Afrika Boynuzu denilen coğrafyada, çocuklar kitleler halinde açlıktan ölüyor, bütün insanlık seyrediyor. Batı dünyası, esasen, nüfus planlaması ile siyahların azaltılmasını öngörüyor. Açlıktan ölümleri de nüfus planlaması olarak kabul ediyorlar.
Yine de BM Gıda ve Tarım Örgütü, Afrika Boynuzu’na acilen büyük çaplı yardım çağrısı yaptı. Kıtlık ve kuraklığın Somali, Cibuti, Etiyopya ve Kenya’da yaklaşık 12,4 milyon insanın hayatını tehdit ettiği vurgulandı.
ABD gibi süper geçinen büyük bir ülkenin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise Somali’nin büyük bir bölümünü kontrol altında tutan Eşşebab örgütünden, açlık çeken Somalilere insani yardım ulaştırılmasına izin vermesini istedi. Clinton, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in eşi Jill Biden ve aralarında ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Başkanı Rajiv Shah’ın da bulunduğu bir heyetle Kenya’yı ziyaret edebileceğini, Kenya, Etiyopya, Somali ve Cibuti’de açlık çeken 12 milyon insana yardım malzemelerinin gönderilmesi çalışmalarını yakından takip edeceklerini bildirdi.
***
Peki bizimkiler ne yapıyor?
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan “Son 60 yılın en ağır kuraklığıyla boğuşan Somali’deki kardeşlerimizin yardımına koşmak isteyen herkesi, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Kızılay’ın Sabah gazetesiyle dayanışma içinde düzenledikleri Somali’ye yardım kampanyasını desteklemeye çağırıyorum” dedi
Erdoğan, “Bizler, köklü bir vakıf medeniyetinin bugünkü temsilcileri olarak, ulaşabildiğimiz her yere, dünyanın dört bir yanına iyilik ve merhamet taşımalıyız. Ne mutlu ki, Türkiye bugün dünyanın umut ülkesi, merhamet adası olarak anılıyor” gibi güzel sözler de söyledi..
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Türkiye’nin, Afrika’daki açlık dolayısıyla İslam Konferansı Örgütü’nü (yeni adıyla İslam İşbirliği Teşkilatı’nı) acil toplantıya çağırdığını söyledi. Davutoğlu, Etiyopya ve Güney Afrika’ya planlanmış bir ziyaretleri olduğunu,bu ziyarete Kenya ve bazı ülkelerin eklenebileceğini ifade etti. Davutoğlu, “ayın onbeşinden sonra yirmisi civarında bir tarihte” geziyi yapacaklarını kaydetti. Davutoğlu, “İslam Konferansı Örgütü’nü Türkiye olarak acil bir toplantıya çağırdık. Diğer çalışmalarımız, Diyanet İşleri Başkanlığımız, TİKA, Kızılay ve diğer kurumlarımızla zaten sürüyor. Dün Sağlık Bakanımız ile de görüşme gerçekleştirdik. Sağlık açısından yapılacak faaliyetlerle ilgili. İnşallah bütün bunları gözeterek, Afrika’daki kardeşlerimizin Ramazan’daki ihtiyaçlarını karşılarız” dedi.
İyi ama siz onbeşi, yirmisi diye tarih belirlerken veya nerede toplanalım diye düşünürken çocuklar ölüyor!
Camilerde veya telefon mesajları yoluyla beş liralık yardım toplanırken de çocuklar ölüyor!
***
Diyanet İşleri Başkanlığının başlattığı “Her Evden Bir Fitre Bir İftar Afrika’ya” kampanyası hakkında Cuma Namazlarında cemaate bilgi verildi, kampanyaya destek istendi. İyi güzel de Afrika’daki aç-susuz insanların acil ihtiyacı, yiyecek ve içecektir. Siz yine para toplayın da askeri kargo uçakları ile yiyecek/içecek yardımı operasyonunu hemen başlatın. Yoksa, Bosna için topladığınız paranın onda dokuzunu, seçimlerde kullandığınız gibi “para hele bir toplansın gereğini yaparız” diyorsanız, Afrika’daki çocuk ölümlerinden siz sorumlusunuz demektir.
Elbette o insanlara, kurdukları devletlerin temel felsefesi, “açları doyurmak, çıplakları giydirmek” olan bir milletin, bugünkü temsilcileri olarak yardım etmek zorundasınız. Fakat vakıf denilen, devletten vergi kaçırmak için kurulmuş kurumları örnek alırsanız işte böyle gecikirsiniz..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yardım operasyonu bir an önce başlatılmalıdır.
