Kemalistler" ifadelerini kullanmıştır. Cumhur İttifakı'nın büyük ortağı AKP ise cumhuriyetin dayanağı olan ekonomik alt yapıyı çökerttiği gibi 15 Temmuz öncesi terfi düzeniyle Türk ordusunu da içeriden hançerlemiştir.
***
Terfi düzenine müdahale ederek Türk ordusuna FETÖ nifakı sokan AKP'nin büyük ortağı olduğu Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılının mimarı olabilir mi?
Olsa olsa yıkım müteahhidi olabilir. "T.C."yi, "Andımız"ı, "Ne mutlu Türk'üm diyene" yazılarını niçin kaldırdılar? AKP iktidarının bütün yaptığı iş, cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmaktır! Bunu artık hiçbir politik kurgu gizleyemez, örtemez!
Zaten Bahçeli de çözüm süreci sırasında, 20 Ağustos 2009'da, "Bu kampanya bir yıkım projesidir" demişti. AKP sözcüleri "yeni bir devlet kurmak"ta olduklarını açık açık söylüyor zaten! Yeni bir devlet kurmak için eskisini yıkmak gerekir!
"31 Mart'tan sonra sonuçlar ne olursa olsun, siyasi tablo neyi gösterirse göstersin Cumhur İttifakı yaşayacak, yaşatılacaktır." sözleri ise, "ağır bir seçim yenilgisi olsa bile" diye anlaşılmaktadır!