Ya Bahçeli yanılıyorsa!
Tayyip Erdoğan, “Yeni Anayasa” konusunda 10 Haziran 2011’de “Bir uzlaşma komisyonu kurmanın yolunu ararız. Evet derlerse birlikte çalışırız, hazırlanan taslaklardan istifade ederiz. Olmadı diyelim 330’un üzerinde bir yere geldik biz yine müracaatımızı yaparız. Bu da olmadı yine yaparız, olmazsa mevcut neyse onunla yolumuza devam ederiz” demişti.
Komisyon kurulduktan sonra da “Eğer dört parti bir metin üstünde anlaşamazsa, anlaştıklarımızla yolumuza devam ederiz” diye de tutumunu net bir şekilde bir daha ortaya koymuştu.
Biz de bu durum karşısında, CHP ve MHP’nin uzlaşma komisyonunda yer almasını “İnşallah biz yanılırız” temennisi ile birlikte eleştirmiştik.
***
Yeni Anayasa için TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in kurduğu, “Anayasa Platformu” na CHP ve MHP milletvekillerinin katılmasını da 26 Nisan 2012 tarihinde “Bölünmenin konu mankeni milletvekilleri!” başlıklı bir yazı ile inceledik. Söz konusu “Yeni Anayasa” nın bölünme anayasası olacağını artık herkes görüyor..
Yine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, TBMM’nin 23 Nisan özel oturumunda yaptığı konuşmada Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarını övmesini de eleştirdik.
Sonra bir haftalık izne ayrıldık. İzin dönüşü, arkadaşlar, Bahçeli’nin 8 Mayıs tarihindeki grup konuşmasında, bu konularda geniş açıklamalar yaptığını, basında da adım verilerek bazı eleştiriler yapıldığını bildirdiler.
Bahçeli, Milli Anayasa Platformu’nu kastederek “Partimizi anayasa etrafında kuşatmaya ve baskı altına almaya dönük sinsi bir tezgâh var. Partimizin yeni anayasa sürecinde nerede durduğu, görüşlerinin nelerden ibaret olduğu bazı mahfillerce çarpıtılmakta ve karartılmaktadır. Biz anayasada Cumhuriyete, Türk vatandaşlığının tanımına, Türk milletine ve Türk kimliğine şartlar ne olursa olsun sahip çıkacağız” diyordu.
Biz de tam bu noktada diyoruz ki, “Nasıl sahip çıkacaksınız?”
Tayyip Bey, “CHP ve MHP ile birlikte olmazsa BDP ile devam ederiz” anlamına gelen sözler söylüyor. Hatta, yazar arkadaşımız MHP milletvekili Özcan Yeniçeri, “Sürecin içinde olmakla birlikte bölünmeye uygun bir anayasanın ortaya çıkması engellenemeyebilir de. Bu, her şeyin bittiği anlamına da gelmez. O zaman diğer yöntemler devreye sokulur” diyor.
Peki hangi yöntemler devreye sokulacak?
Biz testi kırılmadan gereğinin yapılmasını istiyoruz. Hepsi bu?
Bu görevi yapmaya çalışan tek platform olan “Milli Anayasa Platformu”nun toplantılarına CHP ve MHP’liler de davet ediliyor. Ben de bugüne kadar dört toplantılarında konuştum. Bana MHP’nin tutumu sorulduğunda, “Söylem olarak doğru bir yerdeler, ancak eylem olarak sürecin bir parçası olmamaları gerektiğini yazılarımda da belirtiyorum” diye cevap veriyorum.
***
Uluslararası tahkimin kabulü, bir hafta sonra geriye dönük tahkimin kabulü, Abdullah Öcalan’ın idam cezasının bekletilmesi, ardından AB dayatması olan uyum yasalarını geçirmeleri için DSP ve ANAP’a yol verilmesi, böylece idam cezasının kaldırılması, yine erken seçim için ani bir karar verilmesi gibi süreçleri iyi takip ettiğim için yine benzer bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Yanılıyorsam bu benim hatam olur ama Bahçeli yanılıyorsa, milletin istikbali mahvolur!
Ben hiçbir partinin iç işleri ile meşgul değilim. Fiilen değiştirilen rejimin Anayasal olarak da diktatörlüğe dönüştürülmemesi için CHP ve MHP’yi uyarmaya çalışıyorum..
Dolayısıyla kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok.
***
Ayrıca Milli Anayasa Platformu, CHP ve MHP’nin yapması gereken işleri yapıyor. Bahçeli’nin konuşması dışında, basında birilerinin, beni de işin içine katarak, bu faaliyetlerin birkaçına konuşmacı olarak katılmamı, “ast-üst” veya “şema” ilişkisi ile izah etmesi ise sadece çirkin bir iftira değil, gammazlıktır!
Emir komuta zinciri ile yazı yazanlar, herkesi kendileri gibi zanneder. Biz, pergelin sivri ucunu milli düşünceden hiç koparmadık. Yüzde yüz milli ve yüzde yüz bağımsızız. Parti bağımlısı değiliz. Buna bütün Yeniçağ okurları tanıktır. Bizi dinlemek isteyen herkesle de fikirlerimizi paylaşırız. Gazetecinin sorması gereken soruları da sorarız. Kimse bize savunma vermek zorunda da değildir.
Hesabı bize değil millete vereceksiniz.