Türkler vatanını NATO’suz da korur!
Hayır, bizi kandıramazsınız. Patriotları Türkiye değil, İsrail istedi. Türkiye’yi kendi toprağı gören NATO da bunu Ankara’ya dayattı.
Buna rağmen gazeteler ve bütün televizyonlar konu ile ilgili habere, “Türkiye’nin NATO’dan talep ettiği Patriotlar” diye giriyor. Yani gözümüzün içine baka baka beynimizi yıkamaya devam ediyorlar. Biliyorum, Sayın Başbakan bu yazıya da çok kızacak, amma Patriotları Türkiye’nin istemediğini ben söylemiyorum, bizzat kendileri söylüyor. Unuttu ise kendilerine hatırlatalım.
Bundan tam 20 gün önce, 7 Kasım’da, İngiliz Haber Ajansı Reuters, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı bir haberinde “Ankara Suriye sınırına Patriot füzeleri konuşlandırılması için kısa süre içinde NATO’ya resmi teklif sunacak diye yazmış”, Erdoğan da, Endonezya’nın Bali kentinde düzenlenen 5’inci Bali Demokrasi Forumu’nun açılış oturumunda yaptığı açıklamada, NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in böyle bir talep olması halinde buna olumlu bakacağını beyan ettiğini söylemiş ve “Bu füzeyi alma konusunda karar verecek merci biziz. Benim böyle bir şeyden haberim yok. Sağır duymaz uydurur cinsinden, Reuters böyle bir haber yapıyor” diyerek, İngiliz Haber Ajansı’nı yalanlamamış mıydı?
Yalanlamıştı...
Peki, sonra ne oldu?
Ne oldu ise oldu, Türkiye NATO’dan resmen Patriot bataryaları talebinde bulundu. Bugün NATO yetkilileri Patriot bataryalarının Türkiye’nin hangi illerine kurulacak, onun için saha araştırması yapıyor. Ve dün, “Sağır duymaz uydurur” diyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bugün, meydanlarda on binlere, “Sınırlarımızın güvenliği için Patriotları istedik, kimse bundan başka anlamlar çıkarmasın” diyor.
Biz şimdi hangi Erdoğan’a inanalım, şaşırdık. İlginçtir, o bunu hep yapıyor; millet de bunu sürekli yutuyor.
Patriotlardan İran tedirgin, Rusya tedirgin, Suriye tedirgin. İsrail memnun, Amerika memnun. İsrail ve ABD’nin “hık deyicisi” Avrupa memnun. Türkiye’de ise bir Erdoğan ile bir Davutoğlu memnun. Biz AKP tabanının da füze kalkanından ve Patriotlardan memnun olduklarına inanmıyoruz. Hiç yoktan bir İsrail-İran kapışmasında füze kalkanı ve Patriotlar yüzünden ülkesinin hedef haline geldiğini gören basiret sahipleri elbette ki memnun değil.
Daha da acısı, İsrail’in güvenliği için Türkiye’ye Patriot dayatmasında bulunan NATO için Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’ın söylediği, “Türkiye NATO toprağı” sözüdür. “Türkiye NATO toprağı” diyen Erdoğan bu sözleri sebebiyle eleştirildi amma bu ifadeler basında yeterince tahlil edilmedi. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı pek çok antlaşmanın (Milli Eğitim’in Amerika’ya devri gibi) vahametine yeni yeni vâkıf oluyoruz. Erdoğan, “Türkiye NATO toprağıdır” derken belki de bizim bilmediğimiz bir gerçeği, geçmişte yapılan bir teslimiyeti, yani ihaneti dile getirdi. Öyle ya, bu söz kolay kolay akla gelebilecek ve hemen sarf edilebilecek bir söz değil.
Bize öyle geliyor ki, bir gün Türkiye’nin NATO toprağı olduğuna dair bir antlaşma metnine bu ülke gençleri bir yerlerde rastlayacak ve bunu bu millete layık gören ve bu bilgiyi bu milletten esirgeyen siyasileri, entelektüelleri, bürokratları ve askerleri lanetleyecektir.
Şimdi insan ister istemez düşünüyor...
Türkiye NATO toprağı olduğu için midir ki Başbakan’ın “Bizim böyle bir talebimiz yok, sağır duymaz uydurur” dediği Patriotlar Türkiye’ye geliyor?
Yani NATO, Ankara’ya, “Sana ne oluyor, ben Patriotları kendi toprağıma yerleştiriyorum!” dedi de, kimsenin itiraz edecek mecali mi kalmadı? Türk milleti vatanını, NATO toprağı olsun diye kurtarmadı. Türk milleti vatanını NATO’suz da korur. Kurtuluş Savaş’ını NATO ile değil, damarlarımızdaki asil kanla, yani imânımızla kazandık. Bir kere yaptığımızı defalarca niye yapmayalım,
yapamayalım...