Bin dereden veri taşıyıp sözü uzatmaya gerek yok, doğalgaz faturaları öyle bir hal aldı ki Müslüm Gürses'in "Yakarsa dünyası garipler yakar" dediği tahammül sınırına ulaştı. İstanbul'da faturaların taksitlendirileceği haberleri var ama bu gidişle, iktidarı da doğalgaz yakacak! Çünkü, doğalgaz faturaları, en az iki katına çıktı.
***
İstanbul'a birçok aboneye, soğuklar başladıktan sonra henüz fatura gelmedi. Ankara'dan ve özellikle Selcan Taşçı'dan gelen haberler, vatandaşın, vanayı açmaya korktuğunu gösteriyor. İklimin ılıman olduğu İstanbul'da durum biraz farklı. Apartmanlarda izolasyon veya mantolama yapılmışsa, düşük ayarda bir iki saatlik kullanım şimdilik daireyi ısıtıyor. Hele alttaki komşu doğalgazı açmışsa, sizin yakmanıza gerek kalmıyor. Tabii üstteki de sizin yakmanızı bekliyor… Herkes dikkatli. Faturanın iki-üç katı gelebileceğini herkes biliyor ve az kullanarak, masrafı eski düzeyinde tutmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde Yeniçağ, konuyu manşetlerden inceledi. Fakat siyasi iradenin pek umurunda değil. Sanki seçim olmayacakmış gibi bir havadalar...
***
BBC Türkçe sitesinde, Fundanur Öztürk'ün "Fiyatlar neden düşmüyor, zamlar neden art arda geliyor?" başlıklı haberi yayınlandı.
Habere göre, "Son iki yılda doğalgaza toplamda yüzde 60'ın üzerinde zam yapıldı. Enerji uzmanları ise Türkiye'nin yurtdışından aldığı doğalgaz maliyetinin fazla olduğunu ve'gerçek fiyatların' uzun süredir sübvanse edildiğini ifade ediyor. Nitekim Avrupa piyasalarında bin metreküp doğalgazın fiyatı ortalama 120 Dolar seviyesindeyken Türkiye bin metreküp doğalgazı yaklaşık 280 Dolar seviyesinden (1.660 TL) alıyor, BOTAŞ'ın güncel tarifesine göre ise bin m3 satış fiyatı 1251 TL. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Açık Veri Portalı'nın güncel verilerine göre, İstanbul'da doğalgaz tüketiminin geçen yıla göre azaldığı görülüyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz 'Rusya Avrupa'daki herkese Türkiye'dekinden daha ucuza gaz satarken en pahalı gazı Türkiye'ye satıyor.' diyor."
***
Rusya ile doğalgaz anlaşmaları yapılırken, uzmanlar fiyatın çok yüksek olduğu konusunda ciddi itirazlarda bulunmuştu.
Avrupa, Rusya'dan, doğalgazı 120 Dolar'dan, Türkiye 280 Dolar'dan alıyorsa bunun sorumlusu Putin olmasa gerek değil mi?
İşte şimdi o anlaşmaların faturasını hep birlikte ödemeye çalışıyoruz! Bunun herhalde iktidara da bir faturası olacak.
Boeing 737 baskısı ve basın hürriyeti!
Amerikan New York Times gazetesi, 2009'da Hollanda'da iniş sırasında düşen Boeing 737-800 NG tipi Türk Hava Yolları uçağının, Hollandalı yetkililerin raporunda iddia edildiği gibi sadece pilot hatası nedeniyle düşmediği, kazada "riskli tasarım seçimlerinin ve hatalı güvenlik değerlendirmelerinin" de rolü olduğunu yazdı.
Gazete, Hollanda Güvenlik Kurulu'nun Boeing ve ABD federal güvenlik yetkililerinin baskısıyla, üretici firmaya sorumluluk yüklemekten kaçındığını öne sürdü.
25 Şubat'ta düşen uçakta dokuz kişi hayatını kaybetmiş, 50 kişi de yaralanmıştı.
***
Basın hürriyeti işte böyle gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlar. Türkiye'de bir gazeteci bu türde bir haber yapsa vatana ihanetle suçlanır! Üzücü olan şu ki, Türkiye'de bu tür skandalları ortaya çıkarabilecek niteliklere sahip gazeteciler vardır ama artık bu işlere kaynak ayıracak kurum kalmamıştır. İktidar medyası, muhalefeti karalamaktan ve iktidarı körü körüne desteklemekten başka bir iş yapmıyor. Muhalif medya ise zaten kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor, bu yüzden habere kaynak ayran yok gibi. Masaüstü gazetecilik yapılıyor…
