Türk'ün onuru yok mu?
ABD Başkanı Obama, Fransa Başbakanı Sarkozy ile Türkiye yüzünden tartıştı. Obama Sarkozy’ye Türkiye yüzünden küsüp, akşam yemek davetine gitmeyip ABD Büyükelçiliği’de kalmış.
İşte bunlar Pazar sabahı itibariyle bütün gazetelerin manşetindeki tek konu.
Bizi yönetenler bunu gururla izliyorlar. Ama diğer taraftan 70 milyonluk Türkiye’nin onuru ile oynandığını bilmezler...
Karşılıksız bir sevdaya dönüşen bu üyelik süreci, AB ülkelerinin kapısında şanlı Türk milletinin onurunu kıran uygulamalara neden oluyor.
Ankara Antlaşması nedeniyle AB ülkelerine gelecek olan sanatçı, sporcu, bilim adamı, doktor, gazeteci ve işadamı vize uygulamasından muaf tutulacaktı. Yıllardır uygulanmayan bu anlaşmayı bir işadamının hatırlayıp dava açması üzerine, AB’nin en yüksek yargı mercii Adalet Divanı karar verdi.
Vize Türkler’e kısmen kalkmalıydı. Adalet Divanı’nın kararına uyan ilk ülke Merkel’in Almanya’sı oldu.
Gazeteler yine manşet attı. Almanya’dan vize jesti.
Ben de bir gazeteci olarak bu jestin nasıl yapıldığını araştırdım.
Almanya Konsolosluğu’nun bilgilendirmesine göre, örneğin bir kongreye katılmak isteyen bir profesör, diplomasının noterden onaylı fotokopisini, kendisini kongreye davet edecek olan kuruluşun davet yazısını, orada kalacağı otelin rezervasyonunu, Türkiye’deki ikemetgahını ve dönüşünü garanti eden belgeyi, kaç gün kalacaksa o süre içerisinde geçerli olacak özel sağlık sigortası (en az 25 bin euro ve ölmesi halinde cenazenin geri dönüşünü sağlayan) ve çalıştığı kurumdan kalacağı süre içerisinde izinli olduğunu gösteren belgeyi Almanya’daki gümrük memuruna sunmak zorunda.
Tabii ki bu belgelerin Almanca’ya çevrilmesi, sizin daha rahat gümrükten geçmenizi sağlayabilir.
Buyurun vizesiz giriş.
Bu bir AB ülkesinin Türkiye ile alay etmesinden başka bir şey değildir.
Bu belgeleri sağlasanız bile sınır kapısındaki gümrük memuru isterse sizi aynı uçakla geri gönderebilir. Gerekçe göstermek zorunda değil.
Nerede kaldı yargı kararı?
AB bu uygulama ile onurumuzu kırarken, T.C. Dışişleri’nden tık yok.
Türk işadamları yıllardır AB ülkeleri konsoloslukları önünde çile çekmesine rağmen Dışişleri üç maymunu oynamaktan öteye gitmedi.
Duymadım, görmedim ve konuşmadım.
İyi yaptın.
Şimdi sen kalk Sarkozy ve Merkel’e tepki göster.
Bence Türkiye her iki lidere teşekkür etmeli. Çünkü neredeyse 40 yıldır bize ilk kez iki yüzlü davranmayan iki lider çıktı.
En azından iki lider sırtımızı sıvazlayıp “az kaldı” demiyor ve açık açık “Sizin bizim aramızda yeriniz yok” diyor.
Üstelik bunu sadece bize değil, dünyanın esas oğlanı rolündeki ABD Başkanı Obama’ya bile söylüyor.
Sarkozy takdir edilecek bir davranış sergiledi.
Keşke bizim liderlerimiz de Sarkozy gibi olsaydı ve gururla başı dik bir şekilde “Üyeliğini başına çal” deyip bu Çin işkencesinden beter adaylığı sonlandırsaydı.