Washington’da ABD’nin yeni başkanı Barack Obama’nın yemin töreni için alınan güvenlik önlemleri hakkında Hürriyet’te Kasım Cindemir imzasıyla yer alan bir haber dikkatimi çekti.
Haberin başlığı “Washington’da yalnız kurt alarmı” şeklindeydi!
Hangi yalnız kurt? Çeçenlerin ünlü “yalnız kurt”u ile ilgisi yok haberin.
“Yalnız kurt” ile özgün müziğe damgasını vuran Ahmet Şafak da henüz Amerika’da konser vermedi bildiğim kadarıyla. Gerçi bugünlerde “Yüreğinle gel” diyerek, patlama yaptı ama Ahmet Şafak, ilk gençlik yıllarından beri demokratlığıyla tanınır.
* * *
Peki kimmiş Washington’u alarma geçiren yalnız kurt?
Meğer, Amerikalı güvenlikçiler, hiçbir gruba bağlı olmayan, tek başına eylem yapan kişilere yalnız kurt diyormuş.
İstihbarat analizleri, hiçbir grup ile bağlantısı olmayan veya bir grup tarafından yönetilmeyen olası bir “yalnız kurt” eyleminin Obama’nın yemin törenine yönelik tehditler arasında öne çıktığını gösteriyormuş.
Peki gerçekten böyle bir tehdit var mı?
Bilinmez ki!
Çünkü böyle bir eylem, sadece “yalnız kurt”un beyninde saklıdır. İnsanların beynini okuyan bir bilgisayar henüz geliştirilmediğine göre, kimin ne düşündüğünü ve ne yapacağını kim bilebilir?
* * *
Bana bir gazeteci arkadaşım anlatmıştı. O da Avrupa’da yaptığı operasyonlar ile tanınan ünlü bir Türk polisinden dinlemiş. Fransa’da tutuklu bulunan bir Türk terörist, cezaevi savcısına bir mesaj göndererek, serbest bırakılmaması halinde Fransa’yı kana bulayacağı tehdidinde bulunmuş. Fransız istihbaratçıları, Türk teröristi yeniden sorguya almışlar ve “Böyle tehditler savurduğuna göre, dışarıda adamların var demektir. Kaç adamın var ki Fransa’yı kana bulayacaksın?” diye sormuşlar. Türk terörist “Kendisini feda edebilecek bir adamım var” diye cevap vermiş.
Tehdidin ciddi olduğuna kanaat getiren Fransız istihbaratçılar, Türk teröristin serbest bırakılmasını sağlamışlar.
Buradan anlaşılıyor ki devletler için en büyük tehdit, bireysel teröristlerdir.
* * *
Bir ideolojiye bağlı olarak kurulan terörist gruplar hakkında istihbarat toplamak, bu grupların içine adam yerleştirmek, istihbarat servisleri için kolay bir iştir. Hatta, muhtemel eylemleri önceden haber alabilmek için potansiyel tehdit oluşturan gruplar daha kendileri bir organizasyona girişmeden birileri ön alır ve onların adına bir örgüt kurar. Bu örgüt, istihbarat servisi tarafından kurulmuştur; hatta kuran da bir ajandır, ama ideolojik körlük yüzünden militanlar bunu fark edemez. Servis, onları istediği gibi yönlendirir, kendi hedeflerine uygun eylemlerde kullanır.
Türkiye’nin yakın tarihi böyle örgütler ve eylemlerle doludur.
Üstelik kontrol altında olan sadece terörist gruplar değildir, siyasi partiler, dernekler ve vakıflar da aynı yöntemle güdülür!
* * *
Obama “Bugün bizim için gerekli olan şey, yeni bir bağımsızlık bildirgesi. Bizleri dar görüşlülük ve ideolojiden uzak tutacak bir bağımsızlık bildirgesi” demiş.
Ah ideolojik at gözlüklerini biz de bir kenara bırakabilsek!
Ahmet Şafak’ın, insanın tüylerini ürperten türküsünde dediği gibi bu meydana kendi yüreğimizle gelebilsek, hiçbir mesele kalmayacak!
