Yasalar AKP için mi?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç geçen hafta bir açıklama yaparak “İnternet, karanlık güçlerin at koşturduğu alana dönüşmesin” dedi.
Bülent Arınç’ın bu sözleri takdir edilecek türden.
Deniz Baykal’ın olduğu iddia edilen
videoun, paşaların, genelkurmay başkanlarının gizli çekilmiş ses ve görüntülerinin yayınlandığı bir ülkede bu sözlere şapka çıkartılır.
Bu tarihi konuşmayı yapan Bülent Arınç, internet ile ilgili yasanın da kısa süre içerisinde çıkartılacağını açıkladı.
Şu ana kadar yazdıklarımız sadece olayın yalın bir bakış açısı ile görünenleri.
Bir de görünmeyenler var.
Ya da görünüp de kimsenin sesini soluğunu çıkartmadığı yönler.
Özgür medya olarak adlandırılan internetten bugüne kadar mağdur olan kimler.
Dikkatinizi çekti mi bilemiyorum ama gizli ses ve görüntüleri yayınlanan tek bir AKP’li yok.
Karanlık güçlerin at koşturduğu(?) alan olan internetten bugüne kadar hep mağdur olan AKP karşıtları.
Ana muhalefet partisi, askerler, üniversite öğretim üyeleri ve toplumun ileri gelenleri.
Hepsinin tek bir ortak yönleri var. AKP politikalarına karşı gelmeleri.
Tek bir AKP’li mağdur yokken, AKP neden interneti karanlık güçlerin at koşturduğu alan olarak görüyor?
Bunun tek bir nedeni hükmedemediği bir alan olmasıdır.
Dev medya şirketlerine akıl almaz vergiler kesilebilir, sigorta cezaları verilebilinir hatta gazetecileri hapse de atabilir, susturabilirsiniz. Ancak internet sitelerini susturmak zor ve neredeyse imkansız.
Son 5 yıl içerisinde aralarında ünlü video paylaşım sitesi youtube’nin de bulunduğu onbinlerce web sitesi yasaklandı. Türkiye internet düşmanı ilk beş ülke arasında geliyor.
İran ve Kuzey Kore gibi özgürlüklerin hemen hemen hiç olmadığı ülkelerle aynı koltuğu paylaşıyoruz.
Tüm bu yasaklara rağmen Başbakan Yardımcısı daha fazlasını istiyor.
Daha fazlası nedir?
Sansürdür.
AKP karşıtı eleştirileri filtreleme
yöntemidir.
Bugün Türkiye’de tek bir internet mağduru AKP’li yokken Başbakan Yardımcısı, interneti karanlık güçlerin at koşturduğu alan olarak nitelendiriyor.
Bu, izahı olmayan bir çifte standarttır.
Bülent Arınç öncelikle sorumlusu olduğu TRT’ye el atmalı.
Fakir fukaranın elektrik faturası ile hükümetin sesi kanalına dönüşen TRT’yi kontrol altına almalı.
Halkın gözünü boyamak için her gün ucube ucube kanalları açan ve izlenme oranı neredeyse sıfıra yakın olan bu kanallara akan paranın hesabını sormalı Bülent Bey.
TRT’nin yayın politikası bir ülkenin genelkurmayı tarafından bile ağır bir dille eleştiriliyorsa o kuruma birileri neşter vurmalıdır.
Tüm bu sorunlar dururken Bülent Arınç, interneti kontrol altına almaya
çalışıyor.
Allah sonumuzu hayretsin!

Yazarın Diğer Yazıları