WikiLeaks’te yayınlanan belgelerde, Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi Edelman’ın Tayyip Erdoğan aleyhindeki ifadeler kullanmış olması ve Ahmet Davutoğlu’nun “Yeni Osmanlıcı” politikasının eleştirilmesine dayanarak, basında bazı arkadaşlar, “Hani ’Yeni Osmanlı’siyaseti bir Amerikan tezgâhıydı ve bölge ülkelerini emperyalizmin kucağına itmeye yarıyordu?”; bazıları da “Hani AKP, bir Amerikan projesiydi?” diye soruyor.
Bu iddialar, öncelikle bana ait olduğundan cevaplamam gerekiyor.

* * *

Bu konuda yanılmış olmayı çok isterim. Fakat bu arkadaşların mantığı ile hareket edersek, WikiLeaks sitesini kuranların, dedikoduya dayalı, kolaylıkla reddedilebilecek belgeler yayınlamak suretiyle, AKP’nin milli bir parti olduğunu Türk halkına ispatlamayı ve 2011 seçimini de kazanmasını sağlamayı hedeflediklerini kabul etmek durumunda kalacağız!
Öyle ya, aslında AKP’yi aklıyorlar!
Bir defa, Edelman’ın Tayyip Erdoğan ile arası kötüydü. Erdoğan, Edelman’ın randevu taleplerini kabul etmiyordu.
Ben ise Edelman daha Türkiye’de göreve başlamadan 17 Ağustos 2003 tarihinde “Edelman’ın güven mektubu reddedilmeli” uyarısında bulunmuştum:
The Economist dergisinin 24 Ocak 2004 tarihli sayısında ise aynen şu ifadeler kullanılıyordu:
“ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’a göre ‘İslam dünyasında reform ABD’nin en önemli stratejik girişimi’ ve Türkiye’nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir.”
9 Aralık 2004’te, “Türk halkı Edelman’ı istemiyor” başlığı altında şunları yazdım:
“Büyük Orta Doğu projesi, Edelman döneminde Türkiye’nin başbakanına resmen tebliğ edildi!
Edelman, Türkiye’deki etnik gruplar üzerinde çalışmaya, sadece Kürtleri değil, Çerkezleri kışkırtmak için ilgili derneklerle toplantılar düzenlemeye başladı, Doğu Karadeniz’e özel geziler düzenledi!
Aradan bir yıl geçtikten sonra, Eric Edelman’ın ‘istenmeyen adam’ ilan edilerek Türkiye’den gönderilmesi için İnternet’te acikistihbarat.com sitesinde ‘Edelman defol’ kampanyası başlatıldı.
(O sitenin sahibi Behiç Gürcihan, Silivri’de uzun süre tutuklu kaldı, eşi de aynı davada yargılanıyor!)
SESAR’ın bir raporunda ise şöyle deniliyordu:
“ABD Büyükelçiliği, Edelman’ın göreve başlamasından bu yana medya üzerinde özel seanslar düzenlemektedir. Bu seanslardan birincisinde büyükelçiliğe çağrılan bir grup gazeteciye, ‘Yeni Osmanlıcılık’ brifingi verilmiştir. Bu brifing ve çalışma yaklaşık bir hafta sürmüştür.
(SESAR’ın sahibi İsmail Yıldız, hâlâ tutukludur!)
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, bu toplantılar üzerine, gazetelerin Ankara temsilcilerini “Aranızda bazı arkadaşların yabancı istihbarat servisi elemanları ile görüştüğünü biliyoruz” diye uyarmıştı...
O yazıda, bu bilgileri verdikten sonra “Türk halkı, Edelman’ı bu ülkede istemiyor! O artık Türk halkı gözünde ‘Persona non grata’, yani ’istenmeyen adam’dır” demiştim.
Erdoğan ise küstah tavırlarıyla bilinen Edelman ile kişisel bir sürtüşmesi olduğunu dün de açıkladı.

* * *

Demek ki neymiş? Edelman’ın bahsettiği, “İslam dünyasını dönüştürmek” görevi ile BOP eş başkanlığını kabul eden; Diyarbakır’ın bu projenin merkezi olacağını söyleyen kişi Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan, bu görevi üstlendikten sonra, “İslam Ortak Pazarı”na da karşı çıkmıştır.
Büyükelçilikte, Türk gazetecilere, “Yeni Osmanlıcılık” dersi verdiren de Edelman’dır! Dersi veren kişi, ünlü bir tarihçidir. Yani Davutoğlu’na mal edilen proje, düpedüz “David oğulları”na aittir!
AKP’nin bir Amerikan projesi olduğunu ise WikiLeaks gibi dedikodu raporlarını yayınlayarak değil, belgelerle ispatlamıştım. Onu da yarın yazarım.