Türklere dört önemli uyarı!
Türk Milleti’ne ve Türkiye’ye dışarıdan nasıl bakıldığını gösteren önemli olaylar vardır. Dün bunlardan dördü eş zamanlı olarak ortaya çıktı.
1-Barzani, CHP yöneticisi Mesut Değer’in de katıldığı KDP kurultayında “Kerkük Kürdistanındır, bunu tartışmaya dahi açmıyoruz. Sorunlu bölgelerin bizim tarafa geçmesi, orada yaşayanlar için olumlu olur. Birleşik Kürdistan’ı oluşturmak istiyoruz. Kürtler tek parça ve bölünemezler. Kürtler parça parça olamazlar artık. Kürtler tek vücuttur ve dil ekseninde bölünemezler. Çok farklı lehçeler olsa bile, Kürtçe tek dildir” dedi.
Görüldüğü gibi Barzani, açıkça Türkiye’nin topraklarında gözü olduğunu söylüyor!
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Pearson da Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu dahil Bağdat’a kadar uzanan toprakların tek bir ekonomik bölge olması gerektiğini söylemişti. Barzani’nin İnternet sitesinde de “Bu coğrafya, siyasi olarak da tek bir bölge olacak, Türk askeri işgal ettiği Kuzey Kürdistan’dan çekilecektir” denilmişti.
Türkiye-Irak ortak Bakanlar Kurulu toplantısında aynı coğrafya, “Mezopotamya Ekonomik Bölgesi” ilan edilmişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2009 Ağustos ayında, Irak, Suriye gezisine çıkmadan önce “İki ülke arasında güçlü bir stratejik işbirliğinin ortaya çıkması, ortak bölge olan Mezopotamya Havzası ve Orta Doğu’yu refah ve istikrar alanı haline dönüştürecektir. Bu bizim vizyonumuzdur” diye konuşmuştu.
Mezopotamya Projesi’ni daha önce Abdullah Öcalan da savunmuştu.
***
2-İngiliz Guardian gazetesi, Wikileaks’in yayımladığı son belgelerde, Amerikalı diplomatların, “Papa 16. Benediktus, Müslüman Türkiye’nin AB dışında tutulmasını istiyor” raporunun da bulunduğunu yazdı. Alman Spiegel dergisi ise Wikileaks tarafından yayımlanan ABD Dışişleri Bakanlığının gizli yazışmalarına dayanarak, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin Türkiye’nin AB üyeliğine şüpheyle baktığını belirtti. Dergi, belgelere göre Westerwelle’nin Kasım 2009’da ABD’ye yaptığı ziyarette ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a, “AB’nin Türkiye kadar büyük bir ülkeyi entegre edemeyeceğini” söylediğini yazdı.
***
3-Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinin Badenhausen kentindeki bir okulda, Dirk.H. adlı öğretmen, 9. sınıf öğrencisi bir kıza, “Türk olduğu ve burada hakları bulunmadığı” gerekçesiyle derste tuvalete gitmesine izin vermedi. Olayı doğrulayan okul yönetimi öğrenciden ve ailesinden yazılı olarak özür diledi. Öğretmen hakkında da inceleme başlatıldı. Bu olay, iki dünya savaşında birlikte savaştığımız Almanların bile Türklere hangi gözle baktığını göstermesi bakımından önemlidir.
***
4- ABD Federal Temyiz Mahkemesi, geçen yıl kendi verdiği kararı bozarak, 1915 olaylarında ölen Ermenilerin mirasçılarının, kendilerine ödeme yapılması için sigorta şirketlerine dava açabileceğine hükmetti. ABD 9. Bölge Federal Temyiz Mahkemesi’nin kadın yargıcı Doroth Nelson, geçen yılki kararının aksine Ermeni soykırım yalanlarını Kaliforniya eyaletinde tanımanın, Amerikan dış politikalarıyla çelişki yaratmayacağına da hükmetti.
***
Demek ki AB hayali de açılımı rüyası da Türk Milleti’ni oyalamaya dönüktür. AKP, AB hayalini rejimi değiştirebilmek için kullanmış hatta politikasını “Ankara’nın şerrinden Brüksel’in şefaatine sığınmak” olarak tanımlayabilmiştir. Açılım politikaları ise Arapları Osmanlı’ya isyan ettiren Lawrence’in, “Bir Kürt devleti kurabilseydim, Türkler’i tarihten silecektim, başaramadım” şeklindeki bakış açısına hizmet etmektedir.
Anlamayana davul zurna bile az!
Anlamayan yok aslında ama anlamazlıktan gelenler var!