Yangın topu ve antikor bombası!
Edirne'den güzel bir haber var… Edirne Belediyesi itfaiyesi, bundan sonra yangınlara "yangın topuyla" müdahale edecek.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, İtfaiye Müdürlüğünde yaptığı basın toplantısında, "Yangın topu" ve "hareketsizlik sensörü"ne sahip Türkiye'de 9. itfaiye olduklarını anlatan Gürkan, "Yangın topu kimyasal bir malzeme. İçerisinde yangını 8 metreküpe kadar söndürme kapasitesine sahip kuru söndürücü var. Hareketsizlik sensörü de yangın anında herhangi bir nedenle hareketsiz kalan itfaiye personelinin çağrı yapamayacak duruma gelmesi halinde arkadaşlarının onu bulmasını kolaylaştıracak bir aparat." dedi.
***
Diyeceksiniz ki "Nereden çıktı bu yangın topu konusu?"
Şunun için; dünya küresel medya araçları da kullanılarak adeta bir yangın yeri gibi gösteriliyor; "yangın topu" olarak da "aşı"dan bahsediliyor. Fakat aşı işi nedense karıştı. Batı'daki aşı şirketleri, aşıları taahhüt ettikleri zamana yetiştiremeyeceklerini açıkladı. Bu sebeple ülkeler ve Avrupa Birliği ile aşı şirketleri arasına yoğun bir tartışma başladı.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, tedarik sıkıntısı yüzünden aşı programlarını yavaşlatmak zorunda kaldı.
BBC'ye göre, Avrupa Birliği, aşı tedariki konusunda ilaç şirketi AstraZeneca'yla yaşanan tartışmanın ardından, birlik topraklarında imal edilen aşıların ihracına kontroller getirileceğini teyit etti.
Dünya Sağlık Örgütü ise bu adımı eleştirdi.
Almanya, aşı teminindeki eksikliği "monoklonal antikorlara" dayalı yeni bir ilaçla telafi edeceğini, nüfusunu bu tedaviyle korumaya çalışacağını açıkladı.
Söz konusu yöntem geçtiğimiz Ekim ayında eski ABD Başkanı Donald Trump'ın tedavisinde de kullanılmıştı.
Buna karşılık antikor klonlayarak elde edilen ilaçların maliyetinin yüksek olduğu, Almanya Hükümeti'nin 487 milyon dolar ödeyerek 200 bin doz monoklonal antikor stokladığı da bildiriliyor. Bu habere göre bir ilaç 2435 dolar!
***
Türkiye, Endonezya ve Bangladeş'e aşı tedarik eden Çin'de ise üretim sorunu yok! Yalnız, Çin'in siyasal şartlar öne sürdüğü iddia ediliyor. Mesela, Çin, Türkiye ile imzaladığı suçluların iadesi anlaşmasını onayladı. Türkiye'de de anlaşmanın onaylanması Meclis gündemine alındı. Doğu Türkistan Türkleri, bu anlaşma ile Türkiye'deki Uygur Türklerinin Çin'e iade edilebileceğinden endişe ediyor. Zira Çin, Türkiye'ye giden Uygur Türklerini, terörist olarak gösteriyor ve iadesini istiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çin'le imzalanan anlaşmanın henüz onaylanmadığını, Türkiye'nin birçok ülkeyle mutat suçluların iadesi ya da adli iş birliği anlaşması imzaladığını belirterek, "Çin'le olan bu anlaşmayı 'Uygurları Türkiye Çin'e teslim edecek.' diye yorumlamak doğru değil." diye açıklama yaptı. .
Çavuşoğlu, bugüne kadar Çin'in Türkiye'deki Uygurlara yönelik iade taleplerinin olduğunu ancak Türkiye'nin bu konuda adım atmadığını belirtti. Çavuşoğlu, "Teröristlerle masum insanlar arasında ayrım yapılması gerektiğini söylüyoruz. Aynı şekilde, bunun suistimal edilmemesi gerektiğini de söylüyoruz. Herkese söylüyoruz Çin'e de diğerlerine de. Yani terörle mücadele bahanesiyle masum insanlara zulmetmeyi biz kabul etmeyiz." diye konuştu.
***
Aşılar bir tarafa, yangın topunun 8 metreküp içindeki ateşi söndürmesi gibi "antikor bombası" da insan vücudunda virüsün etkilerini tamamen yok ediyor! Üstelik bu yöntem "80'li yıllardan beri" kanser gibi başka hastalıklarda da kullanılıyor. Antikor ilacının maliyeti yüksek diye insanları aşı deneylerinde kobay olarak kullanıyorlar. Şu anda Türkiye, Endonezya ve Bangladeş'te uygulanan, Çin aşısının üçüncü faz denemesidir! Tabii antikor ilacı için kişi başı 2435 dolar, üretenler adına çılgın bir para!
"Hareketszlik sensörü" de bütün Türkiye için işe yarayabilir!