Yeniden ihbar ediyorum!
HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianamede neler var öyle!..
Bölücü yıkıcı silahlı terör örgütü için 'tabanımız, muhatap alınması gereken bir örgüt, halk özgürlük hareketi, demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren bir örgüt, mazlum bir halkın öfkesi, umudu, sığınağı' gibi ifadeler kullanmışlar...
Etkisiz hale getirilen terör örgütü üyeleri için 'şehit' demişler... 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı' haline gelmişler... Parti kongrelerinde, bölücü terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atmışlar... Anayasal düzenimize ve üniter devlet yapımıza yönelik açıkça düşmanlık sergilemişler... PKK'ya 'terör örgütü' ve elemanlarına da 'terörist' diyememişler...
İddianamede geçen bu ithamlar doğru mu? Kesinlikle doğru... Peki bunlar suçsa -ki suç- 2016'da ihbar ettiğim diğer suçluları ne yapacağız?
***
Eşkalini verdiğim o suçluları buyurun yeniden hatırlayalım ve köşe yazısı yoluyla Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yaptığımız ihbarımızı güncelleyelim:
Birisi "Öcalan Türkiye'nin önünü açıyor" diye mesaj attı... Eşkal veriyorum: Saçı başı jölelidir... 'Doğal yaşam alanı' güç merkezleridir... Çift tabancayla gezdiğini söyler... 15 Temmuz gecesi o tabancaları ne yaptığı bilinmemektedir...
***
"Öcalan dünyanın ve bölgemizin geleceğini çok iyi okuyor" demişti bir başkası... Siyasete 'ultrayağcı' kontenjanından girdi... Bütün meselesi Türk'ledir... Türk diye bir ırkın olmadığını ispatlarsa rahatlayacak...
***
En düşük profillilerden birisi PKK'nın terör örgütü olmadığını yazmıştı... Öcalan'a terörist diyenlerle alay etmiş, ona terörist diyenin denizle gölü karıştırdığını buyurmuştur... Verdiği örnekten de anlaşılacağı üzere aklı fikri sulak alanlardadır... Yetişkin bir 'havuz canlısı'dır...
***
Bir hanım var, her akşam televizyona çıkan... Zır cahil ama her konuda konuşabiliyor... İhbar ediyorum... "Bebek katili denilen adam bize geleceği gösterdi" bayağılığı ona aittir... İkitelli'de elini kolunu sallayarak gezmektedir...
***
Birisi de milletin vekili olarak dolaşıyor... O da "Öcalan Türkiye'nin demokratikleşmesine katkı sağlıyor" diyerek terör örgütü liderini övme suçunu işlemiştir... Gelin görün ki, memleketin en itibarlı adamı gibi el üstündedir...
***
Bir başkası var ki, devlet protokolünün en üstlerinde yer aldı... Çözüm sürecinin baş aktörlerinden, akan kanın baş sorumlularından... Apo'yu 'Kürtlerin lideri' ilân etti... Normal şartlarda adliyeye gitse hâkimin değil, kapıda mübaşirin tutuklaması gereken tiplerden... Kahvehanelere 'aranıyor' diye resmini assak yeridir...
***
Yakasında iri rozet olan birisi "Onların yerinde ben de olsam dağa çıkardım" dedi... Hızını alamadı, dağa çıkışların nitelikli hâl aldığını iddia etti... "Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağını suç olmaktan çıkardık" şeklinde hava basmaya bile kalktı... Görüldüğü yerde yakalanıp ters kelepçe vurulması lâzım...
***
Başdanışman bile yapılan bir gazeteci var... 'Apo'nun prestiji'ni öve öve bitirememiş, onu 'nadir insanlardan birisi' olarak nitelemişti... İmkân bulsa evine alıp pamuklara saracaktı...
***
'Çözüm sürecindeki katkılarından dolayı Öcalan'ı takdirle karşılayan' valimiz vardı... Şimdi onu
adaleli bir gardiyanın insafına bırakmak varken hâlen valiliğinin devam ediyor olması ilginç değil mi?
***
Bir de milletvekili vardı, "Ne TSK askerleri ashab-ı kiram kadar şerefli, ne de gerilla müşrikler kadar düşman" diye alçalan...
***
Saymakla bitmez... Bunlardan Ankara ve İstanbul başta olmak üzere memlekette bir yığın vardı, yakasında rozetli, altında koltuklu, kiminin arabası çakarlı... Kimi şehirlere yığdıkları bombaları bildiklerini söyledi, kimi onların hatırına devletin ismini, kimi de bayrağın ismini değiştirmeyi teklif etti... Kimi eyalet sistemini övdü... Kimi de o büyük ihanet gününde Apo'nun mektubu okununca sevinç gözyaşlarına boğuldu...
Hepsini ihbar ediyorum... Yakalansınlar ve mümkünse PKK'lılarla aynı koğuşlara doldurulsunlar... Etkin pişmanlıktan filan da yararlanamasınlar...
Var mı bu talimatı verebilecek ve uygulayabilecek olan? Var mı?