Yalama listesi!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Habur sınır kapısına gönderilen hakim ve savcıların İçişleri Bakanı tarafından ayarlandığı iddiaları ile ilgili olarak gensoru vereceklerini açıklayınca AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan “Affınıza sığınırım; Gensoru da artık bu ülkede yalama oldu” dedi.
Baykal öğleden sonra, “yalama” kelimesini kullanmadı ama bunun yerine bakın nasıl bir kavram kullandı:
“Biz bu konuda İçişleri Bakanı’nı hesap vermeye çağıracağız. Gensoru Başbakan’ı çok kızdırmış. Başbakan bir şey çıkmayacağını bilerek bunu veriyorlar diyor. Biz tarihe karşı görevimizi yapıyoruz. Yarın biri çıkar ‘Hukukun ırzına geçilirken siz ana muhalefet olarak ne yaptınız?’ diye bize sorar. Biz görevimiz yapıyoruz. Kim ayarladı bunu. İçişleri Bakanı ‘Ayarladık’ diyor. O ‘dık’ın içinde ne var. Ayarlama içeride mi dışarıda mı?”
* * *
Aslında Tayyip Bey doğru söylüyor! Gensoru yalama olmuştur! Gensoru ile birlikte yalama olan başka kavramlar da vardır.
-Hukuk devleti ne oldu?
-Yalama!
-Kuvvetler ayrılığı ne oldu?
-Yalama!
-Yargı bağımsızlığı ne oldu?
-Yalama?
-Hâkim teminatı ne oldu?
-Yalama!
-Basın özgürlüğü ne oldu?
-Yalama!
* * *
Baykal da hukuk devleti ilkesinin nasıl yalama olduğuna dair örnekler verdi:
“Başbakan savcı arar mı? ‘Dava var da savcı arıyoruz’ dedi başbakan. Bunu söylediğiniz anda yargıya müdahale başlamıştır. Ergenekon’da görevli bir hakim ‘Üzerimde kurumsal baskı var’ dedi. Erzincan Savcısı’na telefon açan Başbakan Yardımcısı bu kudreti nereden alıyor. Bunun altında bağımsız yargıya saygı anlayışı mı var? Bütün devlet dairelerinde yandaşlık bir temel kriter haline gelmişse sizin zihniyetiniz ortaya çıkmış demektir. Önce yandaş bürokrasi, sonra yandaş medya. 750 milyon dolar devlet bankası kredisiyle ülkenin ikinci medya grubu alındı. Yandaş medya anlayışının aşıldığı ve yandaş yargı aşamasına gelindiği görülüyor. Tarafsız olması gereken yargı, yandaş hale getirilmeye çalışılmaktadır. Yandaş yargı tepeden tırnağa bütün ülkeye oturtulmaya çalışılmaktadır. Denecektir ki ‘Tahliye et teröristi’ bu tarafta da ‘Mahkum et vatanseveri.’ Bunu diyecektir.”
Bu arada YARSAV, anayasa değişikliği ile Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin parlamento ağırlıklı seçilmesine yönelik çalışmaların, Sırbistan’da yapılan hukuk reformu ile aynı olduğunu hatırlattı.
* * *
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın 15 Ekim 2009 tarihinde, kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk ile yaptığı toplantıda neyin pazarlığını yaptığını açıklamasını isteyerek, “Kendisine isnat edilen iddialarla ilgili olarak konu hakkında yapılan açıklamanın İçişleri Bakanını PKK işbirlikçisi olarak damgalanmaktan kurtarmaya yetmeyeceği açıktır. AKP hükümetleri yeni emperyalizmin dayatmalarına ülkemizi hazırlama görevini içerden üstlenen tam bir Truva atı haline gelmiştir” dedi.
Demek ki AKP ile birlikte, Cumhuriyetin kuruluş felsefesi, milli devlet, üniter devlet gibi kavramlar da yalama olmuştur.
Bu, böyle gitmez!