Yarım kalan İstanbulspor-Trabzonspor maçının ne olacağını Turgay Beşyıldız açıkladı
Saha içindeki ciddiyeti, liderlikle koltuğuyla buluşturan gerçeğin adıdır futbol.
Lig sonuncusu İstanbulspor ile oynadığı son 9 maçta mağlubiyet yüzü görmeyen Trabzonspor, bu gece bunu bir desteye çıkardı!
Trabzonspor attıkları ilk golden sonra, rakip sahaya değil, kendi alanına ağırlık verip, oyunu orta bölgede rölantiye alınca, ev sahibi ilk yarı bitmeden beraberliği yakaladı.
İstanbulspor gibi küme düşmeye en yakın görünen bir takımın, geriden oyun kurarak çıkmaya çalışması, bordo-mavililer için o dakikalarda bir ayıptı zaten! Oysa bir takım, disiplin anlayışında da imtihan verir, çünkü kalpler giyilen formanın içinde olduğu kadar, her iki ayağın kabiliyet tecrübesinde de atar.
Kendi ceza alanının önlerinde, ev sahibi olan rakibi hafife alma bakışı oluştukça yenilen golde kaçınılmaz olacaktır.
Süper Lig’de en fazla kafa golü atan bir takım ile en fazla kafa ile gol yiyen bu iki takımın; Necmi Kadıoğlu Stadyumu’ndaki ilk 45 dakikası, zevk vermeyen kısa metrajlı film gibiydi!
Son dört deplasmanında, puansız dönmeyen Karadeniz ekibi, bu deplasmanından da puansız dönmedi. Bana göre bu maçın skoru da 2-1 değil.
İstanbul kulüplerine karşı oynadığı son 3 deplasman maçında kaybetmeyen Abdullah Avcı’nın ekibi, 11. dakikada bulduğu golle rahat bir oyun sergileyecek herhalde dediysek de bu böyle olmadı.
Köşe atışından gelen topa Denswil’in vurduğu müthiş kafa şutu, kaleci Alp’ten dönünce, Mısırlı Trezeguet yetişti ve gole adını yazdırdı.
İlk yarı böyle bitecek derken, 40. dakikada defans bloğuna havadan gelen topu sol ya da sağ ayağıyla terse doğru uzaklaştırması gereken, Danimarka A Milli Takım oyuncusu Larsen! Ayağı ile yine meşin yuvarlağı oyun alanının içine doğru uzaklaştırmaya kalkınca, bu hatayı affetmeyen Muammer sağ ayağının dışı ile sarı-siyahlıların soyunma odasına eşit skorla girmesini sağladı.
*
Teknik patronluğunu Hakan Yakın’ın yaptığı Süper Lig sonuncusu ekipte, Rroca ile Kubilay’ın sakatlığı devam ederken, konuk ekip de dört sakat oyuncusunu Trabzon’da bırakarak gelmişti.
İlk yarıda Onuachu’yu kullanamayan bordo-mavililerde, doğru dürüst bir kenar orta bile alamayan Nijeryalı, orta alana gelip top almaya çalışınca oyun bazı bölümlerinde orta bölgede sıkışıp kalmıştı. Onuachu’nun yalnızlığına, orta gelmeyince destek verilmişti sanki!
İkinci yarıda, topa daha çok sahip olarak kendi yarı alanından 3. bölgeye kadar hazırlık paslarıyla giden Karadeniz ekibi, çoğu pozisyonunu çok bonkörce heba etti.
Bu yarıda; genelde ev sahibini bahçesine kapatıp evinden dışarı çıkartmamaya çalışan Trabzonspor, karşılaşmanın üçte ikilik bölümü bittiğinde, skordaki dengeyi bozamamıştı.
Sihirbazın şapkasının içinde sıkışıp kalan güvercinlerle, kaplanları bir tutmayız ama deplasmanda alınan 3 puan, rüzgarlı zirvenin yarışında önemli olsa da, bu futbolun verimini Avcı’nın acilen arttırması gerekiyor.
Abdülkadir yerini Bardhi’ye bıraktıktan sonra, kontra bir topla rakip alana inen bordo-mavililerde, bugün çok ortalıklarda görünmeyen sinsi Visca! ‘ Ben buradayım.’ dedi. Soldan ortasına arka direkte yükselen Onuachu yine kafayla galibiyeti yazdı.
Bu golün santra vuruşu yapıldıktan sonra, bitime 15 dakika varken sahaya inen İstanbulspor’un Kulüp Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu, yedikleri gol öncesinde bariz faul var gerekçesiyle ki ( Kesinlikle faul de yoktu) takımını ısrarla sahadan çekmesi. Futbolun güzelliği adına üzücüydü, olmadı! Sizi bilmem ama ben üzüldüm.
Bunlar Süper Ligin kalitesinin yükseltilmesi adına çok iyi görüntüler değil!
Puan cetveline bakınca küme düşmeye en büyük aday olan İstanbulspor, hatayı saha içindeki kötü futbolunda değil, başka bir şekilde araması, Trabzonspor camiasını derinden üzdüğüne eminim.
Sonuç mu ne olacak? İstanbulspor 2-1 mağlup değil, 3-0 hükmen mağlup olacak.
Ayrıca da 3 puanı silinecek.