Türklük kursu ve Türk kimliği dersi!

Turgutreis Belediyesi, Muğla'nın Bodrum ilçesine yerleşen yabancı uyruklu kişiler için 2007'nin Kasım ayında "Türklük Kursu" açmıştı.

Aralarında İngiliz, Alman, İrlandalı, İskoç ve Hollandalıların bulunduğu ve 35 kişinin katıldığı kursun ilk üç ayında Türkçe yazma ve konuşma, geri kalan altı ayında da Türk gelenek ve göreneklerini kapsayan bir çok konuda özel ders verilecekti.

***

Diğer taraftan 2003 yılında Tarih Vakfı ve TÜBA'nın iş birliğiyle AB fonlarından 165 bin Euro katkı alınarak basılan "İnsan Hakları" başlıklı bir çalışmada, Türkiye çapında 190 ders kitabında yapılan tarama sonucu 4000'den fazla sorun tespit edilmişti. Sorunlar, özellikle Millî Tarih, Millî Güvenlik ve Vatandaşlık Bilgisi ders kitaplarındaki "ulusalcı kavramlar" olarak tespit edilmişti!

Kitapta Atatürk'ün çeşitli konuşma ve yazılarının referans olarak öğrenciye sunulmasından rahatsızlık duyulduğu ifade edilerek bir ilköğretim ders kitabında geçen, köyünü Yunan işgalcilerine karşı savunurken şehit düşen Mehmet'in öyküsü için "çocuklara saldırganlık aşılıyor" deniliyordu!

Kitapta "milliyetçilik" ve "insan hakları" birbirine zıt iki ideoloji olarak tanımlanırken, milliyetçiliğe var olma hakkı tanınmıyor ve gençlere anlatılması eleştiriliyordu.

Kitabın 71'inci sayfasında "Türk, esasen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına bağlı bir kimliği değil, etnik bir kimliği tanımlamaktadır. Özellikle Tarih dersi ve Türk dili ve edebiyatı dersinin kitaplarındaki okuma parçalarında ve takdimlerinde etno-kültürcü anlayış güçlü biçimde temsil edilmektedir" ifadesinden sonra Türk soylu ülkelerin tanıtımına geniş yer verilmesi de Pantürkizm olarak suçlanıyordu.

Yani Türk devleti içinde Türklükle ilgili bütün değerlere saldırıyorlardı...

***

Tartışmalar, bu üslupta siyasetin de gündemine girince dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2006 yılı Nisan ayında, Harp Akademileri Konferansı'nda devletin temel niteliklerini hatırlatarak "Türk kimliği dersi" vermişti:

''Hiç kimse, Türkiye Cumhuriyeti'nin hoşgörüsünden kuşku duymaya, sabrını ve gücünü sınamaya kalkmamalıdır. Bunu deneyenler, Devlet, Yurt ve Ulus olarak bölünmez bütünlüğümüzü koruma konusundaki kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi bilmelidir. (...)

Farklılıklar öne çıkarılarak yapay ayrılıkların yaratılması yerine, ortak değerler vurgulanarak, ulusal kimliğimizi ve birliğimizi pekiştirebilir ve Türkiye'yi güçlü kılabiliriz.

Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti'nin ögeleri, 'Tek Devlet, Tek Ülke ve Tek Ulus'tur. Bu ögeler, 'Tek Dil ve Tek Bayrak' ülküsüyle tamamlanmıştır. Tek ulus bilinci oluşturulmadan tekil devlet yapısı korunamaz. (...) Türkiye Cumhuriyeti'nin ögesi olan tek ulusun adı, Türk Ulusu'dur. Anayasa'nın Ulus anlayışı Atatürk Ulusçuluğu'na dayanmakta ve Yüce Önder'in 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye Halkına Türk Ulusu denir' özlü sözünde tanımını bulmaktadır. Tanıma göre ulus, ortak çıkarlar, ortak coşkular, ortak bir dil ve ortak duyguların toplamıdır. Bu ulus anlayışı, ırksal ve dinsel ögelere değil, Anayasa'nın başlangıcında belirtildiği gibi, ulusal gurur ve övünmede, ulusal sevinç ve tasada, ulusal varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfette ortaklık ve birlikte yaşama istenci gibi değerlere dayanmaktadır. (...)

Türk Devleti'ne yurttaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk sayılması, Türk Ulusu'nu oluşturan ögelerin etnik kimliklerinin yadsınması anlamına gelmemektedir. Tersine tüm yurttaşların 'Türk Ulusu' kimliğinde buluşturulması, yurttaşlar arasında eşitliğin sağlanması, 'çoğunluk' içinde bulunan kimi etnik grupların 'azınlık' durumuna düşmemesi amacını taşımaktadır.

'Egemenlik kayıtsız koşulsuz Türk Ulusu'nundur' kuralı da, çoğunluk, azınlık, din, ırk ayrımı yapmadan, Türk Ulusu'nun tüm yurttaşları kapsadığını gösterdiğini belirtir.

Türk Ulusu'nun birliğini ve huzurunu bozmaya yönelik uğraşlar, tekil devleti hedef alan girişimlerdir. Bu girişimlerin sonuçsuz kalmaya mahkûm olduğu bilinmelidir."

***

Galiba, bugün de bazı siyasileri, bürokratları, akademisyenleri ve gazeteci-yazarları, Türklük kursundan geçirmek gerekiyor! "Yurttaşlık Bilgisi" dersi de denilebilir; öğrenene kadar...

Yazarın Diğer Yazıları