Yabancı oylarla kıl payı kazanmak!

Seçimlerle ilgili ilk izlenimim, Tayyip Erdoğan'ın oy kullanırken sakin ve isteksiz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise neşeli ve enerjik olmasıydı.

Derken Şanlıurfa'dan yine akla mantığa uygun düşmeyen garip sonuçlar gelmeye başladı. Hatay'ın İskenderun ilçesinde bir okulda ise sandık kurulan bir sınıfta fare dolaştı. Yani trafolara kedi girmedi ama bir sınıfta fare dolaştı.

Aslında bütün sandıklarda fareler cirit atmak istedi ama özellikle büyük şehirlerde kapanlar da kurulmuştu. İstedikleri kadar peynir çalamadılar.

Muhalefet hep oy çalınmasın diye uğraştı. Mükerrer oy kullanırken yakalananların tamamı iktidar yanlılarıydı.

***

Seçimlerde oy çalmak, sıradan hırsızlıktan çok daha büyük bir suçtur. Yine Türk milletinin kaderini etkileyecek bir seçimde, Türkçe bile bilmeyen yabancılara son aylarda hızla vatandaşlık vererek oy kullandırmak, bunların sayısını açıklamamak, ayrıca iktidar adayının mesajları engellenemezken, muhalefet adayının mesajlarına yasak getirilmesi, utanılacak uygulamalardır.

Aslında Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu halde Erdoğan'ın üçüncü defa aday olması ve yine Anayasa'ya aykırı olarak parayla vatandaşlık satılan yabancıların oy kullanması, seçimleri gayrimeşru duruma düşürmüştü... Bunu seçimden önce birçok defa tekrarladım.

Bu şartlarda seçime katılan muhalefet, Şanlıurfa gibi Güneydoğu illerinde yine sandık kurullarına giremedi. Girmek isteyenlere yardımcı olmaya çalışanlar, ister milletvekili olsun ister avukat, yine darp edildi. İstanbul'da bile CHP'li bir müşahit, kaburgaları kırılarak hastanelik edildi.

Sonuçlara gelince... Anadolu Ajansı yine Erdoğan'ı yüzde 60'dan, Kılıçdaroğlu'nu yüzde 40'tan başlattı. Adım adım, Erdoğan'ı birer puan aşağı Kılıçdaroğlu'nu birer puan yukarı çektiler, 19.30'da durum 52.43-47.57 şeklindeydi... ANKA ise Kılıçdaroğlu'nu başından beri 51'e 49 önde gösterdi... Yani AA'nın sonuçları ile ANKA'nın sonuçları birbirine yaklaşıyordu...

Derken ANKA da tıpkı önceki turda olduğu gibi tabloyu Erdoğan lehine, 51.80'e 48.20'ye getirdi!

Büyükşehirlerde, Kılıçdaroğlu'nun oy oranını artırdığı görülüyordu. Erdoğan da birinci tura göre oran olarak oy artırmıştı. Dolayısıyla sonuç artık belliydi...

***

29 Mayıs, İstanbul'un fetih tarihi olarak bir çağın kapandığı yeni bir çağın açıldığı gündür. 21 yıllık AKP/Erdoğan iktidarının bu 29 Mayıs'ta sona ermesi ve Türkiye'nin yeniden "hukuk devleti" rayına girmesi bekleniyordu. Muhalefetin, Anayasa'ya aykırı uygulamaları kabul etmekle seçimleri kaybetmeyi de göze aldığını görmek gerekirdi.

Bu şartlarda seçime girmenin, yenilgiyi kabul etmek anlamına geldiğini seçim öncesinde yazdım.

***

21 yıldır hak ve hürriyetler çiğneniyor, bütün sınavlarda milletin çocuklarının istikbali çalınıyor, ülke ekonomisi kasıtlı kararlarla çökertiliyor. Yine yargıya, orduya, okullara, camilere siyaset bulaştırılmış durumda. "Eski Türkiye" dedikleri dönemlerde bu türde icraatlar ülke için en büyük tehdit sayılırdı. Bir ara 12 Eylül öncesinde gençlik, öğretim kadroları ve polis ikiye bölünmüştü ve Türkiye bu partizanlıktan büyük zarar görmüştü...

Türkiye 21 yıldır partizanlıkla yönetiliyor. Böyle bir parti sistemini, yabancılara oy kullandırarak meydana getirdiğiniz oy farkıyla devam ettiremezsiniz. Millet, kendi kaderinin yabancı oylarıyla ve Anayasa çiğnenerek değiştirilmesini görecek ve mutlaka kendi kaderine sahip çıkacaktır...

Yazarın Diğer Yazıları