“Vebale ortak olmayın” çağrıları
Gün geçtikçe, IŞİD denilen örgütün niçin organize edildiği çok daha iyi anlaşılıyor. İşte Erbil yönetimi, merkezi Bağdat yönetiminden çekilme kararı aldı. Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Mesud Barzani’yi IŞİD’in operasyonlarını Erbil’den yönetmesine izin vermekle suçladı. Maliki, Barzani’ye çağrıda bulunarak, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti IŞİD ve Baasçıların kurduğu operasyon yönetme odalarını dağıtmasını istedi. Buna karşılık Barzani’nin Sözcüsü Ümit Sabah, Maliki’nin ciddi bir bunalımda olduğunu ve dengesini kaybettiğini öne sürerek, “Irak halkından özür dile ve istifa et. Erbil, IŞİD ve benzeri örgütlerin yeri değildir. IŞİD’lilerin merkezi, senin yanındadır. Eski Baaslı generalleri sen etrafında topladın ve bunlar, Musul’u bir saat bile savunamadılar” dedi.
Orta Doğu’da haritaların değiştirilmesinde IŞİD’in kullanıldığını ifade eden CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu ise “IŞİD Suriye’de istediğini yapamadı. Kuzey Suriye’de Barzani’ye bağlı bir devlet kurmak için çok uğraştılar ama bölgeyi PYD’nin kontrolünden alamadılar. Bunu yapamayınca bu sefer Irak’a geçip Kuzey Irak’ta istediklerini yaptılar. İsrail’in güvenliği için artık bir Kürdistan bölgesi oluştu. Musul ve Kerkük enerji kaynakları da buraya veriliyor” dedi.
***
Suriye iç savaşında da Irak iç savaşında da en çok Türkmenler mağdur oldu. Fakat gariptir ki IŞİD saflarında savaşan Türkler de var, IŞİD’e karşı savaşanlar da! Bu durum Türkiye’deki iç politikanın yansıması gibi! “Türkiye’de henüz silah kullanılmıyor” denilebilir ama İstanbul’daki Şii camileri yakılmaya başlandı bile!
Irak-İran savaşında da her iki cephede ön saflarda savaşan ve birbirini öldürenler Türkler idi.
Doğu Türkistan’ı ise gündeme alan bile yok. İktidar için varsa yoksa Gazze, Mısır ve Myanmar... Elbette buralarla da ilgilenmek gerekir ama Irak ve Suriye’deki Türkmenler ile Doğu Türkistan Türkleri hakkında siyasi düzeyde tek kelime eden yok!
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Hamit Göktürk, Çin’in son zamanlarda şiddet politikasını artırdığını hatırlatarak “Son bir ay içinde idamları infaz edilen veya Çin Polisi’nce yargısız infaz yapılan Uygur sayısı 61 kişidir” dedi.
***
Diğer taraftan, AKP iktidarı, terör örgütü konusunda halkı “Silahları bırakacaklar dağdan indirilecekler” diyerek “Çözüm Süreci” çerçevesinde oyalarken bugüne kadar rolü, Barzani ve Talabani’ye meşru zemin sağlamak için Türkiye’yi teröre angaje etmek olarak biçilen PKK’nın başındaki Cemil Bayık, Irak ve Suriye’de yaşanan olaylara dikkat çekerek, “Kürtler ve Kürdistan halkı özgür ve demokratik yaşama kavuşmadan kim gerillanın direnişten vazgeçeceğini ve silah bırakacağını sanıyorsa o hayal görüyordur. Hiç kimse hayale kapılmasın, gerçekçi olsun” dedi.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ise “Çözüm” adı altında TBMM’de Türkiye’nin parçalanmasını görüşen milletvekilleri ile ilgili olarak “Hiç kimse unutmasın ki burada yaptığımız milletvekili yemininden daha öteye, vallahi de, billahi de, tillahi de bu anayasal suçu işleyenler yarınlarda yargılanacaktır” dedi.
İstanbul Barosu açıklamasında da Meclis’te görüşülen yasa tasarısının başlığının “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” olduğu hatırlatılarak “Gerçekte terörün ödüllendirilmesi, terör örgütünün hoşnut edilmesi ve toplumsal ayrışmanın derinleştirilerek 1923 Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya, ülkemizin bölünmesine teşebbüs niteliği taşıyan tasarı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmıştır” denildi ve tüm milletvekilleri, ettikleri yemini hatırlamaya, bu suça ve vebale ortak olmamaya davet edildi.