Virüs Kuvvetleri Komutanlığı!
Koronavirüs konusuna "askeri mantık" ile yaklaşan ben değilim. Aslında Ankara'da Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı, tümen büyüklüğünde bir "İlaç Fabrikası Komutanlığı" vardır ama "Virüs Kuvvetleri Komutanlığı" fikrini, Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in beş yıl önce yaptığı konuşmadan çıkarıyorum.
Bill Gates, o konuşmasında, bakın neler söylemiş:
"Önümüzdeki 10 yılda eğer bir şey 10 milyondan fazla insanın hayatına son verirse bu bir savaştan çok, yüksek derecede hızlı yayılan bir virüsle olur. Füzelerle değil, mikroplarla olur.
-Bulaşıcı hastalığa yakalandığı halde kendini iyi hisseden, uçağa binmiş ya da markete gitmiş birinden virüs kapabilirsiniz.
-Virüsün kaynağı Ebola gibi doğal bir salgın da olabilir ya da bir biyoterörizm de olabilir.
-Öncelikle yoksul ülkelerde güçlü bir sağlık sistemi ve tıbbi ekipler kurulmasına ihtiyacımız var.
-Simülasyonlar yapmamız gerekiyor. Savaş oyunları değil bakteri oyunları. ABD'de yapılan son bakteri oyunu 2001'den önceydi ve çok iyi sonuçlanmadı. Şu ana dek skor; Bakteriler:1- İnsanlar: 0."
***
Bu arada, Vuhan'daki viroloji laboratuvarının patentinin Bill ve Melinda Gates vakfına ait olduğu, geçen yıl Çin'de yapılan virüsten korunma tatbikatına Gates Vakfı'nın da katıldığı ortaya çıktı. Gates Vakfı'nın Almanya'da korona virüse karşı aşı geliştiren ve ABD Başkanı Donald Trump'ın da telif haklarını satın almak istediği Curevac firmasına hissedar olduğu da anlaşıldı.
Bill Gates, beş yıl önceki konuşmasında, "biyoterörizm" kavramını kullanmış, değil mi? Öyleyse bizim "korona virüs salgınının biyolojik saldırı olup olmadığı geçiştiriliyor" tespitimiz üzerinde de durulması gerekiyor!
ABD'nin, 2001'den önce, biyoterörizm konusunda tatbikatlar yapan bir ülke olduğu anlaşılıyor.
Türkiye'de, bütün modern ordularda olduğu gibi biyolojik savaş konusunda NBC birlikleri vardır ama faaliyetleri sınırlıdır.
***
Konu Çin ile ABD arasında da ciddi bir tartışmaya dönüştü. Çin'in "Virüsü Vuhan'a ABD askerleri getirdi" iddiasına, Trump, "Çin virüsü" diyerek cevap vermişti.
Trump, Twitter'da Kovid-19'u neden "Çin virüsü" olarak nitelendirdiğinin sorulması üzerine "Çin, virüsü bizim ülkemizin getirdiğine dair yanlış bilgiler yayıyordu. Bu virüsü, nereden geldiyse onunla nitelendirmek zorundaydım." dedi.
Salgının başında virüsün ciddiye alınmaması gerektiği çağrılarıyla eleştirilen Trump, "Ben daha pandemi ilan edilmeden bunun büyük bir salgın olduğunu hissetmiştim." diye konuyu kapatmaya çalıştı!
***
İsrail'de ise 2013 Nobel kimya ödülü sahibi Michael Levitt, toplam 427 vakanın tespit edildiğini, sayının çok az olduğunu, bu sayede 10'dan fazla İsraillinin Covid-19'a yenik düşmeyeceğini söyledi.
Diğer taraftan, İsrail'de dini liderler de konuyu kendi açılarından değerlendirmeye başladı.
Jerusalem Post'un haberine göre, haham Eliyahu, dünyanın "Mesih'in günlerine" yaklaştığını öne sürdü ve "Belki Müslümanlar bize Süleyman tapınağını inşa etmemizi söyleyecekler" dedi!
Eliyahu, "Müslümanlar" derken, herhalde İsrail güdümündeki Suudi Arabistan yönetimini kastediyor. Öyle ya Süleyman mabedinin inşa edilmesi için Mescidi Aksa'nın yıkılması gerekiyor! Buna hangi Müslüman izin verir?
Ortodoks lider Meir Mazuz ise korona virüs salgınından eşcinselleri sorumlu tuttu. Türkiye'de de Ali Rıza Demircan bu tarzda bir açıklama yapmıştı.
ABD Hıristiyan Kilisesi'nden papaz Steven Andrew de Mart ayını "LGBT'liler için tövbe ayı" ilan etti.
Filistin televizyonunda konuşan bir Müslüman vaiz ise korona virüsün, "Yüce Allah'ın askerlerinden biri" olduğunu ve Allah'ın günahkârları cezalandırdığını iddia etti.
Virüslerin bir ordu gibi kullanıldığı konusunda herkes hem fikir de din adamları nedense virüs salgınından Allah'ı sorumlu tutuyor!