Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Yanan orman değil; anlaşmadır kalıcı barışın tesisidir

Güney Kıbrıs'ta geçtiğimiz hafta sonu 3 ayrı bölgede çıkan orman yangınları yazımı kaleme aldığım şu anda hâlâ daha tamamıyla kontrol altına alınamamıştı. Yapılan açıklamalarda söz konusu bölgeler haricinde de bir çok yerde yangınların sürdüğü ancak kontrol altına alındığı bildirildi. Bu arada Rum Yönetimi'nin yangınla mücadeleye destek için Avrupa Sivil Koruma Mekanizması'na başvurduğu ancak henüz yanıt alınmadığı haber verildi. Yangınlar başlar başlamaz Rum İçişleri Bakanı Sokratis Hasikos, AB'den yangın söndürme uçağı istediklerini açıklamış ve bir yanıt almayı beklediklerini kaydetmişti.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Güney Kıbrıs'taki yangınlar konusunda Cumhurbaşkanlığı'nın sürdürdüğü girişimlerle ilgili açıklamada bulundu. Burcu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın yangına birlikte müdahale etmeye hazır olduğu mesajının, geçtiğimiz Cumartesi günü Rum lider Anastasiadis'e iletildiğini; Anastasiadis'in "Yangını kendi imkanlarıyla kontrol altına alabileceklerine inandığını, yangının sabaha dek söndürülememesi durumunda İsrail'den yardım alma konusunda angajmana girdiklerini ve bu aşamada böyle bir yardıma ihtiyaç duymadığını belirttiğini" açıkladı.

Yangınların Pazar günü söndürülememesi ve kontrol altına alınamaması üzerine KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı geçtiğimiz pazar akşamı Anastasiadis'i bizzat arayarak, yangından duyduğu üzüntülerini ifade ettiğini, yangının yayıldığını ve kontrol altına alınamadığını; havadan müdahalenin gerekli hale geldiğini gözlemlediğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, Türkiye'nin de yangın söndürme uçağı ile yangına müdahale edilmesi için girişim yapmaya hazır olduğunu ancak Anastasiadis'in, teşekkür ederek, Yunanistan'dan da gelecek yangın söndürme uçaklarıyla sorun kalmayacağını ve ihtiyaç olması durumunda yardım önerisini yeniden değerlendireceğini belirttiği açıklandı.

İnadım inat!..

Doğal afetlerle ortak mücadele etme konusunda dahi Rum tarafı uzlaşmaz tutumunu devam ettirmektedir. Kıbrıs'ın güneyi yansa Rum, Türk tarafından yardım istemeyecektir. İşte bu inat yıllardır adada kalıcı ve adil bir anlaşma ve barışın tesisi için engel oluşturmaktadır.

Yıllarca müzakere masasında KKTC heyetinde özel temsilci olarak görev alan, Halkın Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Kudret Özersay, Rum'un tutumu konusunda sosyal medyadaki hesabından ibrete şayan şu kısa açıklamayı yapmıştır: "Görevdeydim, deprem, su baskını ve yangın gibi doğal afetlerde iş birliği yapmak için iki tarafın ortak tatbikat gerçekleştirmesi konusunda ilke olarak anlaşmıştık. O tarih yaklaştığında "sizin araçların üzerinde bayrak resmi var" denildi, "basın bizi direğin burnuna diker, sizin araçlar bizim tarafa geçemez" denildi. Dehşete kapıldık, "araçlar geçeceğinde geçici olarak o isimleri ve bayrakları örter her iki taraf da. Nihayetinde bu doğal afet" dedik, ona rağmen o anlamsız engelleri aşamadık. Bunu bir tarafı suçlamadan söylüyorum, insanlık tarihine ara bölgedeki yangınlar konusunda iş birliği yapabilen ama kendi bölgelerindeki yangınlarda gelen yardım talebine burun kıvıran toplumlar olarak geçeceğiz. Ha bir de; liderleri sadece ara bölgede yemek yiyebilen ama yurt dışında sadece BM Genel Sekreteri'nin mevcudiyeti ve başka devlet yetkililerinin olmadığı hallerde aynı yemek masasında oturabilen toplumlar konusu var ama ona hiç girmeyeyim... Liderlik, politik duruş ve söylemleri insani konular söz konusu olduğunda bir kenara koyabilmektir biraz da... Ada'nın güneyindeki yangınla birlikte ciğerimiz yandı ama politik liderlik hâlâ 'İlkeli ve Tutarlı'. Yazık..."

Maalesef Rum budur ve değişmeyecektir. Kıbrıs'ta yanan aslında sadece ormanlar değildir. İnsanlık yanmaktadır; anlaşma ve barış çabaları yanmaktadır. Kısacası Rum'un inadı yüzünden cennet ada ve yeniden birleşme ümitleri bir kez daha cayır cayır yanmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları