Yunan basını, Fransa'nın, 42.500 tonluk amiral gemisi Charles de Gaulle'ü Doğu Akdeniz'e gönderdiğini yazdı. 261 metrelik uçak gemisi, Fransız ordusuna ait Rafale savaş jetlerini taşıyor. Charles de Gaulle'e, Yunan ordusuna ait çok sayıda gemi ve denizaltı da eşlik ediyor.
Fransa, böylece Doğu Akdeniz'deki Yunan korsanlığına desteğini güçlendirmiş olacak.
***
Charles de Gaulle adlı uçak gemisi, 21 Şubat-26 Şubat 2020 tarihleri arasında da Limasol limanına gelmişti. Fransız uçak gemisi ve diğer firkateynler, Kıbrıs Rum Milli Muhafız Ordusu ile birlikte tatbikat yapmıştı.
Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile Savunma Bakanı Savvas Angelidis, Fransız uçak gemisini ziyaret etmişti.
Rum lider Anastasiadis, Fransa'nın uçak gemisini Limasol'a göndermekle "gerginlik yaratmak isteyenlere açık bir mesaj verdiğini" söylemişti.
Fransa'nın daha sonra Atlantik Okyanusu'na çıkardığı uçak gemisi Charles de Gaulle'de, personelden 50 kişinin koronavirüs testi pozitif çıkmıştı! Gemi, Toulon limanına geri dönmüştü.
***
Bir uçak gemisi haberi de, Güney Çin Denizi ile ilgili... Japonya Kabine Başsekreteri Suga Yoşihide, Çin'in, Güney Çin Denizi'nde "uçak gemisi yok edici füze denemesi" yaptığı iddialarını endişeyle takip ettiklerini duyurdu.
Çin'in bölgedeki faaliyetlerinin endişeyle takip edildiğini vurgulayan Suga, "Japonya olarak Güney Çin Denizi'nde tansiyonu yükseltecek her aksiyona şiddetle karşı çıkıyoruz." ifadesini kullandı.
South China Morning Post gazetesinin haberine göre, "uçak gemisi yok edici" DF-26B ve DF-21D füzeleri, bölgedeki Hainan ve Paracel adaları arasında bir bölgeye fırlatıldı.
Denemelerin, Pekin yönetiminin, ABD'ye ait U2 casus uçağının, Çin'in kuzey kıyısındaki tatbikat sırasında uçuşa yasak bölgeye girdiğini bildirmesinin hemen ardından yapılması dikkati çekti.
Bu haberin Anadolu Ajansı tarafından tercüme edilerek servise konulması ise Fransa'ya "Uçak gemisi yok edici füzeler de var" mesajı verilmesi demektir.
***
Türkiye adına ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Doğu Akdeniz'deki, Ege'deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı vardır. Türkiye'yi 780 bin kilometrekarelik devasa büyüklüğüne bakmadan, 10 kilometrekarelik bir ada üzerinden kıyılarına hapsetme girişimi, haksızlığın ve adaletsizliğin en açık ifadesidir. Çevresindeki her ülkenin hakkı olan Akdeniz'in zenginliklerinin üzerine adeta çökme çabası, tam bir modern sömürgecilik örneğidir. Biz artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye gibi bölgesel ve küresel bir gücün önüne atıp yem etmeye çalışmak, artık komik kaçmaya başladı. Husumet cepheleri ne kadar birleşirse birleşsin, Türkiye'nin yükselişini durduramayacaklardır" sözleri, son durum tespitinin doğru yapıldığını göstermektedir.
Erdoğan, Yunanistan'ın Türkiye'nin önüne yem olarak atıldığını söylediğine göre, bunun arkasından gelecek adımların da hesaplandığı anlaşılıyor.
***
Doğu Akdeniz bir satranç tahtası olarak kullanılıyor... Yunanistan, ABD ve Avrupa'nın piyonu...
Türkiye'nin önüne atılan piyonu yemesini bekliyorlar. Böylece, Türkiye'yi yemek için adım atmak üzere ellerine bir koz geçsin istiyor olabilirler.
ABD, böyle bir oyunu Irak'a karşı uyguladı. Saddam'ı Kuveyt'i işgal etmesi için yüreklendirdiler. Sonra da dünya kamuoyunda Kuveyt işgalini, Irak'ı işgal etmenin gerekçesi olarak kullandılar. İtiraz eden bile çıkmadı. ABD, 11 Eylül saldırısını düzenleyen El Kaide'nin üslendiği Afganistan'a karşı da dünya kamuoyunu ikna etmişti. Müdahale sırasında Rusya bile Amerikan uçaklarına hava sahasını açmıştı.
Türkiye ise ne Irak'tır ne de Afganistan! Bunu hatırlamaları iyi olur!
