WikiLeaks'ı bırak gizli mektuba bak!

Banu Avar, WikiLeaks belgeleri ile ilgili ilk tahmininde yanılmadı. Avar, “Türkiye, Batı’nın deli gömleğinden sadece Doğu’daki komşu ülkelerle el ele vererek çıkabilir. Irak işgal altında. Geriye Rusya, İran, Suriye ve Azerbaycan kalıyor.. Türkiye’nin bu ülkelerle arasının bozulması gerekiyor...” demişti.
WikiLeaks, Türkiye-Azerbaycan ve Türkiye-İran ilişkilerini bozacak raporlardan sonra Rusya’nın Kürt gruplarına silah yardımı yaptığına dair Amerikan belgelerini de yayımladı!
Oysa, ABD’nin PKK’ya havadan yardım paketleri attığını, Orgeneral Eşref Bitlis Genelkurmay’a raporla bildirmiş, ardından uçağı havada patlatılmıştı! Dönemin Sabah gazetesinde, Eşref Bitlis’in verdiği bilgilerle ABD’nin PKK’ya yardım yaptığını yazan gazeteci Muammer Yaşar Bostancı da ölü bulunmuştu.
Daha sonraki dönemlerde PKK kamplarında bulunan Amerikan subaylarının fotoğrafları da Akşam gazetesinde yayımlanmıştı.

* * *

Ben de ilk tahminlerimde yanılmadım. Bir taraftan “İsviçre bankalarında 8 hesabı var” diye belgesiz, dedikoduya dayalı haberlerle, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na “Amerikalı yetkililerle yaptığın görüşmelerin tutanaklarını yayınlarız” şantajı yapıyor, diğer taraftan da bu iddiayı gündemde tutarak şimdilik Tayyip Erdoğan’ın Türk halkı nezdinde puanını yükseltmek istiyorlar.
Belgelerde “Yeni Osmanlıcılık” projesini Ahmet Davutoğlu’na mal ederek, Türk kamuoyunda “Öyleyse bu, milli bir projedir” algısını oluşturuyorlar. Nitekim AKP yetkilileri, bu yaklaşımı kullanmaya başladı bile!
Halbuki, “Yeni Osmanlıcılık” kavramı, Büyük Orta Doğu Projesi’nin Türk kamuoyuna benimsetilmesi için tasarlanmıştır. Büyük Orta Doğu Projesi veya Yeni Osmanlı Projesi, “Büyük İsrail” projesinin kamuflajıdır, örtüsüdür!
“İslam dünyasında reform stratejisi” ni, Yahudi asıllı İngiltere-ABD vatandaşı ünlü tarihçi Bernard Lewis geliştirmiş, bunda Türkiye’nin büyük rol oynayacağı iddiasını ise Amerikan Büyükelçisi Edelman dile getirmiştir.

* * *


Küresel bir Ergenekon operasyonunun işaret fişeği sayılabilecek WikiLeaks yayınları ile ilgili olarak, devlet adamına yakışır tutumu ile Devlet Bahçeli, diğer genel başkanlara fark attı! Peki AKP içinde konu ile ilgili hiç mi doğru değerlendirme yapan yok? Var elbette. AKP içinden gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail’in belgelerde hiç bulunmamasına dikkat çekti, Hüseyin Çelik benzer bir yaklaşım sergiledi. En son Beşir Atalay, “Orta Doğu’da özellikle bu konunun içinde fazla geçmeyen veya bu gelişmelerin lehinde göründüğü ülke de İsrail gibi görünüyor bize” dedi.
Bu değerlendirmelere katılıyorum.
Fakat WikiLeaks belgeleri, AKP’nin bir CFR memorandumunu program haline getirerek ve CIA ajanı Graham Fuller ile görüşmelerden sonra kurulduğu gerçeğini değiştirmez.

* * *


Bu sütunun okurları bilir ki 2 Temmuz 2001 tarihinde Erdoğan’a gönderilen CFR kaynaklı gizli mektubu ele geçirdim ve 26 Ağustos 2001 tarihinde Kurultay gazetesinde yayımladım. Belgeyi ele geçirdiğimde doğruluğundan şüpheye düşerek yayımlamayı ertelemiştim. İyi ki ertelemişim! O arada AKP kurulup, parti program ve tüzüğü yayınlandı. Gizli mektuptaki ifadelerin programa alındığını görünce doğruluğundan şüphem kalmadı ve yayınladım. O tarihten bugüne kadar 9 sene geçti. Tayyip Erdoğan, bu konuda tek bir açıklama yapamadı.
Belgede “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu.
İşte “demokratik özerklik” dedikleri de budur. Büyük İsrail’in alt zemini de budur!
Bırakın WikiLeaks uydurmalarını da bu gizli mektubu, nasıl AKP programı haline getirdiğinizi açıklayın Tayyip Bey!

Yazarın Diğer Yazıları