Vestel üzüyor

Başlık; İstanbul’dan bir okuyucumuza ait. Kartal bölgesinde Vestel’in en büyük bayilerinden birisinden aldığı ürünler nedeniyle canı çok sıkılmış. Nedeni; aldığı ürünlerden memnuniyetsizliği. Okuyucumuz Vestel bayiinden, Zanucci marka bulaşık makinesi ve de 18 BTU klima almış.
Servis eve geldiğinde bulaşık makinesi için garanti veremeyeceklerini belirtince okuyucumuz hemen Vestel’i aramış. Yetkili kişi; Vestel’in artık Zanucci ile anlaşmasının bittiğini, ayrıca Zanucci’nin o modelinin üretimden kalktığını ve kendilerinin garanti vermeyeceklerini söylemiş. Okuyucumuz; bu defa da Zanucci ile anlaşan Elektroluks’u aramış. Onlar da üretimden kalkan model için garanti veremeyeceklerini ifade etmişler. Okuyucumuz sonunda kendisine satılan Zanucci’nin Çin’de üretildiğini öğrenmiş. Ve ürünü geri vermiş.
Gelelim klimaya. Okuyucumuz yeni evine alacağı klima için salonuna ölçüm yaptırmış. 18 BTU klimanın yeterli olacağı, daha düşük klimanın soğutma ve ısıtmada sıkıntı yaratacağı söylenmiş. Ve bayiden 18 BTU klima istemiş. Eve, Vestel Eco Plus 18 model klima gelmiş. Servis klimayı takmış. Ancak ısıtma ve soğutmada sıkıntı olunca okuyucu servisi aramış. Yetkili; aldığınız klima ’18 değil 16 BTU’ demiş. Şaşıran okuyucumuz hemen Vestel merkezi aramış. Yetkili; okuyucuyu dinledikten sonra; ’Broşürü okusaydınız 16 BTU olduğunu anlardınız’ demiş. Okuyucunun; ’Vestel, uluslararası bir marka. Dünyaca biliniyor. Televizyon ve gazetelerde sürekli reklamları veriliyor. Vestel adına güvendiğim için broşüre bakma gereği duymadım. Ayrıca klimanın üzerinde 18 yazdığı için de 18 BTU olduğunu düşündüm’ cevabına yetkili, ’18 yazısı BTU’yu değil, modelini gösteriyor’ demiş.
Doğrusunu söylemek gerekirse Vestel gibi güvenilir bir markanın bayilerinde Çin’de üretilen ya da üretimden kaldırılan, garantisi olmayan ürünler satılması ve de klima seçiminde tüketiciye doğru bilgiler verilmemesi pek hoş değil. Dileriz Vestel bu tür problemlerin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alır. Gelen tüketici şikayetlerinin ardı arkası kesilmiyor.
İlginç bir tüketici şikayeti ise Adana’dan.
Adanalı bu okurumuz bir şirketten değil, devletten şikayetçi.
“Devlet bize at eti yediriyor” diyen bu okuyucumuz kendilerine at eti yedirenlerden değil devletten şikayetçi.
Et üzerinde aylardır gerçekleştirilen maniplasyon sonunda halkın sağlığı ile oynanmaya başlandı.
Borsada bir oyuncunun üç beş lotluk hisse hareketlerini maniplasyon diye izleyen devlet, maalesef gıda fiyatları ile oynayanların peşine düşmüyor. Önce pirinç, sonra mercimek sonra et. Fiyat yüksek olunca devreye insafsızlar giriyor ve halka at eti satıyor.
Önceki gün yine Adana yolunda bir kamyon dolusu at eti ele geçirildi.
Ya ele geçirilmeyenler?
Adanalılar, Antepliler ve o bölge halkı bunu afiyetle yedi.
Et fiyatları böyle yüksek seyretmeye devam ederse Türkiye’de at ırkı yok olacak.
Size garip bir soru sorayım; hepimiz çocukluğumuzda etrafımızda çok sayıda eşek görürdük. Şimdi numune olarak bile eşek gören var mı?
Yok!
Bunun nedeni bir dönem eşeklerin gizlice kesilip dana eti olarak satılmasıdır.
Adıyamanlı bir kasabın, dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın ili ziyaretinde kaldığı otele bile eşek eti sattığı bilinen bir gerçektir. Bu kasap 3 yılda bin 500 dolayında eşek kestiğini itiraf etmiştir.
Şimdi günde ne kadar at kesildiği bilinmiyor ama bilinen bir gerçek var ki fiyatlar bu kadar yüksek devam ettiği sürece, bize daha çok garip garip hayvan etleri yedirecekler.

Yazarın Diğer Yazıları