Unutma Trabzon!
Dünyada 200'e yakın ülke var… Futbol sahalarında millî maçlar dışında sadece Türkiye'de millî marş okunur… O da Trabzon'da başlamıştır ve ülkenin diğer şehirlerine yayılmıştır… Futbol Federasyonu'nun selâmlama dışında, İstiklâl Marşımızı da kural hâline getirmesi yıllar sonradır…
Millî hassasiyetiyle oluşturduğu fiilî durumun ülkede kural hâline gelmesine yol açan Trabzon, sırf siyasî aşağılık dolayısıyla sana 'Pontus' diyenleri unutma!..
***
Doğu Karadeniz sahil yoluna indiğinizde, Samsun'dan Sarp'a kadar yol boyu bütün üstgeçitler şehit isimleriyle doludur… Eren Bülbüllerin, Ahmet Çamurların, Bahattin Baştanların, Murat Uzunların, Soner Yıldırımların, Ali Alemdarların ve bu vatan için gözünü kırpmadan Peygamber kucağına koşan nice şehitlerin, bayrak direklerine Türk bayrağı çektiği için canları alınanların bayraktar şehridir Trabzon…
Rus işgalinde, işgalcilerle Metropolit Hristantos arasındaki anahtar teslim töreninden bu yana bu kadar incinmemiştin… Bu alçaklığı sakın unutma!..
***
İşgal yıllarında, içerideki Rum çetecilerin saldırıları yetmiyormuş gibi, Rus gemileri Trabzon sahillerine Ermeni çeteciler indiriyordu… Tarihçi Mahmut Goloğlu'nun aktardığı gibi türküler yakılıyordu Trabzon'da: "Trabzon'un dört tarafı meteris / meteristen telli kurşun atarız / üç kardeşiz bir orduya yeteriz / kâfir Urus yaktın yıktın evimi…"
Bir seçim uğruna bugün de kahpece bir saldırı altında Trabzon… Rakip aday Trabzonlu diye, işgal yıllarının Rus'unu, Ermeni'sini ve Rum'unu aratmayacak tarzda saldırıyorlar Trabzon ve Trabzonluya… Kafana namussuzca çakılmaya çalışılan bu paslı çiviyi sakın unutma Trabzon!..
***
Okumayanlar için tekrar edelim: "Çünkü devletin ihtiyaç hissettiği yer ve zamanda gözler hep onu aradı... 1959'da devlet eliyle Trabzon'dan ilk göç yaşandı... Çaykara'dan 408 aile Hatay'ın Kırıkhan ilçesine yerleştirildi... Onu Uzungöl ve Baltacılı'dan 160 ailenin Van'ın Özalp ilçesine göçü takip etti...
Aynı dönemde Şahinkaya köyünden 61 aile için Gökçeada yolu gözüktü... Kimilerine göre 'kritik' bölgelere yapılan bu 'demografik müdahale'-şimdiki deyimle- bir 'derin devlet' operasyonuydu...
Barış Harekâtı'ndan sonra bir nüfus hareketi de Kıbrıs için geçerliydi... 1975'te Çaykara, Sürmene ve Araklı'dan aileler 'mevsimlik işçi' statüsü altında Kıbrıs'taki Türk mührünü perçinlemeye götürülerek, boş köylere yerleştirildiler...
İşte Trabzon ve Karadeniz, vatana er lâzım olduğunda nazarların odaklandığı iklimin adıydı..."
O adı unutma ve unutturma Trabzon!..
***
Bak şimdi siyasette 'ne olursa olsun kazanma' adına nasıl da kızgınlık ve kompleks içinde kıvrana kıvrana salya akıtıyorlar sana…
O yüzden unutma!.. "Bu Trabzonlu, bunun hesabı başka" diyen çatal dilleri… Dönüş hızıyla elektrik bile üretebilecek çaptaki zenneleri… "Müslüman görünen Pontuslar" diyerek 'dünün çözümcüleri'ni yalamaktan dilleri köseleye dönenleri… Ekrem İmamoğlu için Trabzon'da toplanan mahşerî kalabalığa 'Rum Pontus Cemiyeti' yakıştırması yapan sütü bozukları… İmamoğlu'na karşı mücadeleyi 'Pontus'a karşı' mücadele olarak sunan siyaset yosmalarını... Sakın unutma!..
***
Ve tabii, yere batasıca siyaset uğruna bir şehir bu kadar hayasızca saldırı altındayken, ağzını açamayan siyasetçileri de… 'Mezarlıkta ıslık çalan' Trabzon'un sözde milliyetçi sivil toplum kuruluşlarını da… 'İmamoğlu belki bayramlaşmaya katılır' korkusuyla bayramlaşmayı iptal eden ve yıllardır hâkim siyasetin yan kuruluşu gibi faaliyet gösteren kulüp yöneticilerini de… Yeri geldi mi "Ülkenin en güçlü yerel basını" olmakla hava basmaya kalkan ama Trabzon bu denli adice bir tutumun hedefi haline geldiğinde 'ölü taklidi' yapan bir kısım yerel basını da…
Sakın unutma Trabzon!..
Unutma ki sonra utanma Trabzon!..