Unutmak yok! Ya darbe başarılı olsaydı?

Birkaç günlüğüne çıktığımız Kırgızistan seyahatimiz 3 Mayıs'ın yıldönümüne denk geldi... Tanrı Dağları'nın yamaçlarında bugün bizim için daha da anlam kazandı...

Uzaktayız ama memleketten gelen komik haberleri duyabiliyoruz... İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP Grup Başkan Vekili'nin darbe önceki ve sonraki konuşmaları arasındaki traji komik fark o karakteri, daha doğrusu olmayan karakteri tam tarif ediyor...

Ya 15 Temmuz başarılı olsaydı? Kimler ne taklalar atacaktı? Hatıraları canlı tutmak lâzım, biz de bu karakteri bir kez daha hatırlatalım…

***

Şimdi 'demokrat' kesilen siyasîleri, diyelim ki kapalı spor salonuna toplamışlar… Enselerindeki asker dipçiği eşliğinde bekliyorlar… Aslında cemaati ve Gülen'i nasıl sevdiklerini, daha önce nasıl hizmet ettiklerini ve Erdoğan'ın bu darbeyi hak ettiğini ispatlamak için neler söylerlerdi?

Muhtemel diyaloglar için buyrun:

- Komutanım beni tanımadınız mı yoksa? Benim ben… Aaaaaa kırılırım vallahi… Parsel parsel belediye arsalarını peşkeş çeken var ya, o benim işte… Şimdi hatırladınız değil mi? Hocaefendi'ye Feto diyenin alnını karışlayan az tweetler atmamıştım… Nasıl da muhabbetten ağlamıştım televizyonda… Siz de beni çok sevmeseniz hanımın adına Atlantikli matlantikli kolejler açmazdınız… Verdiklerim helâl olsun… Dükkân sizin zaten, aşk olsun… Artık Başbakanlığa talibim, takdirlerinize bırakıyorum…

- Efendim, bendeniz narenciyegillerden, pardon heyecan yaptım, kumpasgillerdenim… Dâvâm için ne "Yaz" dediniz de yazmadım? Ergenekon'la ilgili yazdırdıklarınız sayesinde sonradan mebus bile oldum… Hepsi bu mukaddes gün içindi… Çok şükür bugünleri gördük, emeklerimiz boşa gitmedi… İtip kakma çavuş kardeşim, elimde son bir takım kitap kalmıştı Allah inandırsın, onu da kendime ayırmıştım ama sen yabancı değilsin… Hocaefendi'nin ameliyat olduğunda sağlığı için abdestli tweet attığım sol gözüne kurban olmayan namerttir… Çıkarın beni buradan, yoksa millet yanlış anlayacak… Her pozisyona uygunum ama tercihim İçişleri Bakanlığı… Benden iyisi Şam'da kayısı…

- Öncelikle arz-ı hürmet eder, Hocaefendi'nin ellerinden öperim… Ben Bakan'ken yüce Meclis'in kürsüsünde "Hocaefendi çok değerli bir âlimdir, ona lâf eden karşısında bizi bulur" demiş birisiyim… Bir ara gözüm döndü, CeHaPeliler biraz daha lâf etse şerefsizim uçan tekme atacaktım… Tersim çok kötüdür, bizi bilen bilir… Başçavuşum emredersen bir Harbiye Marşı söyleyeyim mi şimdi bozlak formatında?

- Çok duyguluyum, içim içime sığmıyor resmen, söze nereden başlayacağımı bilemiyorum… Ben bir gazeteci olarak, hokkama kalemimi değil dilimi batırdım senelerce… Ahan da bakın, dilim kösele gibi oldu hizmetten… Son zamanlarda biraz 'tedbir' yaptım tabii ki… Olsun bugünleri gördük ya, 'gün doğmuş, gün batmış ebet bizimdir' diye diye bugünlere geldik, ağlamak istiyorum sadece… Mütevazıyımdır, RTÜK Başkanlığı'nı istiyorum, tensiplerinize sunarım…

- Ben olimpiyatlara tanıtma fonlarında para aktarma işini organize eden kardeşinizim… Ayrıca hatıra para bile bastırdım… Hep ön sırada oturan ve Zaireli çocuk 'Ankara'nın bağları'nı söyleyince hislenip her seferinde ağlayan var ya, o da benim işte… Belediyecilerle birlikte ticaret odaları seçimlerinde nasıl gayret ettiğimi bütün millet bilir… Meşhur termal otellerde geçirdiğimiz o mesut yılların da mı hatırı kalmadı, istirham ederim… Yazımı yazarsanız bir an önce Merkez Bankası'na başlayayım… Vazife beni bekliyor…

- O copu çeker misiniz gözümün önünden rica etsem… Ekmek Mushaf çarpsın bütün soruları ilgili yerlere teslim ettiren benim… "Sorular çalınıyor" diye yaygara çıktığında asla böyle bir şey olmadığını ispat eden benim… Özel üniversite izinlerini çıkaran benim… Seçimde kaçıncı sırada olursa olsun hangi kardeşimizin rektör olarak atanacağını organize eden benim… "Mezardakilere bile oy kullandırın" talimatı geldiğinde az daha nebbaş olacaktım… İsterseniz Fuat Avni beye sorun lütfen… Adalet Bakanlığı müktesebatıma uygundur, görev bekliyorum…

- Komutanım, biraz önce arkadaşlarla bekleşirken "Hepimiz oradaydık" isimli şarkı besteledik… Bugünün mânâ ve önemine istinaden gırtlaklarımızı yırta yırta söyleyebilir miyiz?

Yazarın Diğer Yazıları